ANKARA / Bu yıl beşincisi gerçekleştirilen Aşı Sempozyumu’na katılan Berlin Charite Üniversitesi Klinik Farmakoloji Bölümü Tıp Araştırmaları Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Hartmut Lode ve Hacettepe Üniveritesi Tıp Fakültesi, Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, yetişkinlerde pnömokok(zatürre) aşılaması ile ilgili AnkaraHürriyet’in sorularını yanıtladı.
SADECE YÜZDE 13
Pnömokok yani zatürre hastalıklarına yakalanmak için yaşın bile yeterli bir risk faktörü olduğunu belirten Ceyhan, “Ülkemizde yetişkinler pnömokok hastalıklarıyla ilgili yeterli bilgiye sahip değil ve halkın sadece 13’ü pnömokoku biliyor. Ulusal Aşı Şeması’na giren ve sağlık bakanlığı tarafından önerilen pnömokok aşısı, Türkiye’de son birkaç senedir iki yaşın üzerindeki çocuklara uygulanıyor. Şu anki fark pnömokok aşısının artık yetişkinlere de yapılması” dedi. Aşılamayla, pnömokoka bağlı ağır enfeksiyonların önlenmesinin mümkün olabildiğinin altını çizen Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, şunları söyledi:
ÖLÜMCÜL TABLOLAR
“Zatürre günümüzde en önemli bakteriyel hastalık olarak karşımıza çıkıyor. Bu bakteriler, menenjite, orta kulak iltihabına, akciğerde zatürreye hatta kana mikrop yayılması dediğimiz, ölümcül tablolardan biri olan sepsise neden oluyor. Öldüren, sakat bırakan ve mali yüke neden olan hastalıklardan korunmak için pnömokok aşısının yapılması gerekiyor. Erişkin aşılaması 65 yaş olarak karşımıza çıkarken, ortalama yaşam süresinin uzaması ile birlikte özellikle 50 yaş üstü risk gruplarının aşılanmasını öneriyoruz. Yaş ilerledikçe bağışıklık sistemi zayıflamaya başladığı için aşının etkisi azalıyor.”
AĞIR SEYREDİYOR
Kişinin 50-70 yaş grubunda olmasının tek başına zatürre gelişme riskini ve daha ağır geçirme riskini arttırdığını vurgulayan Prof. Dr. Hartmut Lode, “Bunun üstüne bir de kişinin KOAH, astım, diyabet gibi altta yatan bir hastalığı varsa, zatürre aynı yaş grubundaki insanlara göre yaklaşık 4-5 kat daha ağır seyrediyor. Üstelik doktora ya da hastaneye başvuruya kadar olan süre ya da başvurudan sonra tanı konulup tedavinin başlanmasına dek geçen süre ne kadar uzarsa, tedavinin başarısız olma riski o kadar artıyor” dedi.ANKARA /