Cumhur İttifakı Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mehmet Özhaseki, Kültür Yolu ile 411 tescilli eserin açığa çıkarılacağını Saraçoğlu Mahallesi’nin de kültür sanat merkezi olarak düzenleneceğini belirtti. Hürriyet Ankara Bürosu’nu ziyaret eden Özhaseki şunları söyledi:
“Ankara kendi değerini bilmiyor, üzeri külle kaplanmış gizli bir hazine. 5 bin yıllık tarih var, 8 kere başkent olmuş, izler taşıyor. Bu tarihi ve kültürel değerlerin açığa çıkarılıp turizme kazandırılacağı bir ortama kimse çok ciddi eğilmemiş, üzüldüğüm taraf burası. Projelerimin çoğu ilk kez söylenen projeler. Kültür Yolu projesini de ilk defa ben söyledim. Hazırladığım uzun ve kısa kültür yolu üzerinde 411 tane tescilli eser var. Cumhuriyet döneminin en güzel binaları Ankara’da. Ama hiç kimse bu tarihi hazinenin farkında değil. 72 tane müze var. Gittiğim yerlerde ‘gezen var mı’ diye soruyorum, 2-3 tane gezenler el kaldırıyor genelde. Vatandaşı suçlayamayız bununla ilgili. Sizin öne çıkarmanız lazım.
BAŞKA ÇARESİ YOK TEMİZLENECEK
Kısa kültür yolu olarak tur atmak isteyenler Ankara Kalesi’nden Hacı Bayram’a teleferikle inebilecekler. Yürüyerek gelmek isteyenler de eserleri görerek gelecek. Roma Hamamı’ndan Sıhhiye, Kızılay, Saraçoğlu’na uzanan bir hat, Anıtkabir’de bitiyor, 8 kilometre. Bir de Atakule’ye çıkıyor o da 11 kilometre. Ankara Kalesi, Kültür Yolu’nun mihenk taşı, başlangıcı. Burada (Ankara Kalesi) istimlak işi yapılacak, başka çaresi yok. Temizlenecek. İçine fonksiyon yüklenecek, Ankara’nın kent müzesi yok mesela buralara müzeler yapılacak. Fonksiyon yüklenince insanlar geldiklerinde etrafındaki çarşılardan alışveriş yapacak, keyifli hale gelecek. Gelen misafirler hep AVM’ye götürülüyor. Bir yemek yeniliyor, iki tur atılıyor bir hediye alınıyor. Bu kültür dünyanın her yerinde ortadan kalktı artık. Hayat başka bir yere doğru evrildi.”
SARAÇOĞLU’NA DOKUNULAMAZ TESCİLLİ
Saraçoğlu’nu kültür sanat merkezi olarak düzenlemek istediğini anlatan Özhaseki şöyle konuştu:
“Benden sonra gelen arkadaşımı, Bakan Bey’i (Murat Kurum) aradım. ‘Orada ihaleye çıkıp iptal etmişsiniz, siz belediyeye tahsis edin, belediye orayı kültür sanat merkezi yapsın’ dedim. Bırakın binaları oradaki ağaçlar bile tescilli. Saraçoğlu’na dokunulamaz, tescilli hepsi zaten. Orası gibi bir yer ele geçmez ki Cumhuriyet döneminin en güzel yapıları, kendine has mimari geleneği var orada. Geleneklerimizi, kültürümüzü, geçmişimizi niye yıkıp atalım. Selçuklu da olsa, Osmanlı da olsa, Cumhuriyet dönemi de olsa başımızın tacı diyeceğiz. Böyle bakmazsak ideolojik kavganın içine düşeriz.
KAFAMDAKİ PROJE KÜLTÜR SANAT MERKEZİ
Saraçoğlu için benim kafamdaki proje, kültür sanat merkezi. Her bir binanın özel bir kültüre, sanata tahsis edilmesi. İçinde geleneksel de olur modern tarz da. Müzik ve resim yapılan yerler, sanat atölyeleri, herkesin keyifle vakit geçirebilecekleri yerler. Orası ana baba günü olur. Ben parkların içine müzik köşeleri ayıracağım. ‘Zabıta filan kovalıyor’ diyorlar ya bu olmayacak. Gençler, sanatla, sporla, müzikle uğraşmazsa kültüre merakı olmazsa, gideceği yer uyuşturucudur. Kesinlikle bir gencin bir hobisinin olması lazım. Bunu da belediye yapacak.”
ÇOCUK KÖYÜ’NÜ 1 YIL İÇİNDE BİTİRİRİZ
Ankara için hazırladığı Çocuk Köyü Projesi’ne de değinen Özhaseki, projeyi şöyle anlattı:
“Çocuklar günümüzde internet ortamında yaşıyorlar. Benim torunum var 2.5 yaşında.Yemek yemezse annesi hemen tableti koyuyor karşısına, çocuk oraya dalıyor, anne orada yemek yedirmeye çalışıyor.İnternet ortamında çocuk doğru büyümez.Çocuk Köyü’nü hazırladım.O da Ankara için bir ilk. Ankapark’ın yanında hayvanat bahçesi olarak belirlenen alan vardı.Hayvanat bahçesinin orada olması doğru değil, şehrin çeperlerinde olması lazım. İki üç yer tespit ettik, hayvanat bahçesi başka bir yerde kurulacak.Biz o alana Çocuk Köyü yapacağız.1 milyon metrekare, 100’e yakın içinde etkinlik var. Çocuk orada geleceğe hazırlanacak, oyun oynayacak, dostluk kuracak. Çocuk sabah gelince anne akşama kadar çıkaramaz öyle güzel bir ortam. 5-6 ay içerisinde uygulama projesini bitiririm ben. 6’ncı ayın sonunda oranın temelini atıp 1 sene içinde bitiririz. Alışveriş merkezinden, evin bilgisayar ortamından kurtulmuş olur çocuk. Bunun küçük bir örneği Kanada’da var ondan esinlendik geliştirdik müthiş bir proje çıktı.”