Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye olarak ABD Başkanı Joe Biden’ın 1915 olaylarını soykırım olarak tanımlamasını reddediyor ve şiddetle kınıyoruz. Herhangi bir hukuki ve bilimsel meşruiyeti olmayan bu beyanı hükümsüz olarak kabul ediyoruz.
Ermeni diasporasının mesnetsiz iftiralarına destek mahiyetindeki bu ifadenin, ABD'nin iç siyasi hesaplarından kaynaklandığı çok açıktır. Ters etki yaratacağına şüphe olmayan bu girişim, Ermenilerin içinde bulunduğu zor durumdan kurtulmasına yardım etmeyeceği gibi ABD'nin çıkarlarına da hizmet etmeyecektir.
Biden yönetiminin ülke içi siyasi amaçlarla tarihi yanlış bir şekilde sunmayı seçmesi, Türkiye-ABD ilişkileri açısından gerçekten talihsizliktir. 1915 olaylarının trajediden başka herhangi bir şey olarak etiketlenmesi yanlış ve zararlıdır.
Türkiye, yaklaşık altı asır süren büyük bir imparatorluğun küllerinden doğdu. Farklı kültürlerin hoşgörü ve barış içinde bir arada yaşadığı bir tarihe sahibiz. Birinci Dünya Savaşı şartlarında yaşananlar, Avrupa emperyalizmi ve bir imparatorluğun parçalanması bağlamında okunmalıdır.
Ecdadımız, milyonların emperyalizmin boyunduruğundan kurtuluşu ve bağımsızlığı için savaş verdi ve hayatını kaybetti. Bu süreç, yüzyıllardır Osmanlı yönetimi altında barış içinde yaşayan bütün etnik ve dini kesimler için acılar ve üzüntülerle doludur.
Mevcut ABD yönetimi bu adımla, bu topraklarda kardeşlerimizle paylaştığımız tarihin zenginliğini takdir etmekte başarısız olmakla kalmıyor, aynı zamanda bütün bir millet olarak verdiğimiz mücadeleyi dar siyasi hesaplar için kullanmaya çalışıyor.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, tarihi trajedileri ve ortak geçmişimizin acılarını tanımada ve bunlarla hesaplaşmada eşi görülmemiş bir liderlik örneği gösterdi. Bununla birlikte, tarihin ülkemize ve milletimize karşı bir silah haline getirilmesine yönelik her türlü girişimin de tutarlı ve kararlı bir şekilde karşısında durdu.
Sayın Cumhurbaşkanımız, tarihçileri, bilim adamlarını, aydınları ve diğer fikir insanlarını 1915 olayları hakkında kapsamlı bir bilimsel bakış açısı sunmaları için defalarca bir araya gelmeye çağırdı; tarihimizin gerçeklerinden korkmadığımızı veya onlardan utanmadığımızı vurguladı.
Tarih boyunca her zaman mazlumların yanında yer alan milletimiz geçmişte olduğu gibi bugün de milyonlarca mülteciye kucak açıyor, el uzatıyor. Tarihimizin siyasi ve kasıtlı olarak yanlış tanımlanması bizi, ortak bir kaderi paylaştığımız kardeşlerimize kucak açmaktan, onları korumaktan vazgeçirmeyecektir.
Türkler ve Ermeniler, diğer birçok etnik ve dini grupla birlikte yüzyıllar boyunca bir arada yaşadı. Birinci Dünya Savaşı sırasında milyonlarca Müslüman ve Hıristiyan Osmanlı tebaası, emperyalizmin ve savaşın dehşetini yaşadı. Hala onların acılarını hatırlıyor ve hatıralarını saygıyla yad ediyoruz.
Ayrıca bu trajik olayların bugün komşularımızla ilişkilerimizde belirleyici olmasına izin vermiyoruz. Ermenistan dahil hiçbir ülkeye karşı kin ve düşmanlık beslemiyoruz. Karşılıklı saygı temelinde Ermenistan’la ilişkilerimizi geliştirmek için bugüne kadar ortaya koyduğumuz girişimlerimiz bunun bir kanıtıdır ve hiçbir diaspora grubu bu gerçeği değiştiremez.
Washington’un bir kez daha onurlu tarihimize gölge düşürmeyi seçmesinden dolayı ABD ile ikili ilişkilerimiz açısından son derece talihsiz ve üzücü bir gün yaşıyoruz. Biden yönetiminin 1915 olaylarını “soykırım” olarak etiketlemesini kati surette reddediyoruz ve asla kabul etmiyoruz.
ABD makamları bu açıklamayı yaparken ne yazık ki lobilerin taleplerine diz çökmüşlerdir. Bu makamların Türkiye Ermenileri Patriği Sayın Sahak Maşalyan ve Ermeni Vakıfları Birliği Başkanı Sayın Pedros Şirinoğlu’nun geçmişte yaşanan acıların bazı ülkelerce gündelik politik amaçlara alet edilmemesi gerektiğini vurguladıkları açıklamalarına bakmalarını ve tartışmasız gerçekler ile kötücül lobi kampanyaları arasındaki büyük farkı görmelerini beklerdik.
Halkımızın çıkarları ve ulusal güvenliğimiz için her zaman yaptığımız gibi, müttefiklerimizle diyalog ve iş birliğine devam edeceğiz. Ancak milletimizin tarihini ve Türk halkının itibarını lekelemeye yönelik teşebbüslere karşı koymaktan da hiçbir zaman geri durmayacağız."
Hibya Haber Ajansı