Avrupa, Müslümanlar için giderek daha tehlikeli bir yere dönüşüyor.
Saldırgan karikatürler, ayrımcılık ve cami baskınları ile bezeli “sistematik zorbalık” bir ifade özgürlüğü meselesi değildir.
Kendilerince Müslümanlara “sözde entegrasyon dersi” kılıfı altında gözdağı verirken, “Avrupa ekonomisinin çarklarını döndürebilirsiniz ama asla buraya ait olmayacaksınız” diyorlar.
Bugün Avrupa popüler kültüründe Müslümanlarla ilgili gördüğümüz her şey, 1920’lerde Avrupa Yahudilerinin şeytanlaştırılmasına ürkütücü biçimde benziyor.
Bazı Avrupalı liderler yalnızca kendi aralarında yaşayan Müslümanları hedef almıyor; aynı zamanda kutsal değerlerimize, kitabımıza, peygamberimize, yani bütün bir yaşam tarzımıza saldırıyorlar.
Avrupa’nın Müslümanlara yönelik düşmanlığı ve onları tedip etme çabaları, giderek yaygınlaşan İslam, Türkiye ve Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığından ayrılamaz.
Avrupalıların anlaması gereken husus şudur: Biz Müslümanlar, siz bizi istemiyorsunuz diye hiçbir yere gitmeyeceğiz. Bize hakaret ettiğinizde diğer yanağımızı dönmeyeceğiz. Kendimizi ve bize ait olan her şeyi sonuna kadar, her bedeli ödeyerek savunacağız.
Hibya Haber Ajansı