Fenerbahçe Divan Kurulu Toplantısı’nda Şekip Mosturoğlu’nun konuşmasının ardından cevap hakkı doğan ve açıklama yapan Ali Koç, samimi ortamda herkesin birbirini eleştirmesi gerektiğini belirterek, “Samimi söylendiğine inandığım için sağlıklı ortamın bu olduğuna inandığımı söylüyorum. Hesapları kapatın iddiası var. Şekip Mosturoğlu sen beni çok iyi tanırsın. Söyleyecek şeyleri başkalarına söyletmem. Bu iddia bana hakaret şeklindedir. Hesapları kapatın demek, hesapları siz açtınız demektir. Şu odada söylediğini en iyi bilen kişi sensin. Belli başlı gazeteciler üzerinden gündem oluşturmayı benden çok daha iyi biliyorsunuz Şekip Mosturoğlu. Bunu hakaret kabul ederim. Ben ne söylemek istersem söylerim. Fenerbahçe’nin menfaatleri doğrultusunda çıkın doğru olduğuna inandıklarınızı söyleyin. Bütün yükü ve sorumluluğu başkan ve yönetim kurulu taşıyor. Maçlardan sonra bizler normal hayatımıza dönüyoruz ama sizler bu yükle yatıp kalkıyorsunuz. Yükün en ağırını siz taşıyorsunuz. Ama bunu yaparken de bazı şeylerin doğru olduğunu kabul etmiyorum. Ben içi dışı bir olan bir insanım. Sakın bir daha beni böyle sahte hesaplarla itham etmeyin, çünkü bu işi siz benden çok daha iyi biliyorsunuz” ifadelerini kullandı.
“Ya çift kişiliklisiniz ya da başka bir durum var
Kulüp televizyonuna ihtiyacı olmadığı söylenen Ali Koç, “Kulüp televizyonuna ihtiyacım olup olmaması konu değil. Kutsal başkanlık görevine aday olurken bir şey yaparsam bu kanalda yapmak isterim. Olmazsa da başka mecralara kaymam. Kalamış’taki otelde beni Fenerbahçeli yapan kişiyi ziyaret etmeye gitmiştim. FB TV için reklam filmi yapıyoruz, olmazsa da sosyal medyada yayınlarız. Bu söylemleri küçük ve komik buluyorum” dedi. Hazirunun önünde kulüpte yeni üye yapılmadığı söylentisinin basın önünde tartışılmaması gerektiğini söyleyen Ali Koç, “5 yılı geçen kongre üyelerinin aile fertlerine odaklandığınız konusuna ‘Yok’ diyorsanız, ya çift kişiliğiniz var, ya da başka bir durum. Bize gelip bizi üye yaptılar, diyorlar ve biz size oy vereceğiz diyorlar. Nasıl oluyor. Bu doğru değil. Kulübün bilabedel üye yapması doğru değil. Pek çok üyeyle karşılaştık aidat ödemeye gidip aidatı ödenen. Bugüne kadar eşimi, kayınvalidemi, Paşalı Birol’u ve beni Fenerbahçeli yapan kişiyi üye yaptım. İlerleyen dönemde de Caroline yengemi yapacağım. Koç Holding’den kulübe üye olmaya geliyorlarsa kendi parasıyla üye oluyorlardır. Sapla samanı birbiriyle karıştırmayın” diye konuştu.
“Tek aday değilim, bunu herkes biliyor”
Şekip Mosturoğlu’nun kendisi için ‘tek aday’ söyleminin doğru olmadığını da sözlerine ekleyen Ali Koç, “Başkanımızın tarz olarak adaylığını son dönemde yaptığını biliyoruz. Bu tek aday vardır anlamına gelmez. Şubelerde ve kulüpte seçim için çalışmalar yapılmaktadır. Komiteler kurulmuştur ve bu durum benim hoşuma gidiyor. Bu kulübün sahibi taraftar ve kongre üyeleridir. Sizler de bu insanların büyüklerisiniz. Farklı görüşler camianın kazancıdır. Komiteler inşallah seçimden sonra da devam eder. Keşke bir taraftar komitesi de koysaydınız. Lütfen bana tek aday sizsiniz gibi söylemler yapmayın. Kimse kimseyi kandırmasın, bunu çok net söylüyorum” dedi. Şube açıp kapatmanın genel kurul yetkisinde olduğunu bildiğini söyleyen Koç, “Bu nedenle açmayı düşündüğümüz 2 şubeyi onayınıza getireceğim dedim. Bugün seçimle ilgili, Ali Koç gelirse amatör şubeler kapatılacak demiyorsanız, bence doğruyu söylemiyorsunuz. Fenerbahçe Kulübü’ne hizmet eden personel, seçim ortamına dahil edilmemeli. Taraf seçme durumunda kaldıklarında personel, istemedikleri biri geldiğinde farklı mı çalışacak. Personel ailelerinin 2 bin TL karşılığı üye yapılmasına yok diyorsanız, ben size inanmıyorum” açıklamasını yaptı.
“Sakın beni 3 Temmuz’dan sonra kaçtı diye suçlamayın”
Şekip Mosturoğlu’nun bir televizyon kanalında beraber çıktıkları programda Ali Koç’un kurduğu cümleyle ilgili sözlerine değinen Ali Koç, “Bu cümleyle ‘Sen kaçtın’ demek istiyorsun. Sen değil misin ailene nasıl sahip çıktığımı anlatan. 3 Temmuz sürecinin ardından benim kaçtığımı söylediğinizi anlatırken elim ayağım titriyor. Sayın başkan hayatımda 2 kez Fenerbahçe için ağladım. Bugün de ağlayabilirim. Bunu söylemek zorunda kalmak bile çok ayıp. 3 Temmuz’un ardından 12 ya da 13. gündü. Kulübe geldim. O gün yönetim girişinden kulübe girdim ve her taraf kutu doluydu. Nurgül hanıma gittim. ‘Başkan talimat verdi, eşyalarını çıkarttırıyor’ dedi. O gün kendime yemin ettim, ‘1 saat dahi olsa başkanımız gelecek’ dedim. Çok şükür buradasınız ve geldiniz. O gün ağlamıştım. Lütfen izin vermeyin. Benim size olan bağlılığımı bilenler beni vefasızlıkla suçlamasın. Sakın ha sakın beni 3 Temmuz’dan sonra kaçtı diye suçlamayın. 2012’de yönetimden ayrıldım ve dışarıdan elimden geleni yapmaya çalıştım. O günden sonra şartlar çok değişti. Aday olmayı uygun gördüm. Kim Fenerbahçe’ye daha iyi hizmet edecekse onu seçersiniz. Hepimiz aynı gemideyiz. Yönetimimiz de elinden geleni yapmaya çalışıyor. Konsolide rakamlar, 2012’deki finansal tabloyla bugünkü tablo arasında siyahla beyaz arasında fark var. 2012’de bu raporları istemediğim için özür dilerim. KAP’a sunulan denetim raporunda 6 ayda neyin değiştiğine bakın. Ben mi suçluyum 2012’de sunulmadığı için” diyerek sözlerini noktaladı.