ESERİN yönetmenliğini yapan Murat Göksu, metninde herhangi bir değişiklik olmayan esere, teknolojinin de katkısıyla hareket ve renk geldiğini söyledi.
“Ali Baba ve Kırk Haramiler”in Selman Ada’nın Türk operasına bir armağanı olduğunu dile getiren Gök, “Eser, bir opera olmasına karşın, müzikal unsur katıldı reji adına. Selman Ada ustanın harika bir Türk operası. Bundan sonrası için çok büyük bir örnek teşkil edeceğini sandığım mükemmel bir yapıt var elimizde. Ankara’da 20 yıl aradan sonra olmak mutluluk verici” dedi.
Ankara’nın doğduğu ve büyüdüğü kent olduğunu anlatan Gök, “Burada olduğum için müthiş heyecanlıyım. Mesleğim adına da heyecanımı koruyorum. Bu bizim mesleğimizin etiğinde olması gereken bir konu. Bin kere de oynasak bile bir oyunu aynı heyecanla çıkarmak zorundayız. ‘Ben bu eseri sahneye koymak istemiyorum’ artık bu yeter başka bir şey yapayım’ deme şansı olmamalı” diye konuştu.
Yerli opera yazılmalı
Türk operalarına repertuvarda daha fazla yer verilmesi anlayışının çok doğru olduğunu dile getiren Gök, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aslında bu konu çok tartışılabilir. Türk operalarının öncelik sırası olmalı. Bizim uluslararası bir opera ve bale olabilmemiz için eserlerimizin tamamının bizde oynaması, özendirilerek yeni eserlerin yazılması gerekiyor.
Kendi eserlerimizle ortaya çıkmazsak uluslararası alanda pek görünmüyoruz, arada bir iki kişinin çabasıyla çıkışlar oluyor, ama bence bu yeterli değil. Türk opera ve balesinin sayısı artmadığı sürece biz uluslararası olamayız, bu kuraldır. Önce ulusal anlamda kanıtlanacak sonra uluslararası olacak.”
Eserin her temsilinde ve prömiyerde fuayede 1001 gece masallarının canlandırılacağını anlatan Göksu, “Opera binasına adım attığınız anda kendinizi 1001 gece masallarında bulacaksınız. Masallardaki çok belirgin tipler fuayede olacak. Hatta yer gösteren arkadaşlarımız da o şekilde giyinecek” dedi.
Hayal gücü şart
Reji yapmanın usta çırak ilişkisiyle geliştiğini ifade eden Gök, “Televizyonda, dizilerde, sinemada, operada, balede, tiyatroda reji yapmak çok farklı boyutlar içerir. Eğer birçoğunda olduğu gibi CD’lerden izleyip reji yapıyorsanız bence bu bir çeşit hak ihlalidir. Reji yapan kişinin bilgiden başka hayal gücünün olması şartı ortaya çıkıyor” diye konuştu. Ali Baba ve Kırk Haramiler’i defalarca sahneye koymasına rağmen masalları okumaya ve internetten araştırma yapmaya devam ettiğini dile getiren Gök, fuayede 1001 gece masallarının yaşatılmasının da hayal gücünün bir ürünü olduğunu söyledi.