Adana’nın merkez Yüreğir ilçesinde yaşayan Ayten Alataş, 4 yıldır judo sporu yapan torunu Ayşe Begüm Türk’ü Yavuzlar Spor Salonu’na götürüp getirirken ‘bende yapabilir miyim?’ diye düşünerek şalvarının üstüne judo elbisesini giyip kemerini de takarak antrenmanlara katılmaya başladı.
Ayşe Begüm Türk, spor yapmaya başladığından beri ninesinin judoya ilgisi olduğunu, kendisine sürekli taktikler verdiğini belirterek, “Ninemle birlikte 3 aydır judo yapmaya başladık. Ninemin judo sevgisi küçüklükten geliyor. Bekir Amca diye biri ‘şeker vereceğim’ dermiş, judo tekniğini anlatırmış. Ninem de ona göre yapar, kazanırmış. Beni gördü, heveslendi. Bana, antrenmandayken şöyle yap, böyle yap derdi. Hocamıza sordu ‘antrenmanlara girebilir miyim?’ dedi. Hoca da ‘girebilirsin’ dedi. İzin gelince ninem de bizimle antrenmanlara başladı. Burada teknikler giriyoruz, maçlar yapıyoruz. Şehir dışına maçlara da gidiyoruz" dedi. Ayten Alataş, judoyu kavga sporu olarak bildiğini ve torununa judo ile ilgili sorular sordukça merakının arttığını ifade ederek, “Soruyordum torunuma sürekli. Görmediğim için inanamıyordum, judoyu kavga zannediyordum. ‘Gideyim, göreyim’ dedim. Geldim, gördüm. Kavga değilmiş çok hoşuma gitti” diye konuştu.
"BİR SEKSEN YIL DAHA YAŞASAM YİNE AYNI SPORU YAPACAĞIM"
"Ben de gitsem alırlar mı acaba?" diye çok düşündüğünü ve sonunda karar verdiğini belirten Alataş, "İçimde judo sevgisi vardı zaten. Hocamıza sağ olsun ’katılabilir miyim?’ diye sordum o da kabul etti. Allah razı olsun. Bir heves içinde kendimi spor sahasına attım. Sahayı bana bıraktılar. Ben de onun için şimdilik sahada sporumu yapıyorum. O hevesimi de aldım. Daha da yapmak niyetindeyim. 80 yaşındayım. Bir seksen yıl daha yaşasam yine aynı sporu yapacağım. Allah ömür verirse" şeklinde konuştu.
Ayten Alataş, antrenmanlarda vaktinin çok güzel geçtiğini, gençlerle judo yaptıklarını kaydederek, "Benim için çok iyi oluyor. Sağlığım da yerinde oluyor çok şükür. Fıtığım vardı. Allah’a şükür bayağı atlattım. Yani hareket çok iyi bir şey. Bütün annelere babalara söylüyorum bu bir kavga değil. Çocuklarını herhangi bir spora göndersinler. Bu sporun büyüğü, küçüğü yokmuş. Ben 80 yaşında geliyorum. Onlara bir örnek oldum. Gençlerimiz de gelsin. Çocuklarımız da kendilerini savunsunlar, öğrensinler. Kendilerini korumasını bilsinler. Devletimize ve Gençlik ve Spor Bakanlığımıza da çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.