Önceki dönem milletvekillerinden, gazeteci ve yazar İbrahim Aydemir, Türkiye ve dünya gündemini ilgilendiren temel sorunlara ilişkin kapsamlı bir değerlendirme yaptı. Aydemir, çocukları hedef alan zorbalıktan Gazze’deki insanlık trajedisine, orman yangınlarına karşı teknoloji odaklı çözüm arayışından sanal kumar bağımlılığına kadar geniş bir yelpazede çarpıcı çağrılarda bulundu.
AKRAN ZORBALIĞINA KARŞI MİLLİ SEFERBERLİK ÇAĞRISI
İbrahim Aydemir, son yıllarda akran zorbalığına maruz kalan çocuk sayısındaki artışı “milli bir alarm” olarak nitelendirdi. Bu tehdidin pedagojik bir mesele olmanın ötesinde, doğrudan toplumsal istikrarı etkileyen bir güvenlik riski hâline geldiğini vurgulayan Aydemir, 2019 ile 2023 arasında zorbalığa uğrayan çocuk oranının yüzde 21’den yüzde 43’e çıktığını hatırlattı.
Aydemir’e göre bu dramatik artış, bireysel nedenlerle değil, aile içi iletişim boşlukları, sosyal medya kaynaklı değersizlik duygusu, rol model eksikliği ve okul ortamındaki disiplin zaafları gibi sistematik sorunlarla bağlantılı. Aydemir, bu meseleyle mücadelede “aile-öğretmen-devlet üçgeninde acil bir eylem planı” oluşturulması gerektiğini savundu.
Millî şuur odaklı sosyal kampanyaların devreye alınmasını isteyen Aydemir, “Her çocuk eşsizdir. Hiçbir birey alay nesnesi yapılamaz” diyerek, çocuklara devletin şefkat elinin uzanması gerektiğini ifade etti. Sosyal politikaların bilimsel verilerle yönlendirilmesini ve pedagojik yaklaşımların stratejik planlarla desteklenmesini teklif etti.
GAZZE’DEKİ İNSANLIK DRAMI: “SAVAŞ DEĞİL, İNSANLIK SUÇU”
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına en sert tepkiyi gösteren isimlerden biri olan Aydemir, hayatını kaybedenlerin en az yüzde 30’unun çocuk olduğunu vurgulayarak, bu tabloyu görmezden gelenlerin “insanlığın tükenişine ortaklık ettiğini” belirtti.
Gazze’ye gönderilen yardım araçlarının vurulmasını “açlığı silaha dönüştüren ahlaksız bir strateji” olarak niteleyen Aydemir, Birleşmiş Milletler’in suskunluğunu da eleştirdi: “Çocukların cesetleri taşınırken dünya, diplomatik klişelere sığınamaz. Gazze bir savaş sahası değil, vicdanın test edildiği yerdir.”
Enerji hatlarının kesilmesi, ilaç ve gıda girişlerinin engellenmesi gibi uygulamaların, Aydemir’e göre, uluslararası hukukun ayaklar altına alınması anlamına geliyor. Bu uygulamaların bir savaş stratejisi değil, doğrudan bir insanlık suçu olduğunu söyleyen Aydemir, hedef alınanların askerler değil, kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğunu ifade etti.
Türkiye’nin Filistin halkının yanında olma kararının siyasi değil vicdani bir sorumluluk olduğunu vurgulayan Aydemir, Hindistan’ın İsrail’den petrol alımını sürdürmesini de “fiili savaş finansmanı” olarak değerlendirdi.
ORMAN YANGINLARINA KARŞI YERLİ TEKNOLOJİ VE EKOLOJİK HASSASİYET
İklim krizinin etkileriyle birlikte artan orman yangınları karşısında önleyici sistemlerin önemine dikkat çeken Aydemir, Almanya merkezli Dryad girişiminin geliştirdiği erken uyarı sensör sistemine işaret etti.
Ağaçlara takılan bu cihazların duman ve sıcaklık değişimini algılayabildiğini vurgulayan Aydemir, “ağaçların kalbini duyan cihazlar” benzetmesini yaparak, artık ekip girmeden yangın tespiti yapılabileceğini belirtti.
Türkiye’de yaklaşık 7 milyon cihaza ihtiyaç olduğunu ve maliyetin 20-25 milyar euroyu bulacağını belirten Aydemir, bu rakamın yangın sonrası yeniden kazanım maliyetlerinin çok altında olduğunu söyledi. “Yangın çıktıktan sonra harcadığımız paranın yarısıyla bu sistem kurulsa, ne can kaybı olur, ne habitat kaybı yaşanır” dedi.
Bu sistemin hâlihazırda Almanya, Tayland, Fransa, İspanya, Amerika Birleşik Devletleri ve Yunanistan tarafından kullanıldığını ifade eden Aydemir, Türk mühendislerinin bunu yerlileştirerek daha da ileriye taşıyabileceğini belirtti. Orman güvenliğinin çevresel değil, stratejik bir başlık olduğunun altını çizdi.
SANAL KUMAR: “ÇAĞIN VEBASI” VE TOPLUMSAL ÇÖKÜŞ TEHDİDİ
Türkiye’de her geçen gün yaygınlaşan sanal kumar bağımlılığına ilişkin uyarılarda bulunan Aydemir, bu tehdidi “çağın vebası” olarak niteledi. Online bahis sistemlerinin artık eğlence değil, doğrudan bir halk sağlığı sorunu haline geldiğini vurgulayan Aydemir, intihar oranlarındaki artışa dikkat çekti.
Modasist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi verilerine göre sanal kumar bağımlılığı, depresyon ve sosyal izolasyonla birlikte yüzde 20’ye yakın intihar girişimine yol açıyor. Aydemir, özellikle 18-35 yaş arası erkeklerin, kadınlara oranla 3-4 kat daha fazla bağımlılık geliştirdiğini belirtti.
Sosyal medya ve mobil uygulamalar üzerinden yayılan “hızlı zenginleşme illüzyonunun”, gençleri tuzağa düşürdüğünü vurgulayan Aydemir, bu illetle mücadele için çok disiplinli stratejik yöntemler geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Genetik yatkınlık, çocukluk travmaları ve stres faktörleriyle birleşen dijital reklam manipülasyonlarının bu krizi derinleştirdiğini ifade etti.