AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, yerel kavramlarla konuşmayı seven bir isim.

Son söylediği ilginçti…

“Ev danasından öküz olmaz”…

Sorduk!

Ne demek bu Sayın Milletvekilim?

“Bu nevi sözler onbinlerce yılda birikmiş irfanın açığa çıkardığı tesbitleri ifade eder… Ciltler dolusu kitap yazsanız bu aforizmanın ifade ettiğini izah edemezsiniz.” Dedi…

Ve devam etti…

“Sürekli beraber olduğunuzun, hep gözünüzün önünde olanın değeri, kıymeti pek bilinmez; zira, Ondan sadır olan size sıradanmış gibi gelir. Oysa ilim, irfan ehlidir de siz farkına varamazsınız…”

Öyle değil mi?

Hepimizin çevresinde bu tür simalar var…

Başka yere göçtüğünde el üstünde tutulan; ama yerelde kaldığında kıymeti harbiyesi bilinmeyen…

Buna ilişkin Aydemir’in somut bir de örneği oldu…

Atatürk Üniversitesine dair bir tesbit ve örnek…

Vekil Bey diyor ki, “Atatürk Üniversitesi namı diğer Üniversite kuran Üniversite’dir… Onlarca Üniversite Atatürk Üniversitesinin birikimiyle inşaa olmuştur. Yazık ki, Erzurum’da sıradan muamelesi görenler, gittikleri yerlerde zirvelerde yer tutmuşlardır.”

Örnek istiyoruz…

“Hangi birini sayalım… İsim verirsek, unuttuklarımıza mahcup oluruz. Ancak, mevcutlardan bir simayı dile getireyim… Atatürk Üniversitesi Fen Fakültesi önceki dönem dekanı Prof. Dr. Yüksel Özdemir. Dört dörtlük bir dadaştır. O nisbette de bilim adamı; dahası adamdır. Fizik Profesörü genç Hocamızın kaleme aldığı bir eser var ki, sadece bilim dünyasına aşina olanların değil, okuyan, düşünen, tefekkür ehli olanların da başucu kitabı durumundadır.”

Milletvekili Aydemir, bu konuda hayli dertli…

Anlattıkça anlattı…

“Alexander Graham Bell’i en iyi anlatan Yüksel Hocamız oldu…Dinamit Barutunun mucidi Alfred Nobel’i, Evrim teorisinin mimarı Darwin’i, İstatistiğin banisi Pearson’u ve daha onlarcasını… Özel aktarım tarzıyla bu bilim insanlarını öylesine beliğ ve net anlatıyor ki, okuyanın zihin haritası şenleniyor; bilime olan muhabbet katsayısı artıyor…”

İşin doğrusu bu sohbeti birkaç ay önce TBMM kulisinde yapmış, kayda almıştık…

Kaleme niye şimdi aldık?…

Çünkü, bahsettiği eseri okumak, yazarken daha net ifadeler kullanmamızı sağlar diye düşünmüştük…

Okuduk; vekil bey az bile söylemiş dedik.

Hakikaten Prof. Dr. Yüksel Özdemir bir şaheser kaleme almış.

İlk fırsatta kendisiyle tanışmak, kitaba dair sohbet etmek; ve bu tür değerleri bütün bir toplumun bilmesi için daha ayrıntılı olarak not düşmek isteriz…

Bu noktada YÖK Başkanı Yekta Saraç’a bir hatırlatma yapalım…

Değerli Hocam, bu ve benzeri kıymetleri dünyanın istifadesine açalım…

En mühimi YÖK olarak bu isimlere kucak açalım..

Bir başka kaydımız Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanımız Mustafa Varank’a olsun…

Değerli devlet büyüklerimiz elimizdeki cevher sayısı o kadar çok ki…

Kaliteli olduklarından ve sesleri çıkmadığından bir ömür bu değerlerden bihaber oluyoruz…

Lütfen sahip çıkalım…

Lütfen…