İnsanların, şehrin merkezinde yeşil alan, park yeri olması gereken büyük alanlara açılan bu tip marketlere vakit geçirmek ya da ucuz alışveriş yapmak amacıyla gittiklerini dile getiren Palandöken, “Fakat ihtiyaçları olmadığı halde tuzak ürünlerin cazibesine kapılarak normal harcamasının 5 katı harcama yaparak çıkıyorlar. Kredi kartı ekstresi geldiği zaman da pişman oluyorlar” dedi.
AVM’lerin, bünyelerinde hiper ya da grossmarket barındırdığı için aynı bölgede iş yapan bakkal, manav, manifaturacı, kasap gibi pek çok esnafın satışlarını etkilediğini ifade eden Palandöken, “Anadolu şehirlerinde bugün 140 AVM bulunmaktadır. Açıldıkları şehirlerimizde ekonomik olarak bomba etkisi yaparak hızla dengeyi bozmaktadırlar. AVM ve süpermarketler bulundukları şehirden mal temin etmedikleri gibi kazandıkları sıcak parayı da dışarı çıkarmakla iki noktadan şehrin ekonomisine darbe vurmaktadırlar. Bu tablo karşısında kepenk kapatan esnaf sayısı diğer illere göre daha da artmaktadır” diye konuştu.
Türkiye’deki AVM sektörü yatırımın 35 milyar dolar olduğunu, bunun 10 milyar dolarının yabancı sermayeyi temsil ettiğini, bu 10 milyar doların neredeyse yarısının da son 5 yıl içinde oluştuğunu belirten Palandöken, Perakende Yasası olmadığı için yabancı yatırımcıların kendi ülkelerinde yapamadıklarını, Türkiye’de gerçekleştirdiklerini söyledi.
Perakende sektöründeki yıllık 200 milyar dolarlık cironun yaklaşık üçte birini AVM’lerin elde ettiğini dile getiren Palandöken, “Kısa vadede yüksek karlar elde edip kendi ekonomilerine kazandırdıklarını bilmemiz gerekiyor” ifadesini kullandı.