Aydemir, Halep’teki krizin sadece bölgesel değil, küresel bir yankı uyandırdığını belirterek, “Heyet Tahrir eş-Şam’ın (HTŞ) Halep’e yönelik saldırıları, Suriye iç savaşında yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyor. Bu, yalnızca Esad rejiminin değil, bölgedeki tüm aktörlerin pozisyonlarını yeniden değerlendirmesi gerektiğini gösteriyor,” dedi.
Aydemir, Esad rejiminin Halep’teki ciddi zemin kaybına dikkat çekerek, “Halep’i kontrol edemeyen bir rejim, ülkenin genel güvenliğini nasıl sağlayabilir? Esad’ın askeri zaafiyetleri, bölgedeki dengeleri daha da karmaşık hale getiriyor,” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin jeopolitik konumu ve stratejisi
Türkiye’nin Suriye’deki rolüne vurgu yapan Aydemir, “Ülkemiz, İdlib’den Halep’e kadar uzanan geniş bir alanda insani sorumluluk ve güvenlik dengesi kurmaya çalışıyor. Türkiye’nin, bölgede yalnızca kendi çıkarlarını değil, aynı zamanda küresel barış ve istikrarı da gözeten bir politika izlediği açıktır,” dedi.
HTŞ’nin uluslararası arenada terör örgütü olarak tanımlanmasına değinen Aydemir, Türkiye’nin bu konuda hassas bir yaklaşım sergilediğini belirtti: “Cumhurbaşkanımızın liderliğinde alınan kararlarla, HTŞ’nin terörist faaliyetlerine karşı net bir tutum benimsenmiştir. Bu, Türkiye’nin uluslararası güvenlik ilkelerine olan bağlılığının bir göstergesidir.”
Esad rejimi ve uluslararası aktörler
Aydemir, Esad rejimi ile ilgili gelişmelerin Rusya, ABD ve diğer küresel aktörler açısından önemine dikkat çekerek, “Rusya’nın Halep’te yaşananları önleyememesi ve rejimin güç kaybı, bölgedeki jeopolitik denklemi daha da zorlaştırıyor. Ancak Türkiye, bu karmaşık süreçte denge unsuru olarak bölge halkının güvenliği için önemli adımlar atmaktadır,” ifadelerini kullandı.
“Türkiye, bölgede barışın anahtarıdır”
Son olarak Aydemir, Türkiye’nin bölgedeki diplomatik girişimlerinin önemine vurgu yaptı: “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde yürütülen dış politika, sadece Türkiye’nin güvenliği için değil, bölge halklarının refahı için de bir umut kaynağıdır. Halep ve çevresindeki bu kaos ortamında, Türkiye barışın ve istikrarın anahtarıdır.”