Cumhurbaşkanı Erdoğan önceki gün yaptığı açıklamada Cuma günü verecekleri müjde ile Türkiye'de yeni bir dönemin açılacağını söylemişti. Açıklamanın ardından gerek Borsa İstanbul’da gerekse TL’de güçlü değer kazanımları yaşandığını görmüştük. Cumhurbaşkanı’nın ilgili açıklamayı bugün saat 15.00’te yapması beklenirken yurtiçi piyasalarda hareketliliğin bir kez daha yüksek seyredeceğini tahmin ediyoruz. Açıklamanın ardından TL varlıkların yurtdışından ayrışması ise şaşırtıcı olmayacaktır.
Ekonomi üzerindeki aşağı yönlü risklere vurgu yapan Fed tutanaklarının ardından risk iştahı güç kaybederken verilere hassasiyet de artmış durumda. Fed’in istihdamda iyileşme olsa da toparlanmanın hız kestiğini belirtmesinin hemen sonrasında ABD’de açıklanan haftalık işsizlik maaşı başvurularının iki haftalık aranın ardından yeniden 1 milyon seviyesinin üzerine yükselmesi dikkat çekti. Veri tarafında haftanın son işlem gününde en önemli konu başlığını ise hem Euro Bölgesi hem de ABD’den gelecek olan öncü PMI rakamları oluşturuyor. Her iki bölgeden gelecek verilerin büyümeyi daralmadan ayıran 50 seviyesinin üzerinde kalarak ekonomik aktivitedeki toparlanmayı yansıtmaya devam etmesi beklenirken özellikle Almanya’da iyimser bir tablo çizen ZEW endeksinin ardından Euro Bölgesi PMI rakamlarının güçlü bir patikada hareket etmesi şaşırtıcı olmayacaktır.
BEKLENTİLERİMİZ
Borsa İstanbul küresel piyasalara ayak uydurdu. Önceki gün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarının ardından yurtdışından belirgin şekilde pozitif ayrışarak 1125 puanın üzerini gören BIST-100 endeksi dün ise Fed tutanaklarının ardından küresel piyasalarda oluşan satış baskısının etkilerini hissetti. Endeksin teknik görünümü hâlâ pozitif sinyaller verdiği için şimdilik önemli bir baskı olduğunu düşünmemekle birlikte 1120 seviyesinin üzerinde kalınmasının önemli olduğunu düşünüyoruz. Haftalık kapanışın nasıl yapılacağında ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bugün yapması beklenen açıklamanın belirleyici olacağını düşünüyoruz.
Teknik Analizde Öne Çıkanlar
|
Hisse
|
RSI
|
Momentum
|
MACD
|
PSAR
|
KCHOL
|
AL
|
AL
|
AL
|
AL
|
KRDMD
|
AL
|
AL
|
AL
|
AL
|
PETKM
|
AL
|
AL
|
AL
|
AL
|
SAHOL
|
AL
|
AL
|
AL
|
AL
|
TCELL
|
AL
|
AL
|
AL
|
AL
|
TKFEN
|
AL
|
AL
|
AL
|
AL
|
TUPRS
|
AL
|
AL
|
AL
|
AL
|
ULKER
|
AL
|
AL
|
AL
|
AL
|
EUR/USD 1,1800’in üzerinde tutunuyor. Fed tutanaklarının gerek risk iştahını daraltması gerekse getiri eğrisi kontrolüne şimdilik kapının kapalı olduğunu göstermesi doların aradığı desteği bulmasını sağlarken paritenin 1,1900’dan uzaklaşmasına neden oldu. Teknik açıdan bakıldığında ise paritedeki yukarı yönlü eğilimin kısa vadeli indikatörler tarafından teyit edilemediğini görüyoruz. Öyle ki, EUR/USD Temmuz sonundan bu yana yukarı yönlü bir kanal içerisinde hareket ederken indikatörler ise aşağı yönlü bir trendle buna cevap veriyor. Bu da özellikle 1,1800 seviyesinin aşağı yönlü kırılması durumunda paritede kısa vadede daha fazla baskı görebileceğimize işaret ediyor. Dolayısıyla geri çekilmelerin bu seviyenin üzerinde karşılanmış olmasının görünümün bozulmaması adına önemli olduğunu düşünüyoruz.
TL PPK kararı sonrasında değer kaybetti. TCMB dün gerçekleştirdiği toplantısında politika faizinde beklendiği gibi değişikliğe gitmeyip %8,25 seviyesinde bıraktı. TCMB anketlerde oluşan borç verme (%9,75) ve GLP (%11,25) faizinde artış beklentisini ise karşılamadı. Toplantı sonrasında yayımlanan metinde politika faizinde artış sinyali verilmezken, likidite tedbirlerinin sürdürüleceğine vurgu yapıldı. Bu da önümüzdeki dönemde fonlama maliyetinin borç verme ve GLP faizi arasında oluşacağını gösteriyor. Özellikle TL’de volatilitenin ve değer kaybının artması durumunda GLP faizi daha sık kullanılan bir seçeneğe dönüşebilir. TL’nin negatif reel faizin etkilerini hissetmeye devam etmesi durumunda ise faiz artırımı ihtimali canlı kalmaya devam edecektir. Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bugün yapacağı açıklamanın TL’ye de güçlü yansımaları olduğunu görebiliriz.
Ons altın denge arıyor. Fed’in ekonomideki aşağı yönlü risklere vurgu yapmasına karşın özellikle getiri eğrisi kontrolüne sıcak bakmadığını net bir şekilde vurgulaması dolar endeksinin yeniden güç kazanmasını sağlarken altının ons fiyatının ise baskı altında kalmasına neden oldu. Teknik açıdan bakıldığında ons altının Ağustos ayı başından bu yana alçalan tepeler yaparak hareket etmesinin risk yarattığını düşünüyoruz. Dolayısıyla 2000 doların aşılmasını sağlamayacak yukarı yönlü fiyat hareketleri düzeltme riskinin devam ettiğine yönelik sinyal olarak kabul edilebilir.
Kaynak ÜNLÜ Menkul
Hibya Haber Ajansı