İbrahim Aydemir : Terör ve siyonist işbirliğine karşı net tavır alınmalı

Aydemir, “PKK sadece bir terör örgütü değil, aynı zamanda siyonist güçlerin taşeronluğunu yapan bir yapıdır. Gazze’de çocuk katleden zihniyetin, bu coğrafyadaki taşeronu PKK’dır. Selahaddin Eyyubi’nin torunları olarak bu işbirliğine asla müsaade etmemeliyiz” dedi.

“KÜRTLERİ TEMSİL ETMEZLER”

Aydemir, PKK’nın Kürt halkını temsil etmediğini, tam tersine bu halkın en büyük düşmanı olduğunu belirtti. “PKK, Kürtleri sadece araç olarak kullanmıştır. Silah ve terörle bu halkı baskı altına almış, gençlerini dağa zorla kaçırmıştır. Bugün Gazze’de bebekleri öldürenlerle işbirliği yapan bu örgütün, Kürt halkının temsilcisi olma iddiası kabul edilemez” ifadelerini kullandı.

MÜSLÜMAN DÜNYASINA ÇAĞRI

Aydemir, İslam dünyasının bu süreçte net bir duruş sergilemesi gerektiğini belirtti. “Gazze’de Müslüman kardeşlerimizi katleden zihniyeti destekleyen bir terör örgütüne karşı durmak, sadece Türkiye’nin değil, tüm İslam dünyasının görevidir. Eğer bu ortak bir bilinçle yapılmazsa, siyonist hedefler bölgemizde daha büyük sorunlara yol açacaktır” şeklinde konuştu.

“BATI VE SİYONİSTLERİN YENİ APARATI: PKK”

Aydemir, PKK’nın artık sadece bir terör örgütü olmadığını, Batı’nın ve siyonist güçlerin bölgedeki çıkarlarını korumak için kullandığı bir aparat haline geldiğini belirtti. “İsrail, Gazze’de olduğu gibi, bölgemizde de huzuru bozmak için PKK’ya açık destek vermektedir. Türkiye bu tehditleri bertaraf edecek güce sahiptir ve kararlılığını her alanda göstermektedir” dedi.

20 OCAK VE YENİ DÖNEM

Aydemir, ABD’de yaklaşan yönetim değişikliğine de değinerek, bu sürecin Türkiye’nin kararlı duruşuyla şekillenmesi gerektiğini ifade etti. “20 Ocak gibi tarihlerde beklentiye girmek gaflettir. Türkiye, bağımsız politikalarıyla hem PKK terörünü hem de siyonist hedefleri bertaraf edecektir. Cumhurbaşkanımızın Diyarbakır’daki kararlılığı hepimize rehber olmalıdır” diyerek sözlerini tamamladı.

Türk Parlamenter Gazeteci ve Yazarlar Birliği Başkanı İbrahim Aydemir’in açıklamaları, terör ve siyonist işbirliğine karşı net bir duruş sergilenmesi gerektiğini ortaya koydu. Bu kararlılığın, bölgemizdeki tüm tehditlere karşı en büyük cevap olduğu vurgulandı.