ULUSAL Ahşap Birliği Başkanı Prof. Dr. Nurgün Erdin, deprem kuşağında bulunan Türkiye’de en güvenli yapıların ahşap yapılar olduğunu belirtirken, “Türkiye’de özellikle yeni yapılarda ahşap malzemelerin tercih edilmesi gerekiyor” dedi.
Taşıyıcı sistemi, ara bölmeleri ve çatı örtüsü ahşap malzemelerden yapılan yapılar olarak tanımlanan “ahşap yapılar”, maliyeti, kullanım rahatlığı ve depreme karşı en ideal yapılardan biri olması nedeniyle gelişmiş ülkelerde en tercih edilen yapılardan biri olurken, Türkiye’de de depremlerden sonra gündeme gelmeye başladı.
Erdin, özellikle ABD ve Orta Avrupa’da çok tercih edilen ahşap yapıların Türkiye’de avantajlarının çok fazla bilinmediğini söyledi.
Hafif binalar
Depremle yaşamaya mecbur olan Türkiye’de ölü sayısı azaltmanın yolunun hafif ve az katkı bina yapmaktan geçtiğini kaydeden Erdin, gelişmiş ülkelerde ahşap kapalı sporsalonundan, binalara, tek evlere, köprü ve kültür merkezlerine kadar birçok yapının ahşap olduğuna işaret etti.
İnsan hayatı değerli
Deprem kuşağında bulunan Türkiye’de ahşap yapıların avantajlarının iyi bilinmesi ve ilgili standart ve yönetmeliklerin ivedilikle hazırlanması gerektiğine vurgu yapan Erdin, şöyle konuştu:
“Yaklaşık 12 yıl önce yaşadığımız 17 Ağustos depreminde de son olarak yaşadığımız Van depreminde de bilinçsiz inşa edilen tüm yapıların yüzlerce cana mal olduğunu gördük. Şu anda benzer fay hattına sahip Kaliforniya’da deprem riski sıfıra yakındır. Bu rakam, deprem olasılığının değil, depremin vereceği olası hasarın rakamıdır. Çünkü Kaliforniya’da konutların yüzde 99’u ahşaptır. Biz ise hala 30 misli ağır betonarme yapıların, daha sağlam nasıl yapılacağını tartışıyoruz. Şehirler ortalama 20 yılda rant ve fonksiyon farklılaşması ile kabuk değiştirir. Birlikte bugünden itibaren alacağımız önlemlerle ahşaba hayatımızda daha çok yer vermeye başlarken, hem sağlıklı yaşam olanağına kavuşur hem de tüm deprem riskinden uzaklaşmış oluruz. Hiçbir ticari ya da mesleki amaç, insan hayatından daha değerli olamaz.”