Türkiye ve Ermenistan ilişkilerinin normalleştirilmesi için paraflanan ve 6 haftalık iç danışma sürecinin ardından imzalanması öngörülen iki protokole ilişkin olarak hükümetin geniş katılımlı toplumsal bir mutabakat arayacağı öğrenildi.
İki ülkenin kendi içlerinde siyasi danışmalarda bulunması için öngörülen süre 6 hafta ile sınırlandırılırken, bu sürenin sonunda iki protokolün imza altına alınması, daha sonra da hukuken geçerlilik kazanması için iki ülkenin parlamentolarının onayına sunulması öngörülüyor. Edinilen bilgilere göre, hükümet 14 Ekim’e, yani Bursa’da oynanacak Türkiye-Ermenistan ulusal takımlarının maçına kadar iç siyasal danışmalarını tamamlayacak. İç siyasal danışmaların, İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın Kürt açılımında yaptığına benzer şekilde, toplumun bütün kesimlerinin temsilcilerinin nabzını tutacak. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun eşgüdümünde yürütülecek iç danışma süreci içinde kamuoyundan gelecek olası tepkiler de ölçülecek. Bu süreçte Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun ya da önereceği bir bakanın, başta ana muhalefet partisi CHP olmak üzere diğer siyasal partilerden randevu talep etmesi öngörüldü. Muhalefet partilerinin vereceği desteğin, sürecin üçüncü aşaması olan TBMM’deki onay süreci açısından önemli olduğu belirtiliyor. Siyasal partilerin bilgilendirilmesinin ardından sivil toplum örgütleri, konuyla ilgili akademik çevrelerin ve basının da söz konusu protokollere ve atılması öngörülen adımlara ilişkin bilgilendirilmesini sağlayacak olan hükümetin, imzaların resmen atılmasından sonra TBMM’deki onay süreci başlamadan önce geniş katılımlı toplumsal bir mutabakat arayacağı öğrenildi. Bunun için de hükümetin, başta CHP olmak üzere TBMM’deki diğer muhalefet partilerinin Ermeni açılımı konusunda ikna edilmesine büyük önem verdiği dile getirildi. Hükümetin istemesi ya da toplumsal mutabakat sağlayamadığını düşünmesi durumunda, imzaların atılmasından sonra, protokolleri Bakanlar Kurulu’nda bekletebileceği ve Meclis’e göndermeyebileceği de belirtiliyor.
Protokollerin hukuken geçerlik kazanması için hek iki ülke parlamentosunun onay vermesi ve yine her iki ülkenin resmi gazetelerinde yayımlanıp yürürlüğe girmesi gerekiyor. Protokoller imzanın hemen ardından TBMM Dışişleri Komisyonu’na ve son onay için Meclis Genel Kurulu’na gelecek.