CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye ve Ermenistan arasında imzalanan protokole ilişkin olarak "Ermenistan'ın Azerbaycan'daki işgali sona ermedikçe Meclis'te onay vermeyiz" dedi.
Baykal, "Demokratik açılımla" ilgili olarak, "Gelinen noktada bu sürecin, açılımın netice vermeyeceği ortaya çıkmıştır" değerlendirmesinde bulundu.
CHP Merkez Yönetim Kurulu, Genel Başkan Deniz Baykal başkanlığında toplandı.
Alınan bilgiye göre gündemdeki konuların ele alındığı toplantıda Türkiye ve Ermenistan arasında imzalanan protokol de değerlendirildi.
Genel Başkan Deniz Baykal, protokolle Türkiye'nin yapacaklarının yazılı taahhüt altına alındığını, ancak Ermenistan'ın Azerbaycan'da işgal ettiği topraklardan çekilmesine ilişkin bir güvence vermediğini savundu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konuya ilişkin Azerbaycan'a verdiği güvenceleri hatırlatan Baykal, gelinen noktanın bu güvence ile çeliştiğini ileri sürdü.
Protokolün TBMM'ye gelmesinin bir lütuf değil, uluslararası anlaşmalar için Anayasal bir zorunluluk olduğunu ifade eden Baykal, "Ermenistan'ın Azerbaycan'daki işgali sona ermedikçe Meclis'te onay vermeyiz" diye konuştu.
Baykal, "Ermenistan'ın verdiği taviz gibi gösterilen hususların pratikte hiçbir anlamı yok. Önemli olan bizim verdiğimiz tavizlerdir. Bunların neye karşılık verildiği belli değil" değerlendirmesini yaptı.
Toplantıda "Demokratik Açılım" çalışmaları ve DTP'nin dün Diyarbakır'da düzenlediği mitingi de ele alındı.
DTP'nin mitinginde sürecin farklı bir noktaya geldiğinin ortaya çıktığını ifade eden Baykal, açıkça "taleplerin kabul edilmemesi durumunda ayrışmadan" söz edildiğini kaydetti.
Gelinen noktada Hükümet'in yanlış politikalarının payının büyük olduğunu iddia eden Baykal, "Ön hazırlık yapılmadan ortaya atılan Kürt açılımı söylemi etrafında toplum bölünmeye başlamıştır" dedi.
Baykal, "Gelinen noktada bu sürecin, açılımın netice vermeyeceği ortaya çıkmıştır. AKP dışında herkes bu sürecin tıkandığını açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Açılım hikayeleri, iddiaları sona gelmiştir, ama bugün Türkiye düne göre daha çok ayrışmanın konuşulduğu, insanların ayrışmadan korktuğu bir ülke haline gelmiştir" değerlendirmesinde bulundu.