HÜR TV: Sayın İbrahim AYDEMİR, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle görüşlerinizi almak istiyoruz. Kadınların toplumdaki yeri hakkında neler söylemek istersiniz?
İBRAHİM AYDEMİR: Öncelikle şunu söylemek gerek, kadın, bir günün değil, bütün zamanların efendisidir!
HÜR TV: Ancak birçok ülkede kadınlar için özel bir gün olarak kutlanıyor. Sizce bu günün anlamı yeterince doğru anlaşılıyor mu?
İBRAHİM AYDEMİR: Sorarım size, hangi gün kadınsızdır? Hangi gün, anne kucağının sıcaklığından mahrumdur? Hangi gün, kadın şefkatinin nefesini duymaz? Kadını bir takvim yaprağına hapsetmek nasıl bir idraktir?
HÜR TV: Kadının toplumsal hayattaki yerine dair tarihsel ve kültürel olarak ne söylemek istersiniz?
İBRAHİM AYDEMİR: İslam! İşte hakikatin ta kendisi! Peygamberimiz buyurmuştur ki: “Cennet anaların ayakları altındadır.” Ne müthiş bir terkip! Ne muhteşem bir ikram! Kadını tek bir güne sığdırmak değil, ebediyetin tahtına oturtmak gerek!
Ve Türk devlet anlayışını hatırlayalım! “Hatun” kavramı, basit bir unvan değildir, devletin omurgasıdır. Han’ın yanında Hatun, gölge değil, güneştir! Eşit, kuvvetli, muktedir… Türk devlet telâkkisinde kadın, idare eden, söz söyleyen, karar verendir.
HÜR TV: Peki, 8 Mart’ı nasıl değerlendirmeliyiz?
İBRAHİM AYDEMİR: Ben diyorum ki, her gün kadınlar günüdür! 1977’de Birleşmiş Milletler’in ihsan ettiği bir gün değil, Allah’ın ihsan ettiği her nefeste kadının hakkı vardır. İslam medeniyetimiz ve Türk töremiz, kadını zamanın dar koridorlarından çıkarıp, ebediyetin geniş meydanına yerleştirmiştir.
HÜR TV: Ancak günümüzde kadın hakları üzerine hala tartışmalar yapılıyor. Sizce kadınların yeri neresi olmalıdır?
İBRAHİM AYDEMİR: Bu nasıl bir garip hâldir ki, kadını konuşmak için takvimden izin alınır olmuştur? Kadının yeri ailedir; evet! Ama sadece aile değil! Kadının yeri ekonomidir, siyasettir, cemiyetin her noktasıdır. O her yerde olmalı, her nefeste hissedilmeli, her fikirde yankılanmalıdır.
HÜR TV: Son olarak, bugüne dair vermek istediğiniz mesaj nedir?
İBRAHİM AYDEMİR: Kadın, bir gün değil, bin yıldır; bir hatıra değil, bir hakikattir! Onu anlamak için takvime değil, vicdana bakmak lâzımdır! İşte budur sözüm! Ve işte budur, ruhun derinliklerinden kopup gelen çığlığım!
HÜR TV: Çok teşekkür ederiz.
İBRAHİM AYDEMİR: Ben teşekkür ederim, fakat bu teşekkür bir programın teşekkürü değil, kadına verilen kıymetin teşekkürü olsun!