Önceki dönem milletvekillerinden İbrahim Aydemir, Türkiye’nin küresel konumunu sağlamlaştıracak vizyonunu dört ana başlıkta anlattı. Aydemir’e göre üretim, adalet ve kültür omurgasında birleşen bir Türkiye, sadece bölgesel değil küresel aktörlük misyonunu da üstlenir. “Bu milletin alın teri, dünyanın terazisini düzeltir” diyerek millî üretim ruhunu hatırlattı.
GİRİŞİMCİLİKTE CESUR SERMAYE VE AKILLI YÖNETİM
Aydemir, sermayenin cesareti ile aklın yeniliği birleştiğinde ülke ekonomisinin çarpan etkisinin katlanacağını belirtti. Girişimciliğin adil finansman, sade bürokrasi ve öngörülebilir hukukla desteklenmesi gerektiğini vurguladı. “Kaynak, tüketime değil üretime yönelmeli” dedi.
SAVUNMA SANAYİİ VE MİLLÎ TEKNOLOJİ ZİNCİRİ
Aydemir, savunma sanayiindeki ilerlemeyi “istiklal yürüyüşünün mühendislik ayağı” olarak nitelendirdi. Türkiye’nin mühendis aklıyla üreticisini aynı masada buluşturduğunu, bu sayede her platformun yerli bir karakter kazandığını ifade etti. “Bu millet çeliği işlerken imanını da şekillendiriyor” dedi.
DİPLOMASİDE ADALET VE KÜLTÜREL KİMLİKTE İRFAN
Aydemir, Türkiye’nin diplomaside gücü değil adaleti esas aldığını söyledi. Karadağ krizini örnek göstererek Türk diplomasisinin serinkanlı zekâsını övdü. Batı’nın sömürgeci reflekslerine karşı Anadolu irfanının yükseldiğini vurguladı. “Bizim adaletimiz fetih değil, fetanetle hükmetmektir” dedi.
GENÇLİK, KÜLTÜR VE ÜRETİM AHLAKI
Aydemir, kültürün toplumun ahlaki direği olduğunu vurguladı. “Yerlilik sahiciliğin teminatıdır” diyerek gençlerin tüketime teslim olmamasını istedi. Mesleki liselerle fabrikaların eşleştirilmesini önerdi ve “Her fabrika bir iş ahlakı mektebidir” ifadesini kullandı.