Türkiye, nominal ve reel büyüklükte dünyada birçok ülkeyi geride bırakarak yeni bir ekonomik kulvara geçmiştir” dedi.
EKONOMİK SIÇRAMA RAKAMLARLA TESCİLLİ
Aydemir, 2002 yılında Türkiye’nin nominal gayri safi yurtiçi hasıla (GSYİH) bakımından 21. sıradayken, 2025 yılı itibarıyla 17. sıraya yükseldiğine işaret etti. Satın alma gücü paritesine göre ise ülkemiz 2002’de 17. sıradayken, 2025’te 12. sıraya ulaşmış durumda. Aydemir, “Bu rakamlar, içeride yaşanan tüm zorluklara, küresel krizlere, pandemilere ve savaşlara rağmen Türk ekonomisinin üretim kabiliyetini koruduğunu ve hatta güçlendirdiğini göstermektedir” diye konuştu.
YERLİ ÜRETİM VE MAKRO VİZYON ETKİLİ OLDU
Ekonomik büyümede uygulanan yapısal reformların, yatırım teşviklerinin ve mali disiplinin belirleyici olduğunu belirten Aydemir, “Savunmadan ulaşıma, tarımdan dijital dönüşüme kadar her alanda yapılan atılımlar Türkiye’nin ekonomik kaslarını güçlendirmiştir. Özellikle satın alma gücü paritesi bazında elde edilen sıçrama, doğrudan halkın alım gücünün artması ve refah düzeyinin yükselmesi anlamına gelmektedir” ifadelerini kullandı.
AYDEMİR’DEN YATIRIM İKLİMİNE VURGU
İbrahim Aydemir, Türkiye’nin yatırım cazibesini artıracak düzenlemelere devam etmesi gerektiğini belirterek, “Makro göstergelerdeki düzelme sadece bir başlangıçtır. Nitelikli üretim, finansal disiplin ve sosyal adalet ile desteklenirse Türkiye, ilk 10 ekonomi arasına girme hedefine emin adımlarla ilerleyebilir” dedi.