Siyasi gelişmelere bakıyoruz da, bizi biz yapan değerlerin ne kadar aşındığını, ne kadar anlamsızlaştırma parantezine aldığını daha çok görüyoruz.

Hangi değerler?

Mesela vefa…

Mesela sözünde durma…

Mesela iyi insan olma…

Mesela, elinden, dilinden, belinden herkesin emin olma hali…

Ve daha onlarca olumlu kavram…

Çoğu kitaplarda yazılı kaldı…

Ali Babacan’ın kurucular Kurulu üyelerinin açıklanmasıyla bu durumu bir kere daha gördük.

Öyle isimler var ki, görünce şok oluyorsunuz…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmasa zar zor buldukları mihraptan öte menzili olmayacak isimler.

Kimi birkaç dönem milletvekili yapılmış, bazıları bakan olmuş…

Hepsi, ama hepsi lider sayesinde; Cumhurbaşkanı Erdoğan sebebiyle…

Ve önümüzde duran resim…

Sevimsiz, ileriye dönük umutlarımızı paramparça eden bir görüntü…

***
İyi de, bu durum herkes için mi geçerli?

Elbette değil…

Bunun tam tersi karakter taşıyan binler, onbinler, milyonlar var…

Ancak, bunların sesleri solukları kısık…

Onlara kapılar hep kapalı oluyor…

Keşke, vefayı, insanlığı, erdemi, öne çıkaranlar bulunsa ve onlarla yürünse…

Öyle isimsiz kahramanlar var ki…

Kendilerini topluma, millete adamışlar…

Kazancımızda fakir fukaranın hakkı var deyip paylaşan isimler…

Cumhurbaşkanına duyduğu güven ve sevgiden dolayı O’nun adına akla hayale gelmeyecek fedakarlıklar yapan isimler…

Devletin bekası, milletin huzuru için gece gündüz kafa yoran, güvenlik güçlerinden daha fazla efor sarfeden simalar…

Bir somut isim verelim mi?

İstanbul’dan bir iş insanı…

Gözü kulağı fakir fukarada olan…

Kazancının onda dokuzunu dağıtan bir civanmert…

Mehmet Aca…

Aslen Erzurumlu…

İstanbul’da ikamet etse de yüreği hep Erzurum için atan biri…

Siyasetin içinde değil, ama, Cumhurbaşkanının gözünün içine bakan, Recep Tayyip Erdoğan’da yorgunluk alameti gördüğünde üzülen; “O’na gelen dert bana gelsin” diye yakaran…

Ve en önemlisi, devlet için canını dişine takan bir kahraman…

Bölücülerin gemi azıya aldıkları zaman korkusuzca onlara karşı mücadele bayrağı açtığını milletvekillerinden dinlemiştik.

2 yaşındaki yavruya 120 bin lira hesap çıkarılıp hayati ameliyatı için koca bir ilçe topu topu 5 bin lira toplayabilmişken, tek başına bu ameliyatın masraflarını karşılayan bir temiz yürek…

Keşke, bunların sayısı artsa…

Keşke, benzerleri siyasi kulvarın başında olsa…

Keşke… Keşke…

***
Babacan’ın kurucuları görünce bendeki çağrışımı bu düşünceler oldu…

Evet, değişmiyor maalesef, mesafe koyduğumuz, ittiğimiz, uzak durduğumuz sevimsiz hal değişmiyor…

Duamız, bir sihirli elin bütün topluma dokunmasına ve vefanın her insan için ön ad olmasına…