Çocuk Psikiyatri Uzmanı Dr. Şermin Yalın, yazılı açıklamasında, çocukların önemli bölümünün okula uyum sürecini sağlıklı biçimde atlatırken, bazı çocuklar için okula gitmenin sürekli bir kaygı kaynağı haline dönüştüğünü kaydetti.
Yalın, “okul korkusu”nun, okula yeni başlayan çocukların anne babalarından ayrılmaktan dolayı duydukları endişe, çocuğun okul ortamında rahatsız eden ya da korkutan bir durumdan dolayı okula gitmek istememesi, aileden ayrılarak yeni bir sosyal ortama uyum sağlama endişesi olarak karşılarına çıktığını ifade ederek, şöyle devam etti:
“Okula alışma döneminde anne-baba tarafından aşırı korunan, kural ve sınırlamalar öğretilmeyen, duygusal olarak yaşının olgunluğuna sahip olmayan çocuklar, yaşıtlarına göre daha fazla zorlanmaktadırlar. Okul korkusu taşıyan çocuklara karşı en büyük destekçi öğretmen ve aileleridir. Çocuğun okula gitmesi konusunda ödün verilmemeli, mutlaka okula gitmesi sağlanmalıdır. Bu çözümün yarısıdır.”
Yalın, açıklamasında, “Okula gitmemesi halinde, yapılan çalışmalardan geri kalacağı ve bunun kendisi için bazı aksaklıklara yol açacağı anlatılmaya çalışılmalıdır. Bazen çocuklar kendiliğinden eve dönebilir, bu durumda da yapılması gereken onu okula geri göndermektir. Okula gitmediğinden dolayı çocuğun korkusu ve gözyaşlarıyla alay edilmemelidir. Vedalaşmaları çabuk tutarak, ayrılıkların doğal olduğu hissettirilebilir” dedi.