Çiçekçilere ikinci bir darbe vuruldu

Hastaneler çiçek getirmeyin diyor, Türk Eğitim Vakfı özel günlerde çiçek yollanması için ilan verin diyor. Ne yapacağımız şaşırdık” dedi.

ANKARA Çiçekçiler Odası Başkanı Emin Çimen son bir yılda Ankara’da çiçekçilerin yüzde 10’unun iflas nedeniyle iş yerlerini kapattığını belirterek, “Ekonomik sıkıntılar içinde boğuşan çiçekçi esnafına en büyük darbeyi bazı kurumların iş güzarlığı vuruyor. Hastaneler çiçek getirmeyin diyor, Türk Eğitim Vakfı özel günlerde çiçek yollanması için ilan verin diyor. Ne yapacağımız şaşırdık” dedi. Çimen çiçekçi esnafının önünde bazı vergi sıkıntıları olduğunu da hatırlatarak, “Lahana’nın KDV’si yüzde 8 iken çiçeklerin hala yüzde 18. Satılmadığı için bozulup çöpe atılan çiçeklerin bile KDV’sinin alınması sektörden bir çok kişiyi ve işyerini iflasa sürüklüyor” ifadesini kullandı.
Atatürk Kız Teknik ve Meslek Lisesi’nde Bahçecilik ve Çiçekçilik bölümü açtıklarını hatırlatan Çimen, “Kurumların bu tutumlarından sonra öğrencilere hangi yüzle bu işi yapın diyeceğiz” diyerek şunları söyledi:
Sıkıntılarımız katlandı
“Dünyadaki ekonomik krize paralel olarak ülkemizin her sektöründe bir daralma var. Bizim sektörümüz olan çiçekçilikte de doğal olarak aynı sıkıntılar var. Ama buna ek olarak bazı kurumların yarattığı sıkıntıların önüne geçemiyoruz Defalarca dile getirmemize rağmen hastanelerin bir çoğu halen çiçeği yasaklamış durumda. Son dönemde Türk Eğitim Vakfı çiçek yollayacakların kendilerine başvurmaları konusunda ilanlar veriyor. Bir eğitim vakfı olarak unuttukları bir şey var. Bizim çozuklarımız da okuyor, çiçekcinin dükkanı iflas ettiğinde onun çocuklarını da okutacaklar mı? zaten az olan ekmeğimize nedeno rtak olmak istiyorlar anlamak mümkün değil.
Çiçeğe izin varmı
Vakıflar ‘çiçekleri biz yollayalım’ içerikli yazıları gazetelerde yayınlatacaklarına, teneke çelenkleri kaldırıp, çiçek yollama işinden vazgeçsinler. Bu vakıflar hepimizindir, yaptığımız her çelenk başına belirli bir meblağ vakıflara bağış yapma zorunluluğu koysunlar biz buna da razıyız. Hem çiçekçi kazansın, hem de vatana katkısı olsun. Çelengi bırakan arkadaş cebinden belirlenmiş meblağı bırakır, makbuzunu alır. Böylece, hem vakıf kazanır, hem biz kazanırız. Aynı teklifimiz hastaneler için de geçerli, çiçek yerine başka öneriler sunacaklarına, her çiçek başına hastanenin giderleri için belirli bir meblağ talep etsin. Biz bu paraları ödemeye hazırız yeter ki kapılarını bize açsınlar.
İzmir Ticaret Odası’nın hazırladığı bir broşürde ‘Çiçek bir milletin kültür seviyesini gösterir’ yazısı yer qalıyor. Kültürümüzün yüksek seviyeli bir mirası olduğunu biliyoruz ama diğer taraftan çiçeğ karşı yasağın dünyanın hiç bir yerinde olmadığını da biliyoruz. Bugün Avrupa’yı, Avrupa yapan çiçektir, biz de ise tam tersi. Biz Avrupa Birliği üyesi olabilmek için çabalıyoruz, her detaya önem veriyoruz. Avrupa Birliği’ne dahil olduğumuzda, ‘Türkiye çiçek üretimine elverişlidir ancak biz hiçbir yere çiçek sokulmasına izin vermiyoruz’ mu diyeceğiz? Bunu devlet erkanı yasaklamış değil ama bunu kurum yöneticileri keyfine göre yasaklama yetkisine sahip. Bizim de buna bir müdahale gücümüz yok, biz de bize yol gösterecek birisini arıyoruz. Eğer bizi tamamen gözden çıkardılarsa da çiçeği hepten yasaklasınlar, dükkanlarımızı kapatsınlar biz de başımızın çaresine bakalım.”