Bu çağda halkı karanlığa mahkûm etmek en ağır insan hakları ihlâlidir.
Gerçeğin dolaşımını ve toplumun özgürce tartışma yapmasını önlemek iyi niyetle, doğru amaçlara hizmetle asla izah edilemez.
Çünkü sansürden doğacak iyilik yoktur ve olamaz.
Taraf gazetesi önceki gün Genelkurmay’da hazırlandığı iddia edilen bir “gizli” planı yayınladı. Bu plan “laik düzeni yıkıp İslâm devleti kurma hayalindeki” AKP hükümeti ile Fethullah Gülen cemaatinin eylemlerine karşı alınması öngörülen tedbirleri kapsıyor.
Gündüz Genelkurmay sözcüsü planın varlığını inkâr etmedi, aksine “konunun tüm yönleriyle incelenmesi amacıyla askeri savcılığa soruşturma emri verildiğini” belirterek doğruladı.
Akşam saatlerinde de konuyla ilgili haberlere yayın yasağı getirildiği ilân edildi!
Tedbir değil, zarar
VATAN gazetesi olarak sansür anlamına gelen bu yasağın en kısa zamanda kaldırılması için karar vericilere çağrıda bulunuyoruz.
Sansürün koruyacağı bir kamu yararı yoktur. Hiçbir şey karanlık bir medya ortamından daha zararlı değildir.
Demokrasilerin temeli olan halkın bilme hakkı, milli şuurun, toplumsal sağduyunun beslendiği kaynaktır.
Türk Silâhlı Kuvvetleri vatandaşına ve rejimin kurumlarına tuzak kurmaz, tertip düzenlemez. Böyle bir şeyi yapsa yapsa içindeki bazı bireyler yapabilir.
“AKP ve Gülen’i Bitirme Planı” başlıklı habere getirilen yayın yasağı, bireysel bir suçu kuruma, yani TSK’ya mal etmenin haksızlığını doğuruyor.
İnsanlar bu sansürü Genelkurmay’ın kusuru kabullenmesine işaret sayıyorlar.
Halkın en güvendiği kurumlar sıralamasında TSK değişmez birincidir. Bu çapta bir güven duygusunun karşılığı sansür olmamalı.
Gerçekleri arayan meraka getirilen kısıtlamalar ordunun itibarını korumaz tam tersine zedeler.
Bu haksızlığı yapmayalım!
Bir sürü “kirli tezgâh”
Yaşanan esrarengiz gelişmeler toplumun zihninde zehirli şüpheler üremesine sebep oluyor. Gülen 8 Nisan’da yandaşlarını bir komploya karşı uyarırken “Çuvaldızı bile olmayan insanlara terörist damgası vurmak isteyebilirler” demişti.
Sonra onun korkularını doğrulayan tasfiye planı aynı günlerde Genelkurmay’da yazıldı ve medyaya sızdırıldı.
Dün Fethullah Gülen olayı “kirli tezgâh” diye niteleyip şöyle bir değerlendirme yaptı:
“Kim bilir; belki de düşünceleri kirli bir kısım kimseler, yaptıkları çirkinlikleri o müessese üzerinden yaparak ordumuzu karalamaya ve halkın nazarından düşürmeye çalışmaktadırlar..”
Plan, vasat zekâlı insanlar için bile hakaret gibi.. Bu kadar kaba bir tertibin normal bir akla mal edilemeyeceğini farkedenler de pekalâ şöyle düşünebilir:
Planı hazırlayanlar ile sızdıranlar aynı kişiler, ordu içine sızmış cemaat uzantıları olabilir. Çünkü hiçbir tertip Gülen cemaatini bu kadar masum, TSK’yı da komplocu gösteremezdi.
Demokratik toplumun ihtiyacı karartma değil aydınlanmadır.
TSK yayın yasağının gölgesinden kurtarılmalıdır!
http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?detay=Sansuru_kaldirin&tarih=14.06.2009&Newsid=243355&Categoryid=4&wid=2