ANKARA / Ulucanlar’daki darağacı, Deniz Gezmiş’in parkası gibi bilinen objelerin yanı sıra "Haziran Direnişi" temasıyla güçlendirilen sergide Gezi olaylarında öldürülenlerin eşyalarına da yer verildi.
Çağdaş Sanatlar Merkezi’nin tüm katlarını kapsayan sergiye Ethem Sarısülük’ün ailesi ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu yöneticisi katıldı. Saygı duruşu ve sanatçı Mehmet Özer’in sunumuyla başlayan açılış töreninde Devrimci 78’liler Federasyonu adına konuşma yapan Başkan Kamber Ateş, Müze’nin 12 Eylül sürecinde emekçi halklara yönelik baskı politikalarını, zalimce uygulamalarını ve devlet terörünü bütün çıplaklığıyla teşhir eden büyük bir platforma dönüştüğünü ifade ederek, “Bu seneki tüm etkinliklerimizi direnme hakkı için Gezi Direnişçilerine, savunma hakkı için ÇHD’li avukatlara adıyoruz” dedi.
GEZİCİ MÜZE KALICI HALE GELECEK
Utanç Müzesi’ni 4. yılında göçebelikten kurtararak kalıcı bir mekana kavuşması için Çankaya Belediyesi olarak bir çalışma başlattıkları müjdesini veren Belediye Başkanı Bülent Tanık, 1968 ve 78 kuşağını hedef alan 12 Eylül ve sonrasında sürdürülen binlerce eziyetin, öldürmenin, acının gözlere yansıyan ızdırabının yüreklerdeki coşkuyu eksiltemediğini söyledi. Tanık, “68-78-88-98-2008 kuşaklarının yürekleri, akılları ve kardeşliği, dostluğu birleştirmelerinin en temel dayanak en önemli güç olduğuna inanıyorum. ‘Halkların kardeşliği’ mesajının sadece Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde değil bölgemizde de ne kadar anlamlı ve önemli olduğunun bir kez daha fark edilmesini gerektiriyor. Anadolu coğrafyasında Türk ve Kürt Halkları başta olmak üzere yaşamış bütün halkların kardeşliğini bütün inanç gruplarının bir arada yaşama duygularını bir kez daha güçlü bir biçimde, daha barışçı bir biçimde yükseltmenin zamanı. Çünkü hemOrtadoğu Bölgesi hem Türkiye bir yanda kanı durdurma umudu topluma lanse edilen bazı girişimler yaşanırken bir yandan da binlerce kişinin ölümüne neden olabilecek savaş potansiyelleri ve çığlıklarıyla da sarsılmaktadır. Böylesi bir dönemde barışı ve halkların kardeşliğini savunmak insan hayatına ve yaşama asla vazgeçilmez bir bütün olarak ve tek olduğunun bilincinde olarak sahip çıkmayı gerektiriyor” şeklinde konuştu.
MÜZEDE BU YIL NELER VAR
Müzede bu yıl, "Gezi Direnişi"nde öldürülen Ethem Sarısülük, Ali İsmail Korkmaz, Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert ve Medeni Yıldırım’ın kişisel eşyaları ve video görüntülerinin yanı sıra Türkiye’nin dört bir yanından Gezi Direnişi’ne ilişkin fotoğrafları, biber gazı fişekleri ve gaz maskeleriyle de polis şiddetine dikkat çekiliyor. "Roboski Katliamı"nda hayatını yitirenlerin eşyalarının bulunduğu bölümün yanı sıra 2004 yılında Mardin Kızıltepe’deki evinin önünde 12 yaşında 13 kurşunla öldürülen Uğur Kaymaz’ın kanlı giysileri, Devrimci Ulaş Bardakçı’nın kazağı ve Hıdır Aslan’ın eşyalarının baş köşede yaraldığı sergide, Diyarbakır Cezaevi’ndeki kötü uygulamaları protesto etmek için kendilerini yakan Mazlum Doğan ve Ferhat Kutay’ın evlilik yüzükleri de görülebilecek.
‘İşkence Aletleri’, ‘Mamak Mektupları’, ‘Yasaklanmış Kitap ve Yayınlar’ bölümlerinin yer aldığı sergide, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın ölüme yürüdükleri idam sehpası da yer alıyor.
Eylül ayı boyunca gezilebilecek sergide, 12 Eylül’de idam edilen devrimcilerden Necdet Adalı, Erdal Eren ve o dönemin tutuklu yakını ailelerinin simge ismi Didar Şensoy’un 12 Eylül hikayeleri birer belgeselle izleyicilerle buluşturuluyor.ANKARA /