Havaların soğumaya başlamasıyla birlikte palamut ve lüfer bolluğu geride kalırken, Başkent’teki balık tezgahlarının yeni gözdesi hamsi oldu.
Tarım, Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı’na bağlı Su Ürünleri İstişare Kurulu tarafından Haziran 2011’de alınan kararla avlanması yasaklanan çinekopun tezgahlarda iki senedir olmaması nedeniyle Ankaralıların hamsiye ağırlık verdiğini söyleyen balıkçı Yakup Daşçı, “Havaların soğuması ile birlikte palamut ve lüfer gibi göç balıklarının yerini yerli Karadeniz hamsisi aldı” dedi.
KİLOSU 4 İLA 5 LİRA
Sakarya esnafı olarak Başkant’te balığın nabzını tuttuklarını kaydeden balıkçı Daşçı, şöyle devam etti:
“Başkentliler hangi balığı ne zaman yiyeceğini iye biliyor. Bu sene balığın en bol ve güzel olduğu senelerden birini yaşıyoruz. Kırmızı et önemlidir ancak beyaz balık etinin de faydaları saymakla bitmez. Kolestrolden bağışıklık sisteminin güçlenmesine, romatizmal hastalıklardan, göz sağlığına kadar kanıtlanmış onlarca bilinen gerçek var. Başkentliler bu bol balıklı dönemin fırsatını bilsin ve kilosu 4-5 liradan bütün ailesini doyursun.
BALIK ALIRKEN DİKKAT
Vatandaşların balık alırken taze olup olmadıklarını birkaç ufak ayrıntıyı dikkat ederek anlayabileceklerini belirten Daşçı, “Taze balık hemen hemen kokusuz olur. Gözleri parlak ve dışa bombeli olur. Taze balığın derisi gergin ve parlaktır. Pulsuz balıklarda bayatlamaya başladıkça derisinin parlaklığı azalır ve özellikle karın tarafında buruşmalar meydana gelir ve taze balığın solungaçları canlı kırmızı olur. Balık bayatladıkça bu renk değişir” diye konuştu.
YEŞİLLİK OLMADAN OLMAZ
Balığın en vazgeçilmez unsurunun yeşillik olduğunu dile getiren Daşçı, “Balık yeşilliksiz gitmez. Genel olarak roka, maydonoz, soğan, kıvırcık en çok tercih edilenler. Ama çeşitlemek istedikten sonra Türkiye’de malzeme bol. Biz halden en tazelerini alıp, çamurundan tozundan ayırıp en güzelini müşteriye sunuyoruz” dedi.