SİNCAN Belediyesi’ne bağlı Sinkent şirketinde çalışan 300 personel işten çıkarılınca isyan bayrağını çekti.
Sincan Lale Meydanı’nda bir araya gelen işçi grubu, ardından Sincan Belediyesi’nin önüne gelerek protesto gösterisinde bulundu.
Ankara Hürriyet’e konuşan Sincan Belediye Başkanı Mustafa Tuna ise yönetimin bir suçu olmadığını belirterek, “Personelin sözleşmeleri doldu. Her sene ihale belediyenin şirketine veriliyor, belediyenin ilgili ilgisiz her birimi temizlik firmasında çalışıyor gibi gösteriliyormuş. Bu yanlış sistemi düzeltmek istiyoruz. İşçi de haklı ama suç bu sistemi bu hale getirenlerin” diyerek geçmiş
AKP dönemini suçladı.
Sincan tarihinde gerçekleşen ilk protesto gösterisi olma özelliğini taşıyan işçi eyleminde isyan eden kızgın kalabalık “Bu soğukta ne yapacağız? Çocuklarımıza ailemize nasıl bakacağız?” diyerek tepki gösterdi.
Başkan eskiyi suçladı
İşten çıkarılan şirket çalışanları, ellerindeki “Para yok diyorsunuz, makam araçları kiralıyorsunuz”, “Sayın Başbakan’ım emanetine bizler sahip çıktık, emanetin bize sahip çıkmadı”, “Mustafa Tuna, sen bilemezsin ama bilenlere sor. Eve ekmek götürememek ne demek” yazılı dövizlerle Sincan Belediyesi yönetimine yüklendi. Daha sonra Sincan Belediyesi’nin önüne giden kalabalık, burada belediye önüne siyah çelenk bıraktı.
Sincan Belediye Başkanı Mustafa Tuna işten çıkarmalara ilgili yapacak bir şeyleri olmadığını belirterek, “Geldiğimizde partizanca bir tutumla işçileri çıkarıp kendi adamlarımızı koysaydık bu ayıp olurdu. Ama biz böyle bir şey yapmadık. Sözleşme süreleri doldu” dedi. Tuna açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Senelerdir Park Bahçeler Müdürlüğü’nün ihalesi yapılıyor ve belediye şirketi kazanıyormuş. Bu da park ve bahçelerde bahçıvan olarak görünen bir kişinin basın yayında ya da temizlik işlerinde çalışmasına sebep oluyor. Başına bir iş gelse hem çalışan için hem de kurum için büyük bir sıkıntı olacak. Bu yanlışın düzelmesi için hizmet alımı yapacağız. Şirket elemanlarının sözleşmeleri 31.12.2009 tarihinde son buluyordu. Biz kimseye harç bitti, herkes paydos demiyoruz. Geçim meselesi oluyor. Bizim yapacağımız bir şey yok ki. Bunları geldiğimiz partizanca davranıp kendi adamlarımı koysaydım ayıbımız olurdu. Diğer taraftan 2007’de geçici işçileri kadroya alırken bu insanları da kadroya alabilirlerdi. Ama bir şekilde her yıl bu sistemi sürdürmüşler. Hata bu sistemi bu hale getirelere. İşçilerin asıl protestosu buna ve bu protestoya biz de katılıyoruz.”