Davet, Rusya'nın enerjiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Igor Seçin tarafından, Moskova'da bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'a resmen iletildi. Yıldız, masadaki bütün teklifleri inceleyeceklerini söyledi.
Moskova'da Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız ile bir araya gelen Seçin, Rus doğalgazını Karadeniz'in altından Bulgaristan'a ve oradan Avusturya ve İtalya'ya iletmeyi öngören ve asıl olarak Nabucco'ya karşı ortaya atılan Güney Akımı projesine Türkiye'nin de ortak olmasını istedi. Görüşmeden sonra medya mensuplarına açıklama yapan Seçin, "Türk tarafının teklifimize ilgi göstereceğini ve Türkiye ile ortaklık yaparak bu projenin diğerlerinden daha iyi bir alternatif olduğunu gösterebileceğimizi umuyoruz" dedi. Rus Başbakan Yardımcısı `diğer projeler' diyerek Türkiye'nin kilit rol oynadığı Nabucco'yu kastettiği belurtildi. Rus yetkili Türkiye'ye Güney Akım'da nasıl bir rol veya ortaklık teklif ettiklerine açıklık getirmedi. Teklifin asıl olarak, Rusya'nın önünü kesmeye çalıştığı ve Türkiye'nin kilit rol oynadığı Nabucco projesini baltalamaya yönelik olduğu öne sürüldü. Bakan Yıldız'ın bu teklif üzerine "Masadaki bütün alternatifleri düşüneceğiz" yanıtı verdiği bildirildi. Yıldız, Ankara'nın bakış açısına göre Mavi Akım ile Nabucco projelerinin birbirine rakip veya birbirinin alternatif olmadığını söyleyerek, "Her ikisi de kendi mecralarında ilerliyor" dedi.
Rus Başbakan Yardımcısı ise, hangi projenin daha avantajlı olduğu sorusu üzerine, "Ekonomik faktörlere, verimliliğe ve bütün diğer faktörlere bakarsanız hangisinin daha avantajlı olduğunu görürsünüz" diyerek Güney Akım'ı işaret etti. 2015 yılında tamamlanacak ve 10 milyar doları aşkın rakama mal olacak Mavi Akım Projesi ile Rusya, Avrupa'ya yıllık ek 31 milyar metreküp doğalgaz sevkiyatı gerçekleştirecek. Projeye Bulgaristan'ın dışında İtalya ve Avusturya'nın dışında Yunanistan, Macaristan ve Sırbistan'ın da dahil olması bekleniyor.
Türkiye'nin omurgasını oluşturduğu, Azeri, Türkmen ve Irak doğalgazını Avrupa'ya taşıyacak Nabucco ise, Rusya'ya bağımlılığı azaltacağı için hem AB hem de ABD açısından stratejik bir proje olarak görülüyor.