Ankara Emniyet Müdürlüğü, Muhabere Elektronik Şube Müdürlüğü’nün elektronik posta adresine önceki gün 15.57:17’de düşen, gönderen kısmında “Mehmet Ali-mehmetali06168@hotmail.com” yazılı e-posta, polisi alarma geçirdi. Konu bölümünde “çok önemli, lüffen bakınız” yazan postada şu ifadeler yer aldı:
Sorumluluk omuzlarınızda
“06 BJ 9915 plakalı MAN kamyona dikkat. Ankara’da Seferberlik Tetkik Kurulu ve kozmik odada yapılan aramalardan sonra Seferberlik üyeleri telaşa düştü. Ankara Seferberlik Tetkik Kurulu kullanmış olduğu sivil personelden bütün kirli silahları birer birer toplayarak Ankara’ya getirtiyor. Bu silahlar arasında keleşler, UZİ’ler ve G3’ler var. Belki de Türkiye tarihinin en kanlı olaylarını bu silahlarla çözeceksiniz. Bu kamyonu kullanan Mehmet Çelik de seferberliğin sivil elemanı.
Az önce Afyon’dan yola çıkan ve Ankara’ya gelecek olan 06 BJ 9915 plakalı MAN kamyona, uzun namlulu silahları olan şahıslar nezaret ediyor. Polis uygulamasından kurtulmak için araca subay kimliği taşıyan silahlı bir kişi bindirildi. Kontrollerde subay kimliğini göstererek kolayca yol uygulamalarından kurtulacaklar. Bu aracı mutlaka kontrol edin. Ama dikkatli olmalısınız çünkü silahlara nezaret eden, uzun namlulu silah taşıyan kişi gerekirse çatışmaya girmeye de hazır olacak.
Sevkıyatın ilk durağı Ankara. Silahlar burada elden geçirildikten sonra namluları temizlenecek. Seri numaraları değiştirilecek. Doğu ve Güneydoğu’ya dağıtılacak ve Nevruz’da ortalık kana bulanacak. Bu kez Muş Bulanık’taki olay bütün bölgeye yayılacak. Yapılacak eylemler, aynı zamanda kozmik aramanın da cevabı olacak ve dosya bir daha açılmamak üzere tamamen kapanacak.
Sayın kolluk yetkilileri, bu kamyonu durdurun ve mutlaka kontrol edin. İçindeki silahlar birçok faili meçhul olayı da çözmenizi sağlayacak. Seferberliğin bu kanlı oyununun önüne geçilemezse, sorumluluk omuzlarınızda.”
Elektronik posta hızla İstihbarat ve Terörle Mücadele şubelerine de aktarıldı. Birimler de somut bilgiler içerdiğini dikkate alarak, Çukurambar soruşturmasında Seferberlik Bölge Başkanlığı’ndaki aramayla adı gündeme gelen özel yetkili Savcı Mustafa Bilgili’ye ulaştı. Bilgili metni okuduktan sonra ‘kamyonu yakalayın’ talimatı verdi. Bunun üzerine Ankara Emniyet Müdürü Orhan Özdemir’e bilgi verildi ve operasyon başladı.
Barikat kuruldu
Kamyonun ÖKK’nın Oğulbey Kışlası’na giriş yapmadan yakalanması kararı üzerine polis ekipleri, Ankara Çevreyolu’nun Konya yolu çıkışına yakın bölgede barikat kurarak, saat 17.00’den itibaren kamyonu bekledi. Kamyon, saat 18.30 sıralarında barikatın bulunduğu yere gelen gelince, durmasını işaret eden polis, içindeki şoför Mehmet Çelik, Başçavuş S.H.K. ve Onbaşı M.K.’yı aşağı indirdi.
Kimliğini gösteren başçavuş, görev emrinin de yanında olduğunu söyledi. Savcı Bilgili başçavuştaki görev emrini incelemeye başladı. Özel Kuvvetler Komutanı Korgeneral Servet Yörük imzalı, 4 Mart tarihli görev emrinde, Muğla Güllük’teki Genelkurmay Özel Kuvvetler Destek Grup Özel Eğitim Merkezi’ne Ankara ÖKK Oğulbey Kışlası’ndan ambulans aracı gönderileceği, “seri numarasız el bombalarına seri numarası verilmesi faaliyeti kapsamında” Kırıkkale’ye gönderilmek üzere Güllük’teki el bombalarının tümünün de Oğulbey Kışlası’na nakledileceği açıkça belirtildi.
Yazıda, sivil kamyonda bulunacak başçavuş ve onbaşının kimlikleri, kamyonun Güllük’ten kaçta yola çıkıp kaçta Ankara’da olacağı, izleyeceği güzergâh da açıkça anlatıldı. İntikalin, Genelkurmay’ın 4 Mart tarihli Karayoluyla Mühimmat Nakli Genel Talimatı doğrultusunda yapılacağı da yazıda vurgulandı. Ancak ihbar mektubundaki “polis yanıltılacak” ifadesini dikkate alan Bilgili, Özel Kuvvetler Komutanı imzalı görev emrine rağmen, valiliklerin haberdar edilmemiş olmasını dikkate alarak “operasyona devam” kararı verdi.
Emniyete çekildi
Bilgili, ÖKK’ya tahsis edilmiş olmasına rağmen, kamyon ve 3 kişinin Merkez Komutanlığı yerine Ankara Emniyeti’ne götürülmesi talimatı verdi. Kamyon, zırhlı araçlar ve özel ekipler eşliğinde saat 19.30 sıralarında Ankara Emniyeti otoparkına getirildi. 3 kişi de saat 20.00 sıralarında Terörle Mücadele Şubesi’nde sorguya alındı. Gözaltına alınan iki askerin Ankara ÖKK’da görevli olduğu ortaya çıkarken, Bilgili 3 kişiyi de emniyette bizzat sorguladı. 3 kişi talimat gereği mühimmatı Ankara’ya getirdiklerini, verilen emirleri uyguladıklarını ve yasadışı işlem yapmadıklarını belirtti. Bu sırada, olaydan medya aracılığıyla haberdar olan askeri yetkililer de harekete geçti. Mühimmat incelemeye alınmadan önce, Ankara Garnizon Komutanı Korgeneral Mehmet Emin Alpman ve Ankara Merkez Komutanı Tuğgeneral Orhan Büyükgüngör ile ÖKK’da görevli bir yarbay emniyete geldi.
Yarbay belgeleri getirdi
Bilgili, Büyükgüngör ve yarbayın eşliğinde mühimmatları indirtti. İndirilen tüm mühimmat tek tek tutanağa geçirildi. Araçtan, bir kısmının seri numa-rası yazılı olmayan, 25’li paketler halinde istiflenmiş, kullanılabilir nitelikte 958 adet el bombası çıktı. Patlayıcı düzeneğinin ise, kaza halinde patlama olmaması için birbirinden ayrıldığı saptandı. Yarbay da, mühimmatın, TSK envanterinde bulunan mühimmat olduğunu belirterek, Muğla İl Jandarma Komutanlığı’nın yazısını savcıya sundu.
Söz konusu yazıda Ankara, Afyon, Denizli ve Muğla il jandarma komutanlıklarının sevkıyattan haberdar oldukları, kamyonun plakası ve içindekilerin jandarmaya bildirildiği, eskort verilip verilmeyeceğinin bu illerin jandarma komutanlarına bırakıldığı ifadesi yer aldı. Yazıda, kamyonun Gölbaşı’na geleceğinin dahi belirtildiğini gören Bilgili, Genelkurmay’ın “el bombalarına seri numarası verilsin” şeklinde talimatı bulunduğunu da öğrendi.
Bilgili, bunun üzerine Büyükgüngör ve yarbayın imzasını taşıyan 11 sayfalık tutanak düzenledi. Bilgili daha sonra, kamyonun ve gözaltındaki 3 kişinin serbest bırakılması talimatı verdi.
‘Sivil kamyonla taşımak ekonomik’
Emekli Tümgeneral Armağan Kuloğlu, güvenli mühimmatın daha ekonomik olduğu ve dikkat çekmediği için askeri araçlar yerine sivil kamyonlarla taşınmasının tercih edildiğini söyledi. Kuloğlu, Milliyet’e şöyle konuştu:
“TSK’nın mühimmat taşımak için sivil araç kiralaması rutin bir uygulamadır. Bu TSK’da, kuralları içinde yapılan bir sevkıyat. Ekonomik olması ve sivil aracın dikkat çekmemesi nedeniyle kamyon kiralama yolu tercih ediliyor. Mühimmat taşıyan bu araçlar, karayolunu kullandıkları için geçtikleri her ilin jandarma komutanlığına bilgi verilir. Onlar da gerekli güvenlik önlemlerini alır. Bu sevkıyatta da Denizli, Afyon ve Ankara jandarmasına bilgi veriliyor. Yani bu sevkıyattan İçişleri Bakanlığı’nın haberi var. Bu ihbar neden yapılmış olabilir? Ya bunu öğrenen ve bu sevkıyatın niye sivil araçla yapıldığını bilmeyen biri yaptı bu ihbarı ya da birileri bilinçli olarak kısa süreliğine de olsa ‘TSK’nın itibarını düşüreyim’ diye yaptı. İkinci ihtimal daha güçlü görünüyor. TSK’nın küçük çaptaki mühimmatı sevk etmek için kullandığı bu yöntem ifşa edilmiş oldu. Bundan sonra sivil araçlarla yapılacak sevkıyatlarda da eskort kullanımı gerekebilir. Bu tür sevkıyatlarda mühimmat emniyeti alınır. Örneğin, el bombası taşındığında, bomba kısımları ile fünyeler ayrı ayrı sandıklarda taşınır. O nedenle kaza olsa bile patlama olmaz. Sadece yangında patlama olur. Götürüldüğü yerde bunlar birleştirilir.”
Kamyon, yoğun güvenlik önlemleri altında, saat 02.30 sıralarında Gölbaşı’ndaki ÖKK Oğulbey Kışlası’na getirildi.
Resmi yazıyla bilgi istendi
Söz konusu elektronik postayla ilgili Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü Teknik Büro Amirliği ve Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na (TİB) resmi yazıyla bilgi istenirken, ihbarcının kimliğinin ve kullandığı bilgisayarın IP’sinin tespit edilmesi istendi. Emniyet yetkilileri, ihbarcı e-postanın isim ve doğum tarihiyle oluşturulmuş bir kod taşıdığını söylerken, sevkiyata ilişkin kendilerine bilgi verilmediğini kaydettiler
Ak Partililer bile ‘rezalet’ dedi
TRT’nin, kamyon henüz durdurulmamışken “Seri numaraları silinmiş mühimmat ele geçirildi” biçiminde haberler vermesi TBMM’de eleştirilere neden oldu
TRT’nin, Ankara’da durdurulan ve daha sonra Gölbaşı’ndaki bir askeri birliğe cephane sevkiyatı yaptığı ortaya çıkan silah ve mühimmat yüklü kamyonla ilgili yayınları, TBMM İnsan Hakları Komisyonu’nda sert eleştirilere yol açtı. CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, bazı Ak Parti milletvekillerinin “rezalet” yorumunda bulunduğu yayınlar konusunda Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a “TRT, TSK’ya karşı psikolojik saldırının parçası mı” sorusunu yöneltti.
Komisyonda dün Medya Alt Komisyonu’nca hazırlanan rapor görüşülürken, CHP Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir, önceki akşam askeri mühimmat taşıyan kamyona yönelik operasyonla ilgili TRT’nin verdiği haberleri sert bir dille eleştirdi. TRT’nin, kamyon henüz durdurulmuş ve brandası bile açılmamışken “Seri numaraları silinmiş mühimmat ele geçirildi. Terörle Mücadele Şubesi günlerdir takip ediyordu” biçiminde gerçek dışı haberler verdiğini kaydeden Özdemir, şunları söyledi:
“TRT, emniyetten ya da belirsiz yerlerden aldığı yalan yanlış bilgileri doğruymuş gibi yayınlıyor. Bu tablodan hükümet ve milletvekili olarak utanmıyor musunuz? Devletin yayın organları böyle yayın yapıyor, bu suç değil mi? Bunu içinize sindirebiliyor musunuz?”
Özdemir, bazı Ak Parti milletvekillerinin de TRT’nin yayınına tepki göstererek, “Diyeceğini zaten diyorsun. Tepkinde haklısın, bu bir rezalet. Ama, yüksek sesle, bizi azarlar gibi, söver gibi konuşuyorsun” dediğini aktardı.
TRT yayını felaket
CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, düzenlediği basın toplantısında TRT yayınını şöyle eleştirdi: “Basına servis yapmanın başını, yandaş medyanın ötesinde TRT çekiyor artık. Kamyon olayıyla bu iyice ortaya çıktı.”
CHP’li Köktürk ise kamyonla ilgili olarak TRT’de yayınlanan haberlere ilişkin Arınç’ın yanıtlaması istemiyle verdiği önergede, “TRT’nin taşındığı böylesine bir nokta karşısında, adli ve idari süreçleri başlatmayı düşünüyor musunuz?“ diye sordu.