ALTINDAĞ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki 6.5 yıllık görev süresini TRT Ankara Kent Radyosu’ndaki Karış Karış Ankara programında değerlendirdi. Tiryaki, hem belediye çalışmaları, hem de dönem dönem dillendirilen Büyükşehir Belediye Başkan adaylığıyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Büyükşehir Belediye Başkanlığı konusunda kendisinin yaptığı bir plan olmadığını belirten Tiryaki şu açıklamayı yaptı:
“Bu konuyla ilgili hemen herkes bir şey soruyor. Özür dileyerek söylüyorum, birilerine saygısızlık oluyorsa ama bu memlekette politikacılar güven kaybetti. Biz Altındağ’da geride kalan süremizde halkın bize güvenmesi için çaba sarf ettik. Büyükşehir konusu ikinci senemizden itibaren dillendirilmeye başlandı. 29 Mart sürecinde de ismimiz adaylık sürecinde gündeme geldi. Genel bir alışkanlık olduğu için, bunun mücadelesini yaptığımız söylendi. Kimse bana benim değer yargılarıma göre, ‘Neden Büyükşehir Belediye Başkanı olmuyorsun, vali, bakan, müsteşar, milletvekili olmuyorsun’ diyemez. Bana ‘Altındağ’da ne yaptın, parayı çarçur ettin mi, ahbap çavuş ilişkisine girdin mi? diye sorulması lazım.
İnsan layık olduğunu yaşar
İnsanların elde ettiği nimetlere şükretmesi lazım. Şükür sadece Allah’a şükür ediyorum demekle olmaz. Allah’ın verdiği nimetin şükrü temizlik işçisi, belediye başkanı, milletvekili, esnaf, her neyse işin, onu iyi yapmakla olur.
Ama memleketimizde üzülerek söylüyorum, temizlik görevlisi, belediye başkanının; belediye başkanı başbakanın, esnaf milletvekilinin işini yapmaya çalışıyor. Türkiye’deki, en büyük sıkıntılardan birisi bu. Emaneti ehline vereceksiniz, bunu vermediğiniz sürece başımız sıkıntıdan kurtulmaz.
‘Büyükşehir yakıştırmaları hoşuma gitmiyor’ dersem yalan olur. Başarılı görünmek, takdir edilmek hoş bir şey. Ama şuna inanın, Türkiye’de insanlar hak etmedikleri makamlara göz dikiyorlar. Bakıyorlar ki hak etmeyen bir çok insan hak etmedikleri yerlerde. Sonra aday oluyorlar. Bir üst makam arzum olmadığını insanlara söylüyorum inanmıyorlar. Ben buna hayret ediyorum. Konuyla ilgili net ifadem şudur, insanlar neye layıksa öyle yönetilirler.”
Yedinci katta tavuk besleyen var
“ÖNEMLİ olan kentsel gelişimin yanında sosyal değişimin de gerçekleşmesi. İmar çalışmaları kadar kültürel çalışmalara da destek veriyoruz. Yaptığımız 18 kültür merkezinden, gençlik merkezlerimizden kadınlarımız, çocuklarımız faydalanıyor. Burada 30 bin gence ulaşacağız. İlginç bir olay anlatayım. Kentsel dönüşüm projelerinin bir tanesinden gelen vatandaşımız, komşusunun 7. katta tavuk beslediğini söyledi. Biz insanları kent kültürüyle buluşturmazsak, 7. katta tavuk da beslerler, inek de.”
insanların hayat kalitesini değiştirmek için çalışıyorum
KENTSEL dönüşüm projelerinin yanı sıra sosyal değişimin de önemine vurgu yapan Tiryaki sözlerini şöyle sürdürdü:
“İlk dönemimizde 1.5 yıl sokağa hiç inmedik. Belediye işleyişine baktık, bu bir riskti ama önce içi düzelttik sonra dışarıya baktık. İlk dönem 15 bin gecekondu yıktık. Kendi gecekondularını yıkanlardan bahsetmiyorum. 2009’da bize oy verin demedik, ‘Memnunsanız ikinci dönem 25 bin gecekondu daha yıkacağız’ dedik. Biz burada günlük politika üretmiyoruz. Çocuklarımızın hayatlarını değiştirecek projeler yapmak için çalışıyoruz. Ben 1965’te köyde doğdum, sinemayı İstanbul’da gördüm, tiyatro görmedim. Eğer benden 40 sene sonra Ankara’nın göbeğinde doğan çocuk, sinemaya gidemiyorsa, tiyatroya gidemiyorsa, yüzme havuzu suyu görmediyse, müze kapısından girmediyse, Anıtkabir’e gidemediyse bu çocuğu kazanamayız. Ya madde bağımlısı olur, ya yan kesici olur, ya da hırsız olur. O yüzden ‘Belediye başkanları, plan proje yapacağım’ demesin. Hepsi hikaye.”