ŞUBAT ayında Ostim’de iki ayrı yerde meydana gelen patlamaların ardındaki korkunç gerçek ortaya çıktı. Olayın üzerinden iki ayı aşkın bir süre geçtikten sonra savcılığa giderek ifade veren M.C. soruşturmanın seyrini değiştirdi. Oksijen tüplerini dolduran firmada şoför olarak çalışan M.C, iki ayrı patlamada 20 kişinin firmanın ihmali yüzünden öldüğünü iddia etti.
OSTİM Sanayi sitesinde geçen şubat ayında 20 kişinin ölümüyle sonuçlanan iki patlamanın ardından sürpriz bir tanığın şok ifadesiyle soruşturmanın yönü değişti.Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı’nın hazırladığı rapora göre LPG tüplerinin neden olduğu iddia edilen patlamaların asıl kaynağının oksijen tüpleri olduğu ortaya çıktı.
Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na önceki gün giderek ifade veren M.C., iki patlamanın meydana geldiği işyerlerine oksijen tüplerini veren firmada şoför olarak çalıştığını belirtti. Birinci patlamada ölen Ahmet Özdemir’in arkadaşı olduğunu söyleyen M. C., “Patlamalardan sonra sürekli rüyalarıma girdi. Artık dayanamayacağım. Vicdanen rahatsızım” dedi ve itiraflara başladı.
Oksijen tüpü yoktu
Oksijen gazlarının doldurulduğu firmada şoför olarak çalıştığını söyleyen M. C., oksijen tüplerinin boşaldıklarında Çorum’a götürülerek burada sıkıştırılmış doğalgaz ile doldurulduğunu iş arkadaşlarından öğrendiğini belirtti. M. C., “Patlamadan bir gün önce, Fimak Optik, Özkanlar ve Metsan firmaları bizden oksijen istedi. Daha önce sıkıştırılmış doğalgaz (CNG) doldurulan tüplere oksijen doldurup teslim etmemi söylediler. Ellerinde oksijen tüpü yoktu” dedi.
Tüpler 1911 tarihli
Patlamaların ardından tüm şirket çalışanlarının mesaiye çağrıldığını iddia eden M. C. ifadesini şöyle sürdürdü:
“İki firmaya verilen tüpler patlamıştı. 3. Firma olan Fimak’ta ise henüz bir patlama olmamıştı. Şirket yetkilileri bana Fimak’a giden tüplerin yanlış gittiğini ve değiştirmemi söylediler. Fimak’a gittiğimde oradaki ustabaşı bana çıkışarak ‘Nasıl tüp gönderiyorsunuz. LPG’yi kapatıyorum oksijen hala yanıyor’ dedi. Şirkete geri döndüğümde tüpleri inceledim. Bazılarının üzerinde 1911 tarihi yazıyordu.”
Doğalgaz tüpüne oksijen basmışlar
İLK patlamanın meydana geldiği Özkanlar Makine’nin Genel Koordinatörü Ayhan Özkan, işin peşini hiçbir şekilde bırakmaya niyetlerinin olmadığını söyledi. Bu olay nedeniyle bir ay boyunca cezaevinde kaldığını söyleyen Özkan, “Bu ifade her şeyi ortaya çıkarıyor. Oksijen ile doğalgazı yan yana getirmek cinayete davetiye çıkarmak gibi bir şey. Bu firma da resmen bunu yaptı. Aynı tüplere hem oksijen hem de sıkıştırılmış doğalgaz doldurdu. Hukuk mücadelemiz sürecek” dedi. Özkan şunları söyledi:
“İfadeyi veren arkadaş Ersoy Gaz firmasında çalışan ve kusurlu tüpleri dağıtan şoför arkadaş. Vicdanen rahatsız olmuş, eşinden de olur alıp savcıya gitmeye karar vermiş. Bunlar kaçak doğalgaz satıyormuş. Ruhsatı olmadığı için de üzerinde oksijen yazan mavi tüplerle bu işi yapıyorlarmış. 12’lik tüplere doğalgaz, 9’luk tüplere de oksijen koyarak kendi içlerinde ayırt ediyorlarmış. Olay günü oksijen doldurulan dokuzluk tüplerden kalmayınca 12’lik tüpe oksijen basmışlar. Bunlar da bomba haline gelmiş. Patlamadan sonra şoför arkadaş korkup ifade verememiş. Sonrasında vicdanı ağır basmış.
Bu Ersoy Gaz firmasında 10’lu gruplar halinde tüpler bulunuyordu. İkisi patladı geri kalanları da savcılık tespit edip Büyükşehir Belediyesi’nin hurda deposuna kaldırdı. Sonuna kadar bu işin takipçisi olacağız. Kaybettiğimiz vatandaşların acılı ailelerinin de gerçeği öğrenmelerini istiyoruz.”
Gri tüpler maviye boyanmış
M.C.’nin savcılıktaki ifadesinin ardından oksijen tüpleri dolumunun yapıldığı Sincan Organize Sanayi Bölgesi’ndeki işyerine baskın yapıldı.
Üç Cumhuriyet Savcısının katıldığı baskında toplam 96 tüpe el konuldu. Savcıların yanı sıra dört bilirkişinin de katıldığı baskında el konulan tüpler incelemeye alındı. El konulan tüplerin tabanlarının mavi renkli olduğu ancak sonradan griye boyandığı öğrenilirken, tüpler Büyükşehir Belediyesi hurdalığına kaldırıldı.