Türk Hava Yolları’ndan emekli 64 yaşındaki Sevim Muratlı, 1999’da henüz 14 yaşındaki down sendromlu oğlunu kaybetti. Oğlunun ölümünden birkaç yıl sonra diyalize giren eşini de kaybeden Sevim Muratlı, en zor zamanlarında, ‘nakış’ ile yeniden yaşama tutundu.
Yaşadığı bütün sıkıntıları, büyük emek ve sabır isteyen eski Türk işleme ve nakışlarıyla aştığını anlatan Sevim Muratlı, “Bütün bu olanlar aklımı başımdan alacaktı. Oturup kendi kendimi bitireceğime, yaşama dört elle sarılıp onlar için yaşamaya karar verdim” dedi. Milli Kütüphane Sergi Salonu’nda yaptığı ve köy köy topladığı ürünleri, “Damat ve Gelin Çeyizi” adı ile sergileyen Muratlı yaşadıklarını şöyle anlattı:
BİR SÜRE SAKİNLEŞTİRİCİ ALDI
“Hayatımı, neşemi, sevinçlerimi, umutlarımı her şeyimi Bursa’daki vahim kaza sonucu kaybettim. Bu zorlu süreci yaşarken eşim Korgeneral Hasan Muratlı’yı da kaybedince tam anlamıyla beni hayattan kopardı. Doktorlar bana sürekli sakinleştirici yazıp eve yolluyordu. Ya hayatımı bu ilaçlarla geçirip yok olup gidecektim ya da bir meşgale bulup hayatıma anlam katacaktım.
DOKTORLAR ÇARE BULAMADI
Hiçbir doktorun çare bulamadığı derdime, Türk kadınının asırlar süren el işlemeleri çare oldu. Hayatımı kurtaran bu güzellikleri büyük bir sevgi ve sabırla, her bir ilmiğini yorulmadan, yüksünmeden yıllarca ince ince işledim. Dünyayı dolaştım ama Türk eserlerine benzeyen bu kadar emek isteyen bir sanat yok. O kadar çok özenirdim ki, 30 yıllık nakış hocam bile, ‘senin gibisini görmedim’ dedi.”
OĞLUNUN ADINA OKUL YAPTIRACAK
En büyük amacının, kazandıklarıyla kaybettiği oğlu adına bir okul yaptırmak olduğunu anlatan Sevim Muratlı, şunları söyledi:
“Yıllardır acılarımla, üzüntülerimle yoğrulmuş bu nakışlarımı ve bütün varlığımı satıp, oğlumun adına bir okul yaptıracağım. Bu okulda istediğim tek şey down sendromlular ve normal öğrencilerin bir arada eğitim gördüğü kaynaştırmalı eğitim sisteminin olması.
CAHİLCE DIŞLIYORLAR
İnsanlar down sendorumlu çocukları cahilce dışlıyorlar. Halbuki down sendromunun dereceleri var. Benim oğlum en iyi durumda olanıydı. Doktorlar bile durumunun farkına varmayabiliyordu. O yüzden down sendromunun doğru şekilde duyurulması ve anlaşılması için elimden geleni yapacağım.”