Er, RTÜK’te düzenlenen Medya ve Medya Okuryazarlığının Önemi konulu konferanstaki konuşmasında, “eğitimi” üzerinde herkesin en rahat konuştuğu, her şeyin müsebbibi olarak algılandığı ve günah keçisi olarak görüldüğü bir konu olarak nitelendirdi. Eğitim denilince herkesin anlayabileceği mutlak doğrular olmadığını dile getiren Er, bu alana yönelik beklentilerin de zamanla değiştiğini, bu değişime direnmek ve bunu düzenlemek gerektiğini ifade etti.
Son zamanlarda çocuklar üzerinde okulun etkisinin yavaş yavaş azaldığını, televizyon, internetle, sosyal yaşamın baskınlığının artığını dile getiren Er, eğitime ve sosyal alana ilişkin politikalar üretenlerin bu gerçekliği göz önünde bulundurması gerektiğini belirtti.
Medya Okuryazarlığı Dersinin de bu gerçekliğin bir sonucu olarak ortaya çıktığını vurgulayan Er, medya karşısında en korunmasız durumda olan çocukların medya ile ilgili doğru soruları sorup, doğru yanıtları bulmalarını amaçladıklarını kaydetti.