Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Türkiye'nin Azeri doğalgazı için ödediği fiyatın düşük olduğunu belirterek, "Bu şartlarda devam edemeyiz" dedi.
BAŞBAKAN'IN 'POSTA KOYDUĞU' DAVOS'TA KONUŞTU
Davos'ta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Aliyev, Nabucco projesinden de yakındı.
Nabucco'nun cevapsız kalmış sorularla dolu olduğunu söyleyen Azeri lider, "Bu projeyi kim ileri taşıyacak belli değil. Gaz üretimiyle, bunun taşınmasıyla ilgili müzakereleri kim yürütecek? Gazı kim pazarlayacak? Fiyatlama nasıl yapılacak? Bu soruların cevaplarını hala bilmiyoruz" diye konuştu.
Aliyev, Nabucco projesi çerçevesinde ihraç edilecek gazın Avrupa Birliği ülkelerine nasıl iletileceğinin ve transit konularının da hala cevap beklediğini söyledi.
2011 yılında inşaatına başlanması ve 2014'te tamamlanması öngörülen projenin yüzde 30'luk maliyeti Nabucco'ya ortak şirketler tarafından karşılanacak. Kalan miktarın borçlanarak finansa edilmesi planlanıyor.
ABD'DEN TÜRKİYE VE AZERBAYCAN'A GAZ UYARISI
Bu arada ABD'nin Avrasya Enerji Özel Temsilcisi Richard Morningstar, "Türkiye ile Azerbaycan'ın, Şah Deniz gazının satın alımı ve transit koşulları konusunda anlaşma sağlayamamalarının hayalkırıklığı yarattığını" söyledi.
ABD'li düşünce kuruluşu Amerikan Gelişim Merkezi'nde düzenlenen konferansta konuşan Morningstar, Hazar Denizi'nden Avrupa'ya doğalgaz taşınması için yeni bir koridorun (Güney Koridoru) açılmasını desteklediklerini belirterek, bu koridorun Nabucco ve Türkiye-Yunanistan-İtalya doğalgaz boru hattını içerebileceğini kaydetti.
Her iki projenin de gaz kaynaklarının çeşitlendirilmesi ve Avrupa'ya yeni tedarik rotalarının açılması açısından stratejik önem taşıdığını dile getiren Morningstar, "Güney Koridoru, Kafkasya ve Orta Asya ülkelerine ticari fayda sağlayabilir, ayrıca Avrupa ile karşılıklı çıkarlar temelinde uzun vadeli bir ortaklık yaratabilir" dedi.
Bu maksatla iki alan üzerinde yoğunlaştıklarını ifade eden Morningstar, bu alanları, "Türkiye ve Azerbaycan arasında Şah Deniz gazı konusunda bir anlaşmaya varılması ve Orta Asya ile Ortadoğu'daki üretici ülkelerin koridora gaz tedarik etmesini desteklemek" olarak sıraladı.
Morningstar, "Şimdi açık konuşmam gerekirse, Güney Koridoru konsepti, ondan en çok yararlanacak ülkelerin ticari açıdan mantıklı ve karşılıklı çıkar sağlayan anlaşmalara varamamaları halinde yaşayamaz. Bu bakımdan, şimdiye kadar Türkiye ve Azerbaycan'ın Şah Deniz gazının satın alımı ve transit koşulları üzerinde bir anlaşmayı sonuçlandırmada başarısız olmaları bir ölçüde hayalkırıklığı yaratıyor. Her iki ülke de ABD'nin iyi dostu ve aralarındaki görüşmelerde herhangi bir tarafta yer almıyoruz. Ancak (anlaşmaya varmada) gecikmenin daha da sürmesi, Güney Koridoru'nun bu kilit parçasını hayata geçirmede fırsat penceresini kapatabilir" dedi.
"BİR NOKTADA ŞİRKETLER KONTRATLARINI KAYBEDECEK"
Morningstar, bir anlaşmanın Türkiye'nin de Azerbaycan'ın da çıkarına olduğunu vurgulayarak, "İki tarafın bir anlaşmaya varacağına inanıyoruz, umuyoruz bu kısa zaman içinde olur. Böylece Güney Koridoru'na olan güven zarar görmez" diye konuştu.
Bir gazetecinin, "Türkiye ile Azerbaycan arasındaki bu durumla, Türkiye-Ermenistan normalizasyon sürecinin birbiriyle bağlantılı olduğuna" dikkati çekerek, "ABD, Türk-Ermeni uzlaşması uğruna Güney Koridoru'ndan vazgeçebilir mi?" sorusu üzerine Morningstar, "Saf değiliz. Tabii ki Ermenistan ve Yukarı Karabağ ile ilgili gelişmeler, bugün Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerin bir parçasını oluşturuyor" dedi.
"Ancak biri için diğerinden vazgeçilebileceği fikrini" reddettiğini söyleyen Morningstar, "Güney Koridoru hem Türkiye hem Azerbaycan'ın çıkarına. Her iki ülkeye de şunu söylüyoruz; 'İkinizin arasındaki ya da Ermenistan, Avrupa veya ABD ile aranızdaki konular ne olursa olsun, bu sizin çıkarınıza. Bir anlaşmaya varmanız çıkarınız için önemli, eğer varamazsanız, 2010 yılı sonunda ya da bir noktada şirketler kontratlarını kaybedecekler. Dolayısıyla konuya kendi çıkarlarınız açısından bakın ve kararınızı verin" dedi.
Morningstar, bir başka soru üzerine, İran gazının Güney Koridoru'nun bir parçası olmasından mutlu olmayacaklarını ve ABD siyasetinin de yakın zamanda bu konuya bakışında bir değişiklik olacağını sanmadığını kaydederek, "İran'a teşvik ya da fayda sağlanması için yanlış bir zaman" dedi.