Ayrıca, bölgesel işbirlikleri ve yapısal reformların ekonomide sürdürülebilirlik için hayati olduğuna dikkat çekti.
ENFLASYONLA MÜCADELEDE DÖRT TEMEL UNSUR
Aydemir, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in 2025 yılı hedeflerine işaret ederek, enflasyonun dört temel nedene bağlı olarak düşeceğini belirtti. Bu unsurların para politikalarının etkisi, bütçe açığının kontrolü, fiyat istikrarı ve yapısal reformlar olduğunu söyledi. Şunları kaydetti:
“Türkiye, disiplinli para politikaları ve bütçe dengesini gözeten bir ekonomi anlayışıyla hareket ediyor. Bu süreçte sosyal konut projeleri ve tarımsal üretimi artıracak yatırımlar, sadece enflasyonu düşürmekle kalmayacak, aynı zamanda vatandaşlarımızın refah seviyesini artıracak adımlardır.”
Ayrıca, Suriye’nin yeniden inşa sürecinin hem bölgesel işbirliği açısından hem de Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin kalkınması için bir fırsat sunduğunu ifade etti. Türkiye’nin bu süreçte öncü bir rol oynayarak ekonomik katkılar sağlayacağını vurguladı.
KÜRESEL JEOPOLİTİK DENGELERDEKİ FIRSATLAR
Aydemir, küresel düzeyde yaşanan ekonomik ve jeopolitik gelişmelerin Türkiye’nin stratejik önemini artırdığını belirtti. Özellikle ABD’nin yeniden gündeme gelen jeoekonomik planlarının ve Çin’in büyüme stratejilerinin, Türkiye’yi önemli bir oyuncu haline getirdiğini söyledi. Bu bağlamda şunları ekledi:
“ABD’nin Panama gibi stratejik bölgeler üzerindeki etkisini artırma çabaları ve Çin’in küresel ticaret yollarını kontrol altına alma stratejisi, Türkiye’ye yeni fırsatlar sunuyor. Coğrafi konumumuz ve güçlü diplomatik ilişkilerimizle bu dinamiklere entegre olmalıyız. Türkiye’nin enerji ve lojistik merkez olma vizyonu, hem ekonomik hem de jeopolitik anlamda büyük kazanımlar sağlayacaktır.”
“TÜRKİYE EKONOMİK BAĞIMSIZLIĞINI GÜÇLENDİRECEK”
Son olarak Aydemir, Türkiye’nin savunma sanayiindeki atılımları ve bölgesel ticaret yollarındaki etkinliğiyle küresel ekonomik dengelerde oyun kurucu bir ülke haline geldiğini belirtti. Şöyle konuştu:
“Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığını güçlendiren adımları, sadece bugünü değil, yarınları da inşa ediyor. Enflasyonla mücadele, üretim gücümüz ve bölgesel işbirliklerimizle birleştiğinde, ülkemizi çok daha güçlü bir noktaya taşıyacaktır.”
Aydemir’in bu açıklamaları, 2025 hedeflerine ilişkin somut bir vizyon ortaya koyarken, Türkiye’nin hem iç hem de dış politikadaki kararlılığını bir kez daha gözler önüne serdi.