CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin, iddialı konuştu: Solun en büyük eksiği kendisini yenileyememesi. Edirne’ye, Ağrı’ya, Diyarbakır’a gideceğiz, değişimi anlatacağız. İslamcılar da CHP’ye oy verecek, CHP iktidar olacak..
Gürsel Tekin siyasetle yoğrulmuş bir isim. İstanbul’u her gün karış karış geziyor; CHP’nin önümüzdeki seçimlerde 33 yıl aradan sonra iktadar olacağı konusunda iddialı...
* 33 yıldır neden iktidar olamıyor CHP?
(Suadiye Oteli’nin lobisindeyiz. Gürsel Tekin bana bahçeyi gösteriyor) Burası tarla olsun, suyunu gübresini kesin, ne hale gelir sizce?
* Çorak kalır...
CHP de çorak kaldı. Ben 1980’li yılların gençlerindenim. Başbakan ve arkadaşları sosyal demokratların, solcuların, aydınların çektiği acıların milyonda birini çekmedi. Çeksinler de istemeyiz... 12 Eylül sonrası solcular çok acı çekti. Başbakan’ın eşi GATA’ya giremedi diye mağdur olmuşlar, bizim öyle arkadaşlarımız var ki darbe sonrasında hayatlarını kaybettiler. Hayatta ellerine silah almamış kişiler, yaşamlarını yitirdi ya da sürgün edildi. Ailelerini, çocuklarını bırakıp kaçtılar yurtdışına. Hapiste niçin yattıklarını bilmediler. Ne oldu o tarihte? 300 bin insan, kimi işkencelerde öldü, kimi sakat kaldı, kimi yıllarca hapiste yattı, kimi kaçtı... Kimdi bunlar? Bunların arasında AKP düşüncesinde olan var mı? 12 Eylül döneminde Başbakan çıksın desin ki, ’Ey CHP, bakın darbeciler, bizim de arkadaşlarımız faili meçhul cinayetlere kurban gitti’diyebilir mi? 12 Eylül’ün bütün projesi solu bitirmek üzerine kurulmuştu. Sol deprem yaşadı, bunlara ne yapıldı, devletin tüm olanakları önlerine serildi. Nazım Hikmet vatan haini ilan edilmişti, Nazım Hikmet’in şiirinden dolayı 2 yıl cezaevinde yatan arkadaşlarımız oldu. Devleti yönetenler şimdi Nazım Hikmet’e secde ediyor. Solun beslendiği taban, emekçiler, işçiler, gençlik, sivil örgütler sindirildi. Ben 14 yaşındayken Filistin’deki katliamdan dolayı mitinge gittim. Ey Müslümanlar, Irak’ta 1.5 milyon Müslüman öldürüldü, sesiniz çıkmadı.
* CHP kendini yenileyebilecek mi?
Siyasetin doğasında değişim var, kesinlikle değişmeliyiz. Dünya değişti, CHP de değişecek. 1980 öncesi sendikalı işçi sayısı nüfus 45-50 milyonken 2 milyon 800 bin idi. Şu anda 75 milyon nüfusumuz var, sendikalı işçi sayısı 650 bin. Solun en büyük eksiği kendini yenileyememiş olması, haklısınız. Biz de çıkamadık bu işin içinden, diğer sol partiler de çıkmadı. Ötekileştirilmiş insanların en kolay oy vereceği partiler sol partilerdir ama yıllarca bizlere oy vermediler. Biz bunu İstanbul’da fark ettik ve çalıştık, ne yazık ki insanlar çok başka şeylere umut bağlamıştı.
* Ne gibi? Yardımlarla yaşamaya mı demek istiyorsunuz? Kömür, bulgur yardımlarıyla oylar alınıyor diyebilir misiniz?
Hayır, buna katılmıyorum. Vatandaşların ihtiyaçları var, ne yapsınlar? Dışarıdan eleştirmek kolay. Açlığın ne olduğunu bilmeyenler bunu konuşabilir. Yakacağın yok, biri sana kömür verecek almayacak mısın? Yok başka çaren. Ama millet bir soba başında küçücük odada 7-8 kişi yaşıyor. ’Niye aldılar?’demek ayıp, ’niye bu hale geldiler?’diye sorgulamak lazım.
* CHP yoksullukla nasıl mücadele edecek, nedir programı, çözümü, reçetesi?
Bizim sıfır yoksulluk politikamız var. Her vatandaşın sosyal hakkı olacak, maaşı olacak, kendi bulgur mu alır makarna mı ona kendi karar verecek. Bunları açıklayacağız.
* CHP’nin değişiminin önündeki en önemli engel ne?
CHP bilindik partilerden değil. 10-15 kişinin bir araya gelip yani bir arkadaş grubunun bir araya gelip kurduğu bir parti değil. CHP’nin gelenekleri var. CHP’siz bir şey de olmuyor. Hatırlayın bir dönem barajın altında kaldı CHP, herkes ’CHP Meclis’te olmalıydı’dedi. CHP Türkiye’nin en eski partisi.Türkiye ilk defa bu kadar CHP iktidarına ihtiyaç duydu. İnanın ben yalnızca İstanbul’da değilim, sanatçısı, işçisi, işadamı herkes ’biz ne yapabiliriz?’diyor. 6 aydır CHP’ye büyük ilgi var.
* Bu gerginlik erken seçimin habercisi yorumları yapılıyor. Seçimin erken yapılması kimin lehine?
Ne kadar erken olursa seçim o kadar AKP lehine olur. AKP ciddi çok yoruldu, dinlenmeleri lazım. Türkiye ekonomik sıkıntılara alışık. Bunun da çözümü var ama kurumlar arasındaki gerginlik Türkiye’yi çok fena geriyor. İşsizliğin çaresi var yoksulluğun çaresi var ama bu gerilimin çaresi zordur.
* Yıllardır iktidarda değil CHP. Hatta CHP için şu yorum da yapılıyor: CHP muhalefet olmak için var.
Hayır bu çok yanlış. Hazır CHP iktidara, bu kadar net. Kurultaydan sonra Edirne’den Ağrı’ya kadar gideceğiz. Değişimi anlatacağız.
* Diyarbakır’a da gidecek misiniz?
Neden gitmeyelim? Başbakan isterse hep birlikte gidelim. O bölgedeki insanların CHP’ye neden kızgın olduklarını anlıyorum ama biz kendimizi, değişimi iyi anlatırsak bunlar değişir. Eksiklikler olmuş olabilir...
* Son dönemde CHP de çok eleştirilen iki kişi oldu: Önder Sav ve Onur Öymen...
Bunlar çok tartışıldı. Onur Bey onları söylerken biz de farklı düşüncelerimizi söyledik. Onlar parti politikası değil. Farklı düşünebilir Onur Öymen.
* Oy kaybı yarattı mı bu çıkışlar CHP’de? Aleviler’in yüzde 70’inden fazlası hep CHP’ye oy vermiş, hala verir mi?
Aleviler CHP’nin temel taşıdır. Oy verecekleri parti yine CHP olur.
* Sizin anneanneniz Kürt Alevi’ymiş. Sizce yaşasaydı CHP’ye oy verir miydi?
Yaşasaydı kesinlikle oy verirdi, CHP dışındaki bir partiye oy atmaz Aleviler. Diğer partiler Aleviler tarafından itibar görmez. Alevilerin de Kürtlerin de İslamcıların da barınabileceği tek liman CHP.
* İslamcılar’ın da diyorsunuz... Neden İslamcılar CHP’ye oy versin?
’Neden yoksulluğu yaşıyorlar?’diye soralım. Yoksulluğun merkezi yolsuzluktur. Bu ülkede yolsuzluğu bitirmedikçe Kürt Sorunu’nu da çözemezsiniz, başka bir sorunu da. İslamcılar da yoksulluktan şikayetçi... Deniz Baykal yolsuzluk konusunda en hassas politakacıdır, Türkiye’nin en büyük sorunu da budur. Önümüzdeki seçim ister 2010’da ister 2011’de olsun 1983’ten sonraki en önemli seçim. Bunun birçok nedeni var. 8 yıldır bir iktidar özellikle de son 6 yılda inanılmaz bir iktidar hırsı içinde. İktidar kendine bağlı kurumlarla sürekli kavga ediyor. O kurumlarda arıza varsa bunu çözmek kimin işi?
Bu ülkede sadece Emine Hanım mı mağdur?
* Başbakan, “Söyleyecek çok şeyler var ama ülkemde gerilim istemiyorum. Belki siyasetten çekildikten sonra kaleme alarak gündeme getireceğim” dedi. Peki Başbakan’ın kitabını merakla bekliyor musunuz?
Mağduriyetlerini anlatacaklarmış. Yine soruyorum, bu ülkede yalnızca Emine Hanım mı mağdur? Böyle bir şey olur mu? Milyonlarca insan aç, işsizken çıkıp Başbakan’ın eşinin durumunu anlatması yakışık alıyor mu? Eşin girememiş, evet girememiş doğru. O zaman bunu değiştir. Nasıl değiştireceğini düşün yap. Başbakan, eşinin mağduriyetini anlatıyor, işçilerin mağduriyetini kim anlatacak?
TDH BİR PARTİLEŞSİN DE GÖRELİM
* Mustafa Sarıgül liderliğinde partileşme sürecine giren TDH rakip oluyor kısa süre sonra CHP’ye. Oylar bölünecek mi?
5 yıldır sürekli bir hareket var, bir partileşsinler de görelim.
* TDH, CHP kurultayını mı bekliyor?
Bunu bilemem. Ama siyaseti biliyorum. Önümüzdeki dönemde CHP oylarını artıracak. CHP iktidara gelecek.
CÜBBELİ KONUSU BÜYÜTÜLECEK ŞEY DEĞİL
* Deniz Baykal’ın Cübbeli Ahmet Hoca’yla konuşması şimdi gündemde, neden geçmiş olsun deme gereği duymuş Deniz Bey? Bir yakınlıkları mı var, tanışıyorlar mı?
Bu açıklandı. Bir millitvekili arkadaşımız konuşuyormuş, kendilerinin rahatsız olduğunu öğrenince, Sayın Baykal kibar bir adamdır, nezaket kuralları gereği kendisine geçmiş olsun demiştir.
* Bu kadar basit mi?
Evet. Büyütülecek bir şey yok.
Vatan