Başbakan Tayyip Erdoğan, özel yetkili mahkemeler ve savcıların yetkilerini düzenleyen Ceza Muhakemeleri Kanunu (CMK) 250, 251 ve 252. maddelerin değiştirilmesiyle ilgili gazetelere yansıyan taslak metinlere itibar edilmemesini istedi.
ATV'deki canlı yayına konuk olan Başbakan Erdoğan, gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Tasarıya son şeklinin verilmediğini ifade eden Başbakan, darbe davalarının etkilenmeyeceğini ima etti. Erdoğan, "Darbelerle mücadele asla sonlanmaz. Ergenekon, Balyoz, çeteler, mafyalarla mücadele gayretini şimdiye kadar biz göstermedik mi? Bu adımları biz atmadık mı? Buradan geri adım atmamız söz konusu değil." dedi.
Başbakan Tayyip Erdoğan, dün ATV'deki 'Başbakan ile Gündem Özel' programında Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak, Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Karaalioğlu ve Hürriyet Gazetesi yazarı Taha Akyol'un sorularını cevapladı. Erdoğan, özel yetkili mahkemeleri düzenleyen CMK 250, 251 ve 252. maddelerin değiştirilmesiyle ilgili tartışmalara temas etti. Tasarıya henüz son şeklinin verilmediğini söyleyerek, "Darbelerle mücadele asla sonlanmaz. Ergenekon, Balyoz, çeteler, mafyalarla mücadele gayretini şimdiye kadar biz göstermedik mi? Bu adımları biz atmadık mı? Buradan geri adım atmamız söz konusu değil." dedi. Değişikliğe ilişkin medyaya yansıyan tasarılarla ilgili olarak, "Tutuksuz yargılanabileceği halde tutuklu yargılanan insanlar var. Askerdir, gazetecidir, siyasidir kim olursa olsun.Bu yargıyı da sıkıntıya sokuyor. Yargıya güven ciddi manada artmışken şimdi azalmaya başlıyor. Bunları da görmemiz lazım." ifadelerini kullandı.
Başbakan Erdoğan, böyle bir değişikliğe neden ihtiyaç duyulduğu sorusunu cevaplarken, MİT krizini hatırlattı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın, KCK soruşturmasını yürüten özel yetkili savcı tarafından şüpheli sıfatıyla ifadeye çağrıldığını belirten Erdoğan, kuvvetler ayrılığı ilkesinin zedelendiğini ve 'devlet içerisinde devlet' görüntüsünün verildiğini söyledi. Bunu kabullenmelerinin mümkün olmadığını dile getirerek şunları kaydetti: "Devletin işleyişine çomak sokuluyor. Bölücü terör örgütünün yayın organlarında çıkmış haberleri müsteşarıma yıkmaya kalkarsanız, bununla yargılamaya kalkarsanız buna müsaade etmemiz mümkün değil. İyice çizmeyi aşan bir şey oldu. Başbakan olarak direkt bana bağlı olan müsteşarıma sahip çıkmazsam... Alacaksanız o zaman beni alın, onu değil. Çünkü talimatı veren benim. Yargı bize bu konuda yardımcı olması gerekirken elimiz, ayağımız gibi olan bu kadar önemli kurumları endişeye sevk ederse bu insanlar bir daha nasıl çalışacak? İster istemez bizi 'Demek ki bu madde haddinden fazla yetki alanı doğuruyor, devlet içinde devletiz havasına sokuyor' düşüncesine itti. Savcı, 'Ben cumhurbaşkanına varıncaya kadar istediğim anda buraya çağırırım' diyebilir."
CHP İLE İYİ ÇALIŞIRSAK MHP DE YANLIŞINI ANLAR
Erdoğan, CHP lideri Kılıçdar-oğlu'yla yaptığı görüşmeye ilişkin soruları da cevapladı. CHP'nin yaklaşımından duyduğu memnuniyeti ifade eden Erdoğan, anamuhalefet partisinin bir öneri paketi ile değil, teşhis ve tespitlerle geldiklerinin altını çizdi. "Bugünkü tabloyu gördüğüm zaman bunun daha da güçlenerek devamı en büyük arzumdur." değerlendirmesini yapan Erdoğan, daha önce eski İngiltere Başbakanı Tony Blair İRA ile mücadele ederken muhalefet partilerinin desteğini almalarının önemini anlattıklarını aktardı. Bundan sonra diğer meselelerde de muhalefetle bu şekilde çalışmak istediklerini ifade ederek, şöyle devam etti: "Anamuhalefet-iktidar birlikte çalışmaya başlarsak diğer muhalefet nasıl bir yanlışın içerisinde yer aldıklarını daha iyi anlayacaklar. Samimi olduktan sonra bu süreç niye işlemesin; baştan söyledim, önyargım yok. Bu konuda somut adımı beraber atalım."