ANKARA / Sincan Cezaevi personelini taşıyan serviste, 22 Ocak 2013’te 3 meslektaşını öldüren, bir kişiyi de öldürmeye teşebbüs eden Emre Ençok’un yargılanmasına başlandı. Sincan 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya Samsun’da tutuklu bulunan sanık Emre Ençok, öldürülen Ali Duran, Mustafa Halıcı ve Çelebi Algül’ün yakınları, olayda yaralanan Seda Algül ile sanık ve müşteki avukatları katıldı.
“ÖLDÜRMEYE BİR ÖNCEKİ GECE KARAR VERDİM”
Ençok, savunmasının sorulması üzerine, “Bir şey demiyorum. Pişmanım. Tam hatırlamıyorum” dedi. Mahkeme heyetinin soruları üzerine Ençok, cinayet günü yanına yedek şarjörü aldığını, Çelebi ve Halıcı’yı öldürmeye bir önceki gece karar verdiğini söyledi. “Onları niçin öldürecektin” sorusuna “Bilmiyorum”, “Olayı hatırlıyor musun” sorusuna ise “Hayır” karşılığı veren Ençok, duruşmanın kalan kısmında başını dizlerine doğru yaklaştırarak oturdu.
“BANA BU YAPILIR MI”
Olayda eşi Ali Duran’ı kaybeden ve aynı zamanda dört kurşunla yaralanan Seda Duran ise cezaevi içinde bulunan bankada çalıştığını bildirerek, Ençok’u daha önce tanımadığını, eşinin de Ençok’tan bahsettiğini duymadığını bildirdi. Serviste gazete okuduğu sırada Ençok’un ilk olarak Algül ve Halıcı’ya, ardından da kendisine ve eşine ateş ettiğini anlatan Duran, karnından ve kolundan aldığı kurşunlarla yaralandığını ve tedavisinin halen sürdüğünü kaydetti. Seda Duran, Ençok’un, Algül ve Halıcı’ya ateş ederken, “Bana bu yapılır mı” dediğini söyledi.
“İNMEK YOK HEPİNİZİ ÖLDÜRECEĞİM”
Maktül Mustafa Halıcı’nın eşi Ezgi Halıcı ise Ankara’ya olaydan 5-6 ay önce geldiklerini bildirdi ve eşinin daha önce sanıktan bahsettiğini duymadığını belirtti. Anne Şerife Halıcı da “Sadece herkesin önünde neden bunu yaptığını söylesin istiyorum” ifadesini kullandı. Maktüllerin diğer yakınlarının beyanları alındıktan sonra olay sırasında serviste bulunan bazı kişilerle Ençok’un anne ve babası tanık olarak dinlendi. Tanık Kemal Işıktaş, silah seslerinin ardından serviste bulunanların panikle kapıya doğru yöneldiğini, Ençok’un şoföre kapıyı kapattırdığını ve “İnmek yok, hepinizi öldüreceğim” dediğini anlattı. O sırada Ençok’un tabanca tutan eline müdahale ederek, silahı elinden almaya çalıştığını ifade eden Işıktaş, serviste bulunan Mehmet Curkuş’un da bir yandan Ençok’a telkinde bulunurken, bir yandan da silahı almaya çalıştığını kaydetti. Işıktaş, sonunda elinden silahı aldıkları Ençok’un dışarı çıkarak duvarın dibine oturduğunu söyledi.
Tanık Mehmet Curkuş da Işıktaş’a benzer biçimde olayı anlattıktan sonra, Ençok’un elinden silahı almak için, “Yapacağını yaptın, insanların hayatını kararttın. Silahı bırak, polise vereceğim” dediğini belirtti. Curkuş, sanığın, servisten indikten sonra duvar dibine oturduğunu ve şu anda hatırlayamadığı bir kadın ismi telaffuz ettiğini kaydetti. Sanığın babası Adil Ençok ise oğlunun psikolojik sorunları olduğunu bilmediğini söyleyerek, “Olaydan bir gece önce durgundu. Annesiyle sorduk, bize bir şey anlatmadı” dedi. Anne Nigar Ençok da oğlunun işyerindeki arkadaşlarıyla problemi olduğuna ilişkin bir şey duymadığını ifade ederek, “Hiç kimse hakkında kötü niyetli değildi. ‘Dışarıda çok işsiz var. Çok şükür iş sahibiyim’ diyordu” diye konuştu.
TANIKLAR OLAYI SAKLIYOR İDDİASI
Serviste bulunan bazı infaz koruma memurları da tanık olarak dinlendi. Ancak maktül yakınları ve avukatları, bu tanıkların doğruyu söylemediklerini savundu. Maktül Çelebi Algül’ün aynı zamanda akrabası da olan Avukat Fatih Rüştü Algül, bazı tanıkların gerçeği sakladıklarını öne sürdü ve haklarında suç duyurusunda bulunacaklarını bildirdi.
ADLİ TIP’TAN RAPOR ALINACAK
Mahkeme heyeti, Ençok’un tutukluluğunun devamına ve akıl sağlığının yerinde olup olmadığına ilişkin rapor alınması için üç hafta süreyle İstanbul Adli Tıp Kurumunda müşahade altına alınmasına karar verdi. Saldırıda yaralanan Seda Algül’ün de organ kaybı veya zaafiyeti olup olmadığı konusunda hastaneden rapor istenmesine de karar veren mahkeme, duruşmayı erteledi. Bazı maktül yakınları, duruşmanın ardından sanığa ve tanık olarak dinlenen bazı infaz koruma memurlarına tepki gösterdi. İddianamede, Ençok’un, personel servisinde Halıcı ve Algül’ü öldürdükten sonra Ali Duran ile eşi Seda Duran’a da nedensiz yere ateş ettiği kaydedilerek, “Halıcı ve Algül’ü tasarlayarak öldürmek” suçundan 2 kez ağırlaştırılmış müebbet, “Ali Duran’ı öldürmek” suçundan müebbet, “Seda Duran’ı öldürmeye teşebbüs etmek” suçundan ise 9 yıldan 15 yıla kadar hapsi talep ediliyor.ANKARA /