MİLLİ Mücadele’nin merkezi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kalbi Ankara, tarihi, kültürel ve doğal güzellikleriyle keşfedilmeyi bekliyor.
Ankara’ya gelenler ilk olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ebedi istirahat yeri olarak Anıttepe’deki Anıtkabir’i ziyaret ediyor.
Her yıl yerli ve yabancı yüz binlerce turistin ziyaret ettiği Anıtkabir’in yerleşim alanı içerisindeki en önemli mekanlar arasında Atatürk’ün Mozolesi ve Anıtkabir Müzesi bulunuyor.
Özellikle milli bayramlar ve Atatürk’ün ölüm yıl dönümünde ziyaretçi akınına uğrayan Anıtkabir, Türkiye’nin de simgelerinden biri.
Anıtkabir içindeki müzede ise Atatürk’ün bazı özel eşyaları ile birlikte kendisine hediye edilen çeşitli eşyalar sergileniyor. Tören alanının güney cephesindeki iki kuleden birisi olan ve Şeref Defteri’nin de bulunduğu Misak-ı Milli Kulesi’nden girilen bir başka bölümde ise Türkiye’de ilk defa uygulanan bir teknikle Kurtuluş Savaşı sahneleri maket ve resimlerden oluşan bir panorama üzerinde canlandırılıyor. Canlandırmalar esnasında kullanılan ses efektleri ise gerçeğini aratmıyor. Anıtkabir’de ayrıca 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün kabri bulunuyor.
Cumhuriyetin ilk meclis binası
Ulus semtinde bulunan ilk TBMM binası “Kurtuluş Savaşı Müzesi” olarak önemli ziyaret mekanlarının başında geliyor. 120 üye ile Ankara’da toplanan ilk Meclis, 23 Nisan 1920 günü bu binada açıldı. 15 Ekim 1925 tarihine kadar bu binada çalışmalarını sürdüren Meclis, daha sonra şimdi Cumhuriyet Müzesi olan ikici Meclis binasına taşındı. 1961 yılında İlk Büyük Millet Meclisi Müzesi olarak düzenlenen binada, 1980’den sonra yapılan düzenlemeler ile önemli belgeler ve eşyalar sergilenmeye başlandı.
Müze içindeki “Riyaset Divanı” adı verilen salon, ilk Meclis’te İcra Vekilleri Heyeti (Bakanlar Kurulu) Odası olarak da kullanıldı. Salonda Atatürk’ün o günlere ait büyük boy fotoğrafları, İcra Vekileri heyetine ait fotoğraflar ile o tarihte kullanılan eşyalar bulunuyor.
Tarihi ve kültürel güzellikler
Kültürel gezilerden hoşlananlar, Atpazarı olarak bilinen semtte bulunan Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Anıtkabir yapılana kadar Atatürk’ün naaşının bulunduğu Etnografya Müzesi’ni, Ulus Meydanı’nda bulunan Kurtuluş Savaşı Müzesi’ni, fosil, mineral, taş ve 25 bin yıl önce Anadolu’da yaşamış insana ait yak izlerinin bulunduğu MTA Tabiat Tarihi Müzesi’ni, 19. yüzyıl başından günümüze kadar Türk resim sanatı ve yaklaşık 100 yıllık geçmişi olan Türk plastik sanatının seçkin örnekleri yer aldığı Resim ve Heykel Müzesini gezebilir.
Ulus Meydanı’ndaki Roma Hamamı ve eski çağlardan bugüne kalan en önemli yapılardan Ulus’taki tarihi Hacı Bayram Camii’ni, bitişiğindeki Augustus Tapınağı’nı ve Defterdarlık ve Valilik binası arasındaki küçük meydanda bulunan, İmparator Julien’in 362 yılındaAnkara’yı ziyareti anısına dikilen Julien Sütunu’nu görebilirler.
Kurtuluş Savaşı sırasında Genelkurmay Başkanlığı olarak kullanılan ve bugün meteorolojik aletlerin sergilendiği Keçiören’deki Meteoroloji Müzesi’nin yanı sıra demiryollarıyla ilgili belgeler, hat açılışlarında kullanılan makaslar, değerli eşyalar, kimlik kartları, bilet ve maketlerin sergilendiği Demiryolları Müzesi önemli duraklardar biri. Müzenin bir bölümünde ise Atatürk’ün konuk kabul odası, çalışma ve yatak odası ile banyosu yer alıyor.
Ankara’nın simgesi kalesi
Ankara’ya hakim bir tepenin üzerinde kurulan ve zaman içinde kentin simgesi haline gelen Ankara Kalesi’nin ilk yapım tarihi kesin olarak bilinmiyor. MÖ 2. yüzyılda Galatlar zamanında var olduğu bilinen kale daha sonra Romalılar döneminde onarım görmüş. Kale 1073’te Selçukluların, 1101’de Haçlıların eline geçmiştir. 1227’de yeniden Selçukluların eline geçen kale bu dönemde ve onu takip eden Osmanlılar döneminde çeşitli onarımlar görmüş, son yıllarda yapılan restorasyon çalışmalarıyla sağlamlaştırılmış. Kalenin en yüksek yeri kuzeyde, denizden 978 metre yükseklikteki Akkale’dir. Bugün kale içinde Osmanlı Ankara’sının 17. yüzyıldan itibaren ayakta kalmış birçok Ankara evi ve Alaaddin Camii bulunmaktadır.
Varlık Mahallesi önünde ve Ankara Çayı üzerinde kurulan Ankara’nın en eski köprüsü Akköprü, 1222 yılında Selçuklu Hükümdarı 1. Alaaddin Keykubat tarafından Ankara Valisi Kızılbey zamanında yaptırılmış.