Türkiye’de müziğin efsane isimlerinden birisi kuşkusuz. Ama biz yine de onu defalarca dinlemeye gelen dinleyicilerine “Neden Alpay?” diye sorduk:
Nilgün Pak: 20 yaşındayım. Bizim evde ailem Alpay dinler. Beni de program yaptığı gece kulübüne götürdüler. Sahne performansını görünce hayranlığım bir kat daha arttı. Artık her hafta onu dinlemeye gidiyorum.
Sema Dilbaz: 0nun sesinde şarkıların tadı bir başka güzel.
Arzu Demir: Çünkü bence o Türkiye’deki tek ve en iyi vokal. Böyle bir ses olamaz.
Gönül Özdemir: Ailemizin müzisyeniydi. Konuşma tarzı, giyim tarzı, sahnedeki ciddiyeti ve muzipliği ile ve de kendine özgü sıradışılığı ile bir ekol. Ne tarzında, ne de müziğinde sapma oldu. Aksine daha da seçkin, zengin repertuvarıyla sanatçılar arasında hep önlerde oldu. Ankara’da program yaptığı sürece ben aile geleneğimi sürdürüp daima keyif ve heyecanla dinlemeye gidiyorum.
Lale Yılmaz: Hem ulaşılmaz, hem çok yakın, içtenlikli. Uzun süren programlarının sonunda en az bir saat de hayranlarıyla fotoğraf çektiriyor.
Müziğin canlı tarihi
Cihan İscen-Suat Başar: Tek kelimeyle müthiş... Blues formunda bir Summertime söyledi, inanılmaz.
Niyazi Erten: Onu dinlemeden canlı performansın ne demek olduğunu anlayamazsınız.
Cihan Sezer: Belçika’da doğup büyümüş bir muzisyen olarak Türk müziğine her zaman büyük bir ilgim olmuştur. Büyük yorumcu Alpay’la İstanbul’da çalıştığım stüdyolardan birinde tanıştım. O gün Türk Popüler Müziği’nin canlı tarihiyle tanıştığımı anladım. Tanıştığımız gün hayatımda yeni bir milat oldu. Son yıllarda yaşadığım ve unutamadığım en mutlu anlarımdan bir çoğu, gizlice İstanbul’dan Ankara’ya kaçıp onu dinlediğim zamanlardır. Hala en özel anlarımda bir Alpay şarkısı dinlerim, iyi gelir.
Alev Görgün: Gençtik, Alpay ile güldük, eğlendik, aşık olduk. Şimdi çoluk çocuk hep beraber büyüyoruz bambaşka duygularla... Yine Alpay dinliyoruz. Her yaşımızda ayrı bir dem yaşamak için hemen her hafta onu dinlemeye gidiyoruz. Onu çok seviyoruz.