''Türkiye'de Hukuk Devleti, Bugünü ve Yarını'' konulu panele katılan Kanadoğlu, "Çok net bir şekilde açıkça ifade edebilirim ki yapılan değişiklikler iki ana temele aykırıdır. Bunlardan biri hukuk devleti ilkesine aykırıdır. Çünkü yargının bağımsızlığını ortadan kaldıracak bir anayasa değişikliğidir. Anayasa eğer bu şekilde halk oylamasına götürülürse vatandaş seçme hakkını kullanamaz'' dedi.
ADD Van Şubesi'nin davetlisi olarak Van'a gelen Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu ve Yargıtay Savcısı Ömer Faruk Eminağaoğlu, Ferit Melen Havaalanı'nda Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper, ADD Van Şube Başkanı Murat Yiğit, bazı yargı mensupları ve ADD üyeleri tarafından karşılandı. Kanadoğlu ve Eminağaoğlu, daha sonra ADD Van Şubesi'nce Devlet Tiyatrosu Salonu'nda düzenlenen 'Türkiye'de Hukuk Devleti, Bugünü ve Yarını'' konulu panele konuşmacı olarak katıldı.
Panelde konuşan Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Anayasa değişikliğinin halk oylamasına sunulması halinde çok vahim sonuçların doğacağını söyledi. Kanadoğlu, yapılacak değişikliklerin iki ana temele aykırı olduğunu, bunun birin hukuk devleti ilkesine aykırılığı, ikincisi ise yargının bağımsızlığını ortadan kaldıracak bir Anayasa değişikliği olduğunu söyledi. Kanadoğlu "Çok net bir şekilde açıkça ifade edebilirim ki yapılan değişiklikler iki ana temele aykırıdır. Bunlardan biri hukuk devleti ilkesine aykırıdır. Çünkü yargının bağımsızlığını ortadan kaldıracak bir anayasa değişikliğidir. Anayasa eğer bu şekilde halk oylamasına götürülürse vatandaş seçme hakkını kullanamaz. Eğer beğendiği maddenin yasalaşması için beğenmediklerine yol verecekse veya bazılarına yol vermek için hayır diyecekse, bu hukuk devletinde olmaz. Bu şekilde oy kullanma hukuk devletine aykırıdır'' şeklinde konuştu.
''HER ŞEYDEN ÖNCE UZLAŞMA ÖNEMLİDİR''
Kanadoğlu, hukuk devleti ilkesinin hiçbir şekilde değiştirilemeyeceği ve değiştirilmesinin de mümkün olmayacağını da kaydederek, ''Bu maddeler bu anayasa değişikliği karşısında Anayasa Mahkemesi karşısına götürülecektir. Anayasa Mahkemesi'ne de götürülürse ne olur? Evvela ikinci maddeyi bir düşünün Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti olduğu yazılıdır. Yani hukuk devleti ilkesi hiçbir şekilde değiştirilemez ve değiştirilmesi mümkün değildir. Anayasa değişikliği Anayasa Mahkemesi'ne götürüldüğü takdirde mahkeme tarafından iptal edilir. Hatta bu eğer gecikir de halk oylamasına götürülürse orada da istemem de ''evet'' oyu çıkarsa Anayasa Mahkemesi incelemeyi inşallah bu sürede yapmaz. Anayasa Mahkemesi'nin yaptığı değişiklik halk oylamasında kabul edilse dahi anayasa mahkemesi tarafından iptal edilir. Onun için her şeyden önce uzlaşma bunun için önemlidir. Onun için her zaman hukukçuların bunun uzmanlarının sivil toplum örgütlerinin yurttaşların katılımıyla böyle yangından mal kaçırır gibi bir taslak hazırlarsanız bunun sonucunun pek iyi sonuç getirmeyeceği çok açık bir şekilde görülüyor. Onun için daha henüz zamanı geçmiş değil. Belki birtakım illeştirme çabaları belki gerçeği gösterir ve bu yola girilmez. Bir nokta daha unutuluyor. Bunu yurttaşa anlatamazsınız. Anayasa değişikliğini yurttaşa soramazsınız. Bunu yurttaşa bu şekilde sorabilirsiniz sen hükümetten memnunumsun? Sen daha refah içersinde misin? Türkiye'nin dirliği birliği tehlikede mi diye sorulacak. Halk da bu şekilde cevap oyunu verecektir. Bu da iktidara evet-hayır oyu olarak anlaşılacaktır. Dilerim ki böyle bir dönemde anayasa değişikliğine gidilmez. Çünkü bu gidiş bizi daha çok yoracak, bizi daha çok bölecektir. Daha büyük sorunlar çıkartacaktır' diye konuştu.
''ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNİN ZAMANI DEĞİLDİR''
Kanadoğlu konuşmasında anayasa değişikliğinin zamanı olmadığını da ifade ederek, ''Hayır zamanı değildir. Neden zamanı değildir? Çünkü her şeyden önce anayasa değişikliği mutlaka samimi bir iktidar ihtiyacı duyar. Bu anayasa değişikliği söylediğim gibi daha çağdaş, daha demokrat, daha insan temel hak ve özgürlüklerini gerçekleştirecek ve milletimize yeni ufuklar açacak bir değişiklikse, o zaman yapılması gereken bu değişikliğin neyi hedeflediğini görmemiz lazım. Bu değişikliği yaptığımız zaman her halde milletimiz daha huzurlu, daha güvenli, daha özgür olacak mıdır? Bakmamız gereken budur. Bu anayasa değişikliği nasıl yapılır? Yapılması gereken değişikliğin 3 ana temeli vardır. Bunlardan birincisi HSYK'nın yapısını değiştirmek Anayasa Mahkemesi'nin oluşumunu değiştirmek, üç ise partilerin kapatılması durumundaki başsavcının dava açma yetkisini kaldırmaktır. Hedef budur. Amaç budur' dedi.