Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Türkiye'nin ilk İklim Kanunu Teklifi'ne dair kamuoyunun sıkça sorduğu soruları 14 başlık altında yanıtladı. TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesi planlanan ve 20 madde ile 2 geçici madde içeren teklif, üç ayrı yasada da değişiklik öngörüyor.
Yeni kanunla birlikte, iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak amacıyla şehirlerin daha dayanıklı hale getirilmesi, doğayla uyumlu üretimin teşvik edilmesi, yeşil alanların korunması ve su-gıda güvenliği gibi konular yasal düzenlemelere bağlanacak.
Ekonomi, tarım, gıda gibi kritik sektörleri iklim krizine karşı daha dirençli kılacak adımların yer aldığı teklif, yerel ve ulusal düzeyde eylem planlarının oluşturulmasını da hedefliyor. Ayrıca, afetlerin yol açabileceği zararların azaltılması için izleme, uyarı ve bilgilendirme sistemleri geliştirilecek.
Kanunun öne çıkan başlıkları:
-
İklim krizine karşı yasal altyapı: 2053 net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda hazırlanan kanun, iklim krizine karşı mücadeleyi hukuki zemine taşıyacak.
-
Kapsamlı sektör etkisi: Enerji, ulaşım, tarım, sanayi gibi sektörlerde çevreci dönüşüm hedefleniyor. Şehircilikten hayvancılığa kadar birçok alanda sürdürülebilirlik öne çıkıyor.
-
Yerel düzeyde koordinasyon: Her ilde vali liderliğinde kurulacak İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulları, şehir özelinde iklim eylem planlarını hayata geçirecek.
-
Afet risklerine karşı önlem: Risk değerlendirme, izleme ve erken uyarı sistemleriyle iklim kaynaklı afetlerin etkileri azaltılacak.
-
Su kaynaklarının korunması: Kuraklık, erozyon ve arazi tahribatına karşı rehabilitasyon çalışmaları artırılacak. Deniz ve kara koruma alanları genişletilecek.
-
Temiz teknolojiye geçiş: Hidrojen gibi çevreci teknolojilerin yaygınlaştırılması teşvik edilecek. Kamu ve özel sektörün iş birliği güçlendirilecek.
-
Farkındalık ve eğitim: Eğitim sisteminde müfredatlar güncellenecek, toplumun bilinçlenmesi için kampanyalar düzenlenecek. Yeşil iş gücünün yetişmesi desteklenecek.
-
Yeşil Taksonomi: Çevreci yatırımların belirlenmesini kolaylaştıracak bu sistemle, ulusal ve uluslararası yatırımcıların ilgisinin artırılması hedefleniyor.
-
Emisyon Ticaret Sistemi: Türkiye’de ilk kez devreye alınacak bu sistem, sera gazı salımını maliyet etkin yollarla azaltmayı amaçlıyor.
-
Sanayiye dönüşüm desteği: Emisyonların azaltılması, temiz teknoloji kullanımı ve daha rekabetçi üretim için düzenlemeler getirilecek.
-
Yanlış iddialara açıklık: Kanunun tarımı bitireceği ya da böcek bazlı beslenmeyi zorunlu kılacağı yönündeki iddialar kesin bir dille yalanlandı. Aksine, tarım ve hayvancılığın destekleneceği vurgulandı.
-
Karbon vergisi yok: Vatandaşlardan karbon vergisi alınmasına yönelik herhangi bir madde yer almıyor.
-
Fosil yakıt yasağı yok: Kanun, kömür ve petrol kullanımını yasaklamıyor; ancak yenilenebilir enerji kaynaklarını desteklemeyi amaçlıyor.
-
Karbon ayak izi düzenlemesi: Yalnızca üretici kuruluşları kapsayan bu düzenleme, daha az enerji ve daha çevre dostu yöntemlerle üretimi hedefliyor.