Ana Sayfa Teknoloji Kim Kimdir? Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Spor Yerel Haberler
Yeni müfredat taslağı açıklandı
Yeni müfredat taslağı açıklandı
Bakan Ersoy, Dünya Fikri Mülkiyet Günü'nü kutladı
Bakan Ersoy, Dünya Fikri Mülkiyet Günü'nü kutladı
Yasa dışı yollarla sınırı geçmeye çalışan 4 kişi yakalandı
Yasa dışı yollarla sınırı geçmeye çalışan 4 kişi yakalandı
Meteoroloji, kuvvetli rüzgar ve toz taşınımına karşı uyardı
Meteoroloji, kuvvetli rüzgar ve toz taşınımına karşı uyardı
Bakan Şimşek: Enflasyon yaz aylarında çok hızlı düşecek
Bakan Şimşek: Enflasyon yaz aylarında çok hızlı düşecek

Aydın Ünal

Osmanlı’nın son savaşı
22 Ekim 2018 Pazartesi

1918 yılı sonbaharında İttifak Devletleri (Osmanlı İmparatorluğu, Almanya, Avusturya-Macaristan, Bulgaristan) artık hemen her cephede İtilaf Devletleri (İngiltere, Fransa, İtalya, ABD vd.) karşısında gerilemeye başlamıştı.

Önce Avusturya-Macaristan ateşkes istedi, ardından, 28 Eylül’de Bulgaristan yenilerek savaştan çekildi. Almanya da ateşkes ve teslim yollarını aramaya başladı.

Bulgaristan’ın teslim olmasıyla birlikte Osmanlı İmparatorluğu için de savaş bitmiş, mütareke (ateşkes) süreci başlamıştı.

Hem İngilizler, hem de Osmanlı Devleti, mütareke imzalandığında var olan sınırların mütareke sonrasında da korunacağına inanıyordu. İstanbul, Bağdat’ın kuzeyinden, Medine’yi de içine alacak şekilde Nablus ve Akdeniz’e kadar olan sınırlarını muhafaza etmek istiyor; Londra ise Mersin, Adana, Osmaniye, Kilis, Antep’e kadar ilerleyip mütareke masasına oturmak istiyordu.

Cemal Paşa hatıralarında, eğer taktik hatalar yapılmasa ve Osmanlı Ordusu Filistin’de tutunabilse, mütarekenin bu hat üzerinden imzalanacağını söyler ve “aksi iddiada olanlarla fenni tartışmaya her zaman hazırım” diyerek meydan okur.

Genelkurmay Başkanı Enver Paşa da 13 Ekim 1918’de 7. Ordu Komutanı Mustafa Kemal’e bir emir göndermiş, mütarekenin yakın olduğunu, mütareke öncesinde, düşmana fayda sağlayacak şekilde vatanın bir karış toprağının bile bırakılmamasının, ordunun fedakarlık göstermesinin şeref ve namus meselesi olduğunu vurgulamıştır.

Ne var ki, Yıldırım Ordular Grubu İngilizler ve Şerif Hüseyin’in çapulcuları karşısında sürekli geri çekilmektedir. 1 Ekim 1918’de Şam İngilizlere bırakılır; 14 Ekim’de Humus, 19 Ekim’de Hama terkedilir. Sınır artık Halep şehridir.

Doğu’da, 6. Ordu kumandanı Ali İhsan (Sabis) Paşa İngilizleri Musul önlerinde durdurmuştur ve direnmektedir. Osmanlı Devleti’nin sınırlarının mütareke anında Süleymaniye, Erbil, Musul, Kerkük, Halep, Antakya’yı içine alacak şekilde çizilmesi mümkündür.

Ancak 7. Ordu Halep’i de koruyamayıp düşmana bırakacaktır.

25 Ekim 1918’de, İngilizler ve Şerif Hüseyin Halep’e saldırırlar. Halep halkının bir kısmı da isyan eder. 25 Ekim gecesi Mustafa Kemal “Halep’te Şam İstasyonu ve Bağdat İstasyonu tahrip edilmiş olup, Müslimiye İstasyonu’nun da tahrip emri verilmiştir… 7. Ordu’nun Cerablus Köprüsü’ne hiç ehemmiyet vermediğini arz ederim” mesajı çekerek, Halep’i düşmana bırakarak Afrin ile Azez arasındaki Katma Köyü’ne karargâhını taşır.

Mustafa Kemal de, sonradan hatıralarında, “Kuvvetlerime emir verdim ki düşman bu hattın ilerisine geçmeyecektir. Nitekim geçmemiştir” demektedir. “Bu hat” dediği, Halep’in, hatta Katma Köyü’nün kuzeyi, Kilis yakınlarıdır. “Süngü, kuvvet, şeref ve haysiyetin müdafaa edemediği sınırlar başka hiçbir prensiple müdafaa edilemez” diyerek mütareke anındaki sınırların önemini vurgulayan Mustafa Kemal, süngüsünü Nablus’ta tutmak yerine, Halep’in kuzeyine kadar çekmiştir. Katma’da da durmayacak, Afrin’in Raco Köyü’ne karargâhını taşıyacaktır.

Bu esnada Antakya da bağımsızlığını ilan eder ve Osmanlı topraklarından ayrılır. Sınır artık İskenderun’dur.

26 Ekim 1918 sabahı düşman, Halep’in kuzeyindeki Osmanlı ordusuna zırhlı arabalar ve uçaklarla saldırır. 1. Tümen kahramanca bir savunma sergiler ve düşmanı püskürtür.

Bu muharebe, Osmanlı Cihan Devleti’nin son muharebesidir.

1299’da Söğüt’ten kılıçlarıyla, oklarıyla yola çıkan Osmanlı Ordusu, 619 yıl sonra, Afrin yakınlarında son muharebesini yapmıştır. Tarihinde Niğbolu, Mohaç, Kosova, Mercidabık, İnebahtı, Preveze, Çanakkale, Kutül Amare, İstanbul’un fethi gibi sayısız zafer sayfası bulunan Osmanlı Ordusu, 100 yıl önce bugünlerde yapılan, ama kimsenin hatırlamadığı mütevazı bir savunmayla perdeyi kapatacaktır.

Bundan sonrası, Limni Adası’nın Mondros Limanı’na demirlemiş Agamemnon Gemisi’nde, 30 Ekim 1918 tarihinde teslimiyetin imzası olacaktır.

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ANKARA GAZETESİ
YAZARLAR
Oylum DEMİRAY
Oylum DEMİRAY
Bahçeli ayıp etti
Durak Avcıoğlu
Durak Avcıoğlu
Hrant Dink Cinayeti ve Hukukun Üstünlüğü: Siyasi Manipülasyon ve Toplumsal Bölünme
Erkan Zorlu
Erkan Zorlu
İşsizlik ve Enflasyon Arasında İnce Bir Denge
Dilek YILMAZ
Dilek YILMAZ
Siyasette İddialar ve Siyasi Oyunlar: Gerçekler ve Algılar
Münir SAATCİ
Münir SAATCİ
Milletvekilleri Belediye Başkanlığına Aday Olmamalı
Vedat Bilgin
Vedat Bilgin
Veda zamanı
ANKARA
TWITTER'DA ANKARA GAZETESİ
FACEBOOK'TA ANKARA GAZETESİ
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Türkiye'nin aktif dış politikasını nasıl buluyorsunuz?

Doğru Buluyorum
Yanlış Buluyorum
Fikrim Yok

Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
Ana Sayfa Teknoloji Kim Kimdir? Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri