Muhalefetin gözümüzün önünde nasıl dizayn edildiğini gördük. 2010 baharında CHP Genel Başkanı Deniz Baykal bir kaset komplosu ile başkanlıktan edildi. Sayın Baykal’ın CHP’nin başında olması halinde CHP’nin bugünkü ittifakın başını çekmesi, HDP’lileşmesi mümkün olmayacaktı, olamazdı.

***

MHP ve Sayın Devlet Bahçeli’yi nasıl hedef aldıklarını gördünüz. Eğer Sayın Bahçeli’yi hal etmekte ve MHP’yi ele geçirmekte başarılı olunsaydı, MHP’nin da kaderi CHP’den farklı olmayacaktı. Bunların hepsi FETÖ ve arkasındaki güçlerin projesiydi. Adım adım Türk siyasetini Sayın Erdoğan’a karşı birleştirme projesini yürütüyorlardı.

***

PKK’ya Çözüm Süreci’ni bitirmek ve Türkiye içindeki çatışmaları yükseltmek için Suriye’de devlet sözü vermişlerdi. FETÖ ve diğer örgütlerle işbirliği içindeydiler. Türkiye’den 19. yüzyıldaki gibi bir hasta adam çıkarmak, sonra da onu parçalamak istiyorlardı. Her onurlu yurttaş, biraz tarafsızlığı varsa bu tabloyu görürdü.

***

O yüzden Millet İttifakı’nın ve yeni kurulan partilerin, onlara kapı arkasından sufle verenlerin yatacak yeri yoktur. Ülke 2013 yılından beri sürekli uçurumun kenarına gelmektedir. Bu noktada Türkiye karşıtlarının yanında yer almak muhalefet etmek demek değildir. Bize muhalefetin anlamını unutturmaya çalışıyorlar. Muhalefet ülke karşıtlığı değildir. Muhalefet sokak karıştırmak değildir.

***

Milletimizin feraseti sayesinde bugün çok farklı ve güçlü bir noktadayız. Yeni dünya düzeninde büyük devletler kategorisinde olacağız. Tüm kavga buna engel olmak içindi. BAE veya Mısır’ı anlarım ama içimizdeki sözde muhaliflerin nefretini anlamak yine de mümkün olmuyor. Ülke karıştığında herkesin bundan zarar göreceğini Suriye örneğinden görmüyorlar mı?

***

Egemen ve güçlü bir ülkemiz olursa onurlu siyaset, muhalefet veya her neyi yapıyorsak onu yapabiliriz.