Ana Sayfa Teknoloji Kim Kimdir? Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Spor Yerel Haberler
Bakan Kacır: Yerli ve milli hibrit roketle aya ulaşacağız
Bakan Kacır: Yerli ve milli hibrit roketle aya ulaşacağız
Cumhurbaşkanı Erdoğan Anayasa Mahkemesi'ndeki törene katıldı
Cumhurbaşkanı Erdoğan Anayasa Mahkemesi'ndeki törene katıldı
Bakan Yerlikaya başkanlığında güvenlik toplantısı gerçekleştirildi
Bakan Yerlikaya başkanlığında güvenlik toplantısı gerçekleştirildi
Merkez Bankası politika faizini yüzde 50 düzeyinde sabit tuttu
Merkez Bankası politika faizini yüzde 50 düzeyinde sabit tuttu
23 Nisan'da 23 gemi, 23 liman ziyareti gerçekleştirdi
23 Nisan'da 23 gemi, 23 liman ziyareti gerçekleştirdi

Aydın Ünal

İsmail Enver Paşa
6 Ağustos 2018 Pazartesi

Geçtiğimiz Cumartesi günü, yani 4 Ağustos, Enver Paşa’nın Tacikistan’da, Pamir Dağları’nda, Rus işgaline karşı yürüttüğü cihatta şehit olmasının 96’ıncı yıldönümüydü.

Enver Paşa, şehadetinin yıldönümünde bir kez daha hatırlandı, bir kez daha ateşli tartışmaların merkezinde yer aldı. Kimileri O’na “Turancı”, kimileri “İslamcı” dedi; kimileri “vatansever” deyip şükranla, minnetle andı, kimileri ise “hain” deyip kestirip attı.

Yakın tarihimizin önemli şahsiyetlerinin en büyük talihsizliği, okunmadan, araştırılmadan, yaşadıkları dönemin şartlarına bakılmadan, genel geçer birkaç sıfatla tasnif edilmeleri olsa gerek. Abdülhamit, Enver Paşa, Mustafa Kemal, Vahdettin ve daha birçok tarihi figür, ya tapma derecesinde yüceltiliyor, ya da ölçüsüzce tahkir ediliyor. Tarihi şahsiyetlere tarihin aydınlığında bakmak yerine, futbol takımı tutar gibi fanatikçe yaklaşılıyor, “öldüresiye sevmek” ile “öldüresiye nefret” arasında her biri yanlı, yanlış ve eksik değerlendiriliyor.

İsmail Enver Paşa kuşkusuz İttihat Terakkici’dir, dağa çıkmıştır, Sultan Abdülhamit’i tahttan indirmiştir, darbecidir, Sarıkamış’ta mağlup olmuştur; ama aynı Paşa, Meşrutiyetin yeniden ilanını, Anayasa’nın yeniden yürürlüğe girmesini sağlamış, Edirne’yi Bulgar’dan almış, Trablusgarp’ta savaşmış, Çanakkale ve Kutül Amare zaferlerini kazanmış, Türk dünyasını Rus işgalinden kurtarmak amacıyla Türkistan dağlarında ordu kurmuş, ordunun en önünde, atının üzerinde Ruslarca şehit edilmiştir.

Bütün bunlar bir yana, Enver Paşa’nın şehit olduğunda sadece 42 yaşında olması bile kendisine ilgi, hatta hayranlık duyulması için yeter sebeptir. Enver Paşa, 42 yıla, “Hürriyet Kahramanlığını”, “Edirne Fatihliğini”, Trablusgarp direnişini, Berlin ateşemiliterliğini, 33 yaşında Genelkurmay Başkanlığını, Harbiye Nazırlığı ve Başkumandan Vekilliğini, 36 yaşında orgeneralliği, Çanakkale Zaferi’ni, Kutül Amare zaferini, Basmacılar mücadelesini sığdırmıştır. Sarayın damadıdır ama Trablusgarp’ta, Edirne’nin fethinde, Sarıkamış’ta, Çanakkale’de cephenin ortasında, Tacikistan dağlarında atının üzerinde ordusunun en önündedir. Bu 42 yıla aynı zamanda 3 uçak kazası sığdırmış, Kudüs ve Medine’yi ziyaret etmiş, Balkan dağlarını karış karış dolaşmış, Berlin’den Moskova’ya, Tiflis’ten Bakü’ye, Buhara’dan Pamir Dağları’na kadar durmaksızın hareket etmiş, bütün bu meşgale arasında da, “Naciyem, Ruhum, Efendim” hitaplarıyla eşine en güzel aşk mektuplarını aksatmadan yazmıştır.

İstiklal şairi Mehmet Akif, Enver Paşa’nın en yakın dostlarındandır. Öyle ki, Paşa, Mehmet Akif’i, Arap kabilelerini ikna için Hicaz’a, Necid Çölleri’ne özel görevle göndermiş; Mehmet Akif Çanakkale zaferi müjdesini çölde bir istasyonda bizzat Enver Paşa’nın telgrafıyla öğrenmiş, Çanakkale Destanı’nı da o gece, çölde yazmıştır.

1921 yılında Enver Paşa, Türkiye’ye geçip İstiklal Savaşı’nı örgütlemek amacıyla Moskova’dan Batum’a gelir. Ne var ki, İngilizlerin ilerde İsmail Enver Paşa’ya bir Lozan imzalatmalarının imkan ve ihtimali yoktur. Ankara’da hakkında tutuklama kararı çıkar. Enver Paşa küsmez, darılmaz. İstiklal Savaşı’nı Türkistan’da vermek üzere Buhara’ya, şehit olacağı Pamir Dağları’na yönelir.

1922’de şehit olmasına rağmen hatırası çok canlı olan Enver Paşa hakkında kara propaganda mekanizması çalışmaya başlar. Aleyhine kitaplar yazılır. Paşa’nın Sarıkamış Harekatı’nda hedefi Rus tahkimatını kırıp Afganistan içlerine kadar yürümektir; çok zayiat da verilmiştir ama 3. Ordu’nun tüm Doğu Cephesi’ndeki toplam zayiatı içinde Sarıkamış öyle büyük bir yekun tutmaz. Yine de, Sarıkamış üzerinden Enver Paşa karalandıkça karalanır. Çanakkale Zaferi kutlanırken adı anılmaz, Kutül Amare zaferi ise zaten unutturulur, kutlanmaz.

İsmail Enver Paşa’nın naaşı Tacikistan’dan Türkiye’ye nakledilmiş, şehadetinin 74. Yıldönümünde, 4 Ağustos 1996’da İstanbul’a defnedilmiştir.

Mesele Enver Paşa’yı sevmek ya da sevmemek değildir; Enver Paşa’yı konuşurken illa bir tarafta durmaya da gerek yoktur. 42 yıla bu kadar hareket sığdırmış, hiç şüphesiz ve tartışmasız bir mü’min ve vatansever olan Enver Paşa’yı tarihi gerçeklerden ve dönemin şartlarından sıyırıp “hain” diye kolayca damgalayıvermek de haksızlıktır, hürmetsizliktir.

Şehadetinin 100. Sene-i devriyesi yaklaşırken, Enver Paşa daha fazla ilgiyi hakkediyor. Esaslı bir film, sağlam bir dizi, daha fazla kitap hiç fena olmazdı. Eğer okusalar ve öğrenseler, 42 yıla çokça zafer, başarı, heyecan, ideal, iman, cihat ve aşk sığdırmış Enver Paşa’ya hayran olmayacak genç yoktur.

Okuma Notları

Enver Paşa hakkında çokça kitap ve makale yazıldı. Dün (5 Ağustos 2018) Habertürk’te Murat Bardakçı’nın makalesi; Hürriyet Gazetesi’nde İlber Ortaylı’nın makalesi; yine Murat Bardakçı’nın İş Bankası Yayınları’ndan çıkan “Enver” ve “Naciyem, Ruhum, Efendim” eserleri; Paşa’nın Kudüs ve Medine ziyaretlerini anlatan Falih Rıfkı Atay’ın “Zeytindağ” eseri okumaya değer. Şevket Süreyya Aydemir’in 3 ciltlik Enver Paşa eseri yanlı olmakla birlikte, yenisi yazılana kadar elimizdeki en kapsamlı biyografi.

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ANKARA GAZETESİ
YAZARLAR
Oylum DEMİRAY
Oylum DEMİRAY
Bahçeli ayıp etti
Durak Avcıoğlu
Durak Avcıoğlu
Hrant Dink Cinayeti ve Hukukun Üstünlüğü: Siyasi Manipülasyon ve Toplumsal Bölünme
Erkan Zorlu
Erkan Zorlu
İşsizlik ve Enflasyon Arasında İnce Bir Denge
Dilek YILMAZ
Dilek YILMAZ
Siyasette İddialar ve Siyasi Oyunlar: Gerçekler ve Algılar
Münir SAATCİ
Münir SAATCİ
Milletvekilleri Belediye Başkanlığına Aday Olmamalı
Vedat Bilgin
Vedat Bilgin
Veda zamanı
ANKARA
TWITTER'DA ANKARA GAZETESİ
FACEBOOK'TA ANKARA GAZETESİ
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Türkiye'nin aktif dış politikasını nasıl buluyorsunuz?

Doğru Buluyorum
Yanlış Buluyorum
Fikrim Yok

Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
Ana Sayfa Teknoloji Kim Kimdir? Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri