Ana Sayfa Teknoloji Kim Kimdir? Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Spor Yerel Haberler
Meteoroloji'den kuvvetli rüzgar ve toz taşınımı uyarısı
Meteoroloji'den kuvvetli rüzgar ve toz taşınımı uyarısı
Bozdoğan-29 operasyonlarında 23 şüpheli yakalandı
Bozdoğan-29 operasyonlarında 23 şüpheli yakalandı
Cumhurbaşkanı Erdoğan: İsrail ile ticari ilişkileri artık ayakta tutmuyoruz, bu iş bitti
Cumhurbaşkanı Erdoğan: İsrail ile ticari ilişkileri artık ayakta tutmuyoruz, bu iş bitti
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier ile görüştü
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier ile görüştü
Dışişleri Bakanlığı, 1915 olayları hakkında yapılan açıklamaları reddetti
Dışişleri Bakanlığı, 1915 olayları hakkında yapılan açıklamaları reddetti

Markar Esayan

Hesaplaşma arzusunun önüne geçilebilir mi?
14 Nisan 2018 Cumartesi

Avusturya-Macaristan veliahtı Arşidük Ferdindand’ın 28 Haziran 1914’te Saraybosna’da öldürülmesi 1. Dünya Savaşı’nın fitilini ateşlemişti. Rusya Avusturya ile seferberlik ilan edince Almanya önce Rusya, sonra da Fransa’ya savaş ilan etti.

Ama herhalde savaşın nedeni tek başına Ferdindand’ın öldürülmesi değildi. Savaş için gerekli tüm koşullar ortaya çıkmış, sadece bir kıvılcım beklenmekteydi.

Asıl nedenler belki onlarca yıldır birikiyordu. Hatta Fransız Devrimi’nden beri yükselen milliyetçilik akımı göz önüne alındığında, birkaç yüzyıl bile denebilir. Ekonomik yayılma ve sömürgecilik yarışı, silahlanma rekabeti, devletlerarası bloklaşma bunlardan bazıları sayılabilir.

Almanlar ve İtalyanlar dağınık yapılarını birleştirme mücadelesi vermiş, bunu başarmış, özellikle Almanya’nın birliği Avrupa’daki siyasal dengeleri değiştirmeye başlamıştı. Sanayisinin büyük bölümünü silahlanmaya ayıran Almanya ile İngiltere karşı karşıya gelmişti. Tabii öte yandan Rusya’nın Balkanlar’da yayılma ve Akdeniz’e inme gayretleri de tepki çekmekteydi.

Bugünle karşılaştırıldığında korkutucu bazı benzerlikler söz konusudur. Bloklaşma bunlardan birisidir. ABD-Çin ticaret savaşları, Batı ile Doğu lehine değişen dengeler, Ukrayna ve Kuzey Kore krizleri, aslında büyük ülkelerin Suriye’de hesaplaşma yoluna gitmelerini sağlamaktadır. Ortadoğu’daki zengin doğal kaynaklar, yükselen değer Afrika’daki alan hakimiyeti kavgası, Batı’da merkezileşen aşırı sağ dalgalar oldukça vahim ön göstergeler olarak karşımıza çıkmaktadır.

Son Suriye krizi, acaba Ferdinand’ın öldürülmesinde olduğu gibi aranan gerekçe midir? Böyle şeyleri gerçekleşmeden bilmek zor. Ama göstergeler hiç de hayra alamet değil.

Eğer böyle bir felaket durumuna henüz erişmediysek, birilerinin gidişatı önemsemesi ve onarıcı hamleleri yapması gerekiyor.

Sorun şu ki, ABD’deki yönetimin parçalanmışlığı, Trump’ın köşeye sıkıştırılması hamleleriyle çok tehlikeli bir durum arz ediyor. Savaşın tek çözüm olduğu ruh haline doğru gidişatı geri döndürmek için gerekli mekanizmaların yitirilmesi demek bu.

Peki Türkiye böyle bir durumda ne yapabilir? Aslında son krizde Cumhurbaşkanı Erdoğan Trump ve Putin arasında inisiyatif alarak oldukça önemli bir rol oynadı. Hepimiz biliyoruz ki, Şam’ı vurma arzusunun nedeni Esed’in Duma’da sivilleri öldürmesi değil. Esed 2011’den beri sivilleri hem kimyasal, hem de diğer silahlarla öldürmüş birisi. Üstelik DEAŞ’ın yenildiği, Astana, Soçi, Ankara süreçlerinin Cenevre ile sonuç almaya doğru dünden daha pozitif bir yerde olduğu bir aşamada, savaşı daha da büyütmenin tek amacı, başka nedenlerle hesaplaşma arzusu olabilir.

Cumhurbaşkanı ve Başbakan da zaten buna vurgu yaptılar. ABD ve Rusya’nın bilek güreşi, Suriye’ye felaketten öte bir şey getirmez. Ama bundan da öte büyük savaşı tetikleme riski çok yüksek.

Türkiye belki de dünyanın kaderini etkileyebilecek bir rol üstlenebilir.

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ANKARA GAZETESİ
YAZARLAR
Oylum DEMİRAY
Oylum DEMİRAY
Bahçeli ayıp etti
Durak Avcıoğlu
Durak Avcıoğlu
Hrant Dink Cinayeti ve Hukukun Üstünlüğü: Siyasi Manipülasyon ve Toplumsal Bölünme
Erkan Zorlu
Erkan Zorlu
İşsizlik ve Enflasyon Arasında İnce Bir Denge
Dilek YILMAZ
Dilek YILMAZ
Siyasette İddialar ve Siyasi Oyunlar: Gerçekler ve Algılar
Münir SAATCİ
Münir SAATCİ
Milletvekilleri Belediye Başkanlığına Aday Olmamalı
Vedat Bilgin
Vedat Bilgin
Veda zamanı
ANKARA
TWITTER'DA ANKARA GAZETESİ
FACEBOOK'TA ANKARA GAZETESİ
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Türkiye'nin aktif dış politikasını nasıl buluyorsunuz?

Doğru Buluyorum
Yanlış Buluyorum
Fikrim Yok

Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
Ana Sayfa Teknoloji Kim Kimdir? Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri