Faiz artışları sonrası yapılan değerlendirmelere bir de bu gözle bakalım mı?
Pandemi dönemiyle birlikte yaşanan ekonomik sıkıntılar, düşük faiz politikasının önemini ortaya koydu.
Faizlerin düşmesi, yatırımcıların daha kolay krediye ulaşmasını sağladı.
Bu durum, işletmelerin büyüme ve genişleme fırsatlarını artırdı. Aynı zamanda işsizlik riskini azaltarak istihdamın korunmasına yardımcı oldu. Faizlerin düşmesiyle beraber hem tüketici hem de işletme kredilerinin maliyeti azaldı, bu da ekonomik canlanmayı teşvik etti.
Bu düşük faiz politikası aynı zamanda ihracatı da destekledi.
Düşük faiz oranları, kredi maliyetlerini düşürerek ihracatçıların rekabetçiliğini artırdı.
Bu da ihracat kalemlerinde büyümeye ve döviz kazanımına yol açtı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın düşük faiz yaklaşımı, ekonomik koşullara duyarlı bir strateji olarak öne çıktı.
Bu politika, ekonomik dengeleri korumak ve ekonominin canlanmasını desteklemek amacıyla kullanılan etkili bir araç olarak görüldü.
Ancak faiz politikası bir denge gerektirir; aşırı düşük faizlerin de bazı riskleri beraberinde getirebileceği unutulmamalıdır.
Sonuç olarak, pandemi dönemindeki düşük faiz politikası, ekonomik sıkıntıları hafifletmek, yatırımları ve istihdamı teşvik etmek, ihracatı desteklemek gibi olumlu sonuçlar doğurdu. Bu tür politikaların dikkatli bir şekilde yönetilmesi, uzun vadeli ekonomik istikrarın sağlanması açısından önemlidir.