Ana Sayfa Teknoloji Kim Kimdir? Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Spor Yerel Haberler
Gümrük muhafaza ekipleri 142 milyon TL'lik kaçakçılığı önledi
Gümrük muhafaza ekipleri 142 milyon TL'lik kaçakçılığı önledi
Narkoçelik-9 operasyonlarında 1 ton 43 kg uyuşturucu ele geçirildi
Narkoçelik-9 operasyonlarında 1 ton 43 kg uyuşturucu ele geçirildi
Meteoroloji'den kuvvetli rüzgar ve çığ uyarısı
Meteoroloji'den kuvvetli rüzgar ve çığ uyarısı
TBMM Başkanı Kurtulmuş, İstanbul’da Sivil Toplum Kuruluşu temsilcileriyle bi araya geldi
TBMM Başkanı Kurtulmuş, İstanbul’da Sivil Toplum Kuruluşu temsilcileriyle bi araya geldi
Bakan Güler: 24 Temmuz 2015’ten bu yana 40 bin 213 terörist etkisiz hale getirildi
Bakan Güler: 24 Temmuz 2015’ten bu yana 40 bin 213 terörist etkisiz hale getirildi

Vedat Bilgin

Cumhuriyet!
10 Eylül 2018 Pazartesi

Yunus Nadi Bey’in önce Milli Mücadele sürecinde İstanbul’dan kalkıp gazetesini Gazi Paşa’nın yanına Ankara’ya taşıması, Yeni Gün’ü bu süreçte mücadelenin sesi olarak neşretmesi, sonra rejimin kuruluşuyla gazetenin adını Cumhuriyet olarak değiştirip yayın hayatını sürdürmesi, bir gazetenin tarihe sadece tanıklık etmeyip, o tarihin inşasına katkı yapmasının da örneği olarak hatırlanmaktadır ve öyle hatırlanacaktır.

“Gazetenin yakın yıllarda bazı operasyonlara muhatap olduğu, son olarak da FETÖ yapılanmasıyla bağlantılı bir operasyonla Türkiye karşıtı bir yere çekilmek üzere bir ‘proje gazete’ haline sokulmak istendiği bilinmektedir. Bazı karanlık adamlar ve servisler vasıtasıyla genel yayın müdürü yapılınca CIA’in Türk istihbaratına karşı düzenlediği bir saldırıda açıkça rol alan elemanların bu davranışı, Atatürk’e, onun kurduğu Cumhuriyet’e nereden saldırıldığının, adeta tarihsel bir intikam girişiminin ilginç bir örnek olayı olarak hatırlanacaktır. Geçtiğimiz hafta gazete, yapılan operasyonları geçersiz hale getiren gecikmeli de olsa, mahkeme kararıyla Cumhuriyet Vakfı’na devredilmiş oldu.”

ÖNCESİ VAR

Cumhuriyet gazetesinin yaşadığı dönemsel sıkıntıları bir tarafa bırakırsak yayın çizgisinde karşılaştığı sorunların temelinde Türk aydınlarının benim ‘resmi aydınlar’ diye kategorize ettiğim bir zümrenin krizleri olduğunu görmek gerekir. Türkiye’nin resmi aydınları ile Cumhuriyet gazetesinin ideolojik krizlerinin toplumsal ve ideolojik kaynağında siyasal yapının bir başka ifadeyle Cumhuriyet’in demokratikleşme sancısı vardır.

“Türkiye’nin resmi aydınları Cumhuriyet kurulurken rejimin yanında yer alanlardan ibaret değillerdir; aralarında Milli Mücadeleye karşı muhtelif ‘Mandacılık’ düşüncesini savunanlar olduğu kadar, Tanzimatçı geleneğin Batıcı adamları da vardır dahası zaferden sonra Ankara’ya gelen eski ‘Duyun-i Umumiye memurları’ da bulunmaktadır. Bunların asıl etkileri Tek Parti yönetiminin kurulmasından sonra ortaya çıkacaktır.”

Ortak özellikleri rejimi, siyasette halkı devre dışı bırakacak anti-demokratik ‘otoriter bir cumhuriyet’ haline dönüştürmektir. Toplumu zorla değiştirmeyi ‘devrimcilik’ diye anlayan faşizan bir siyaset yöntemini benimsemek, yerli olan bütün tarihsel kültürel birikimi tasfiye edip, yerine anladıkları kadarıyla Batılı kurumları ikame etmeyi amaçlayan bir yaklaşımı benimsemek, kısaca Batılılaşma projesini devlet zoruyla uygulamaya sokmak bu zümrenin kimliğinin göstergesidir.

HANGİ YOL!

Onlara sorarsanız, bütün bu baskıcı faşizan yaklaşımı, aydınlanmacı, ilerici, hatta çağdaş laik toplum kurma girişimi gibi bütün kavramları anlamsız bir biçimde arka arkaya sıralayıp kendilerini haklılaştırmak üzere kullanabilirler.

“Resmi aydınların asıl krizi Türkiye’nin demokrasiye doğru evrilmesiyle başlayacaktır. Onlar, ‘otoriter cumhuriyet’ idealinin sonunu getirecek olan bu sürece karşı olağan üstü tepki verirler. Bir kısmı doğrudan darbecilik ideolojisi olan 27 Mayıs’ı ‘Atatürkçülük’ adı altında savunmaya kalkarken, bazıları düpedüz BAAS’çılık modasına ‘yön’elip ‘Sol Kemalizm’ yapmaya kalkarlar.”

Bir kısmının ise nedense kendisini sosyalist/devrimci(!) diye tanımladığı görülür. Kısaca kendi halkına kültürel olarak yabancılaşmış ‘resmi aydınların’ bu arayışlarının temel problemi, halkın demokrasi yoluyla siyaset sürecine katılması, devletin halka yakınlaşmasıdır. Evet, bakalım Cumhuriyet gazetesi bundan sonra hangi yolda ilerleyecek?

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ANKARA GAZETESİ
YAZARLAR
Durak Avcıoğlu
Durak Avcıoğlu
Hrant Dink Cinayeti ve Hukukun Üstünlüğü: Siyasi Manipülasyon ve Toplumsal Bölünme
Erkan Zorlu
Erkan Zorlu
İşsizlik ve Enflasyon Arasında İnce Bir Denge
Dilek YILMAZ
Dilek YILMAZ
Siyasette İddialar ve Siyasi Oyunlar: Gerçekler ve Algılar
Münir SAATCİ
Münir SAATCİ
Milletvekilleri Belediye Başkanlığına Aday Olmamalı
Vedat Bilgin
Vedat Bilgin
Veda zamanı
Ülker Piriyeva
Ülker Piriyeva
Fransa'nın dış politikası tamamen değişmeli
ANKARA
TWITTER'DA ANKARA GAZETESİ
FACEBOOK'TA ANKARA GAZETESİ
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Türkiye'nin aktif dış politikasını nasıl buluyorsunuz?

Doğru Buluyorum
Yanlış Buluyorum
Fikrim Yok

Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
Ana Sayfa Teknoloji Kim Kimdir? Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri