Ana Sayfa Teknoloji Kim Kimdir? Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Spor Yerel Haberler
Bakan Yerlikaya: Lütfen trafik kurallarına harfiyen uyalım
Bakan Yerlikaya: Lütfen trafik kurallarına harfiyen uyalım
Bakan Şimşek: Cumhurbaşkanımızın tam destek verdiği programımızı daha da güçlendireceğiz
Bakan Şimşek: Cumhurbaşkanımızın tam destek verdiği programımızı daha da güçlendireceğiz
Bayram tatilindeki kazalarda 75 kişi hayatını kaybetti
Bayram tatilindeki kazalarda 75 kişi hayatını kaybetti
BM Turizm E-Kütüphanesi’nin elektronik kaynakları ücretsiz olarak erişime açıldı
BM Turizm E-Kütüphanesi’nin elektronik kaynakları ücretsiz olarak erişime açıldı
5 terörist etkisiz hale getirildi
5 terörist etkisiz hale getirildi

Vedat Bilgin

CHP'nin sorumluluğu
2 Temmuz 2020 Perşembe

Siyasi partilerin belli sorumlulukları vardır, bunlar bazı tarihsel, konjonktürel durumlarda gündelik siyasal faaliyetlerin rutini dışında yerine getirilmesi zorunlu tavırlar alışları, politik tutumları gerektirir. CHP gibi köklü partilerin tarihinde bu konuda örnekler bulmak zor değildir. Mesela İnönü’nün fazla tartışılmayan bir durumda sorumluluk üstlenmesine bir örnek: Tek Parti Yönetiminin Kurucusu olmasına rağmen parti çizgisini değiştirip; o bilinen ünlü ‘CHP halktan nasıl uzaklaştı?’ sorusuna cevaben, partiye ‘Ortanın Solu’ yolunu açmıştır.

Sıkça üzerinde durduğum, eleştirmeye çalıştığım husus bu yolun ‘sol’ la irtibatının hiçbir zaman bulunmadığı şeklindedir. Elbette, Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa’nın, Tek Parti Yönetiminin Milli Şefinin ‘solcu’ olması eşyanın tabiatına aykırıdır fakat burada mesele böyle bir dönüşümde Paşanın sorumluluk alacak iradeyi ortaya koymasıyla ilgilidir.

MEŞRUİYET ALANI

Bugün CHP’nin önündeki kongre hesaplarını, parti içi mücadeleyi mezhepsel/etnik kimlikler ekseninde yapılandırma arayışlarına son verip, karşı karşıya bulunduğu bir konuda hareket edecek/edebilecek bir sorumluluk üstlenmesidir. Bunu gerçekleştirdiği takdirde, hem partiyi içerden kısıtlayan o eski bürokratik tutucu reflekslerinden uzaklaşarak demokratikleşme yönünde bir adım atmış olacaktır hem de partinin Türkiye’nin geleceğe, yeni bir siyasal yaklaşıma yönelmesini sağlayacaktır.

Peki, bu nedir? İlki, ana muhalefetin durduğu yerin demokratikleştirilmesi, bir başka ifadeyle demokratik meşruiyeti güçlendiren bir zemine dayandırılmasıdır. Burada atılacak adım, yapılacak iş zor değildir; ancak sorumluluk almayı gerektirmektedir. Mesele açıktır: CHP’nin,milletin Anayasa referandumuyla kabul ettiği, yine demokratik yarış sonucu görev verdiği meşru Başkanlık kurumunu ‘saray edebiyatı’ veya ‘tek adam rejimi’, diyerek eski sitemin ‘altın çağına’ dönmeyi çağrıştıran meşruiyet karşıtı tavrını değiştirmesi gerekmektedir. Bu, sorumluluk almayı gerektiren, cesaret edilmesi çok kolay olmayan fakat partinin demokratik meşruiyet çerçevesini genişletecek bir tavırdır.

MUHALEFET İHTİYACI

CHP böyle bir adımı attığı takdirde milletin iradesine saygı duyduğu, ancak eleştirilerinin doğrudan ‘iktidara/yönetime’ yönelik olduğunu izah edebilir. Elbette bir muhalefet partisi olarak sistemi değiştirmeyi de önerebilir fakat bunu Başkanlık Sistemini ve Başkanın konumunu yok sayarak, hükümsüz bularak yaptığı zaman, Başkan Erdoğan’ı ve Başkanlık sistemini değil kendi muhalefet konumunun meşruiyet alanının altını oymuş olacaktır.

Çünkü demokratik meşruiyet, millet iradesinin yansımasına, seçimlerin sonuçlarına rıza göstermeyi, bu konuda mutabakatı esas almaktadır. Aksi bir durumda, mesela CHP’nin kazandığı seçimlerin sonuçlarının da hükümsüz kabul edilmesi halinde, benzeri bir tavır alındığında, o zaman hangi seçimden, hangi iradeden, hangi mutabakattan bahsedilecektir.Elbette bunca süre sonra bu sorumluluğu almak kolay değildir fakat bu yapıldığında CHP’nin muhalefet zemininin meşruiyet alanını güçlendirmesi, toplumun muhalefet ihtiyacına cevap vermesinin de önü açılacaktır. 

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ANKARA GAZETESİ
YAZARLAR
Oylum DEMİRAY
Oylum DEMİRAY
Bahçeli ayıp etti
Durak Avcıoğlu
Durak Avcıoğlu
Hrant Dink Cinayeti ve Hukukun Üstünlüğü: Siyasi Manipülasyon ve Toplumsal Bölünme
Erkan Zorlu
Erkan Zorlu
İşsizlik ve Enflasyon Arasında İnce Bir Denge
Dilek YILMAZ
Dilek YILMAZ
Siyasette İddialar ve Siyasi Oyunlar: Gerçekler ve Algılar
Münir SAATCİ
Münir SAATCİ
Milletvekilleri Belediye Başkanlığına Aday Olmamalı
Vedat Bilgin
Vedat Bilgin
Veda zamanı
ANKARA
TWITTER'DA ANKARA GAZETESİ
FACEBOOK'TA ANKARA GAZETESİ
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Türkiye'nin aktif dış politikasını nasıl buluyorsunuz?

Doğru Buluyorum
Yanlış Buluyorum
Fikrim Yok

Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
Ana Sayfa Teknoloji Kim Kimdir? Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri