Ana Sayfa Teknoloji Kim Kimdir? Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Spor Yerel Haberler
Bakan Bak, down sendromlu milli sporculara başarılar diledi
Bakan Bak, down sendromlu milli sporculara başarılar diledi
Şubat ayında yaklaşık 46 bin konut hak sahibi afetzedeye teslim edildi
Şubat ayında yaklaşık 46 bin konut hak sahibi afetzedeye teslim edildi
Fahiş fiyat ve stokçuluk yapanlara 212 milyon TL ceza kesildi
Fahiş fiyat ve stokçuluk yapanlara 212 milyon TL ceza kesildi
İzmir merkezli 3 ilde “Mahzen-13” operasyonu
İzmir merkezli 3 ilde “Mahzen-13” operasyonu
Atama kararları Resmi Gazete'de yayımlandı
Atama kararları Resmi Gazete'de yayımlandı

Vedat Bilgin

CHP Suriye’de ne istiyor?
17 Eylül 2018 Pazartesi

Milli İstihbarat’ın Lazkiye’de düzenlediği bir operasyonla Reyhanlı katliamını yapan şebekenin elebaşı El Muhaberat elemanını Türkiye’ye getirmesi üzerine CHP’li yöneticisinin yaptığı açıklamayı görmüşsünüzdür. ‘Türkiye Esad’la görüşseymiş, ne Reyhanlı’da bomba patlarmış ne de MİT bu operasyonu yapmak zorunda kalırmış’. Bu nasıl bir mantıktır, bu nasıl bir muhalefettir? Reyhanlı’da bomba patlatıp kitlesel katliam yapanın El Muhaberat yani Esad’ın istihbarat örgütü olduğu açıkça ortaya çıktığı halde, hâlâ ‘Esad’la görüşmeyi’ meselenin ‘çözüm yolu’ olarak görmek, bunu bir ‘saplantı’ haline getirmek siyaset ya da muhalefet olabilir mi?

“CHP Türkiye’nin seçilmiş Devlet Başkanı ile görüşmeyi reddederken, Suriye’de binlerce insanın katliamının sorumlusu eli kanlı Esad’la görüşülmesini istemesi ne anlama gelmektedir? Üstelik adamlar ‘resmi siyasal haritalarında’ Hatay’ı kendi toprakları olarak gösteriyorken Atatürk’ün partisi olduğunu söyleyen CHP’nin bu BAAS/Esad tutkusunun sebebi nedir? Bir an için bu tutarsızlıkları bir tarafa koyalım. Suriye rejimi ile neyi görüşeceğiz, neyi çözeceğiz buna bakalım!”

CHP’NİN ÇIKMAZI

Birinci mesele, Suriye’de başlangıçta sadece halkın ‘kısmi bir demokratikleşme’ talebini kanla bastıran milyonlarca sivil Suriyeliyi göçe ya da ölüme gönderen bir rejimle, neler görüşülebilir? Bu rejimin bugün ülkedeki iktidarını ancak Rusya’ya, borçluyken ne demek, doğrudan ona dayanarak devam ettiriyorken ‘Esad’la görüşme önerisi’ uluslararası siyaset bakımından ‘boş bir cümledir’, içeriği olmayan bir ifadedir.

İkinci mesele, doğrudan doğruya Suriye’nin bugünüyle-yarını arasında ilişkide düğümlenmektedir. Bugün bu ülke ikiye bölünmüş durumdadır. Ülkenin bir kısmı PKK/PYD yapılanmasıyla doğrudan doğruya ABD’nin kontrolüne girmiş bulunmaktadır. ABD’nin İdlip’teki tavrı, doğrudan Fırat’ın doğusuyla ilgilidir ve İdlip’in rejimin kontrolüne girmesini aslında problem olarak görmediği, kendi statüsünün yani PKK/PYD’yi paralı askerler olarak kullanıp bu ülkenin bir bölümündeki hâkimiyetinin kabul edilmesinin pazarlığını yaptığı ortadadır. Suriye’nin bugün içinde bulunduğu durumun yarına aktarılmasını, yani ülkenin bölünmemesini kim savunuyor?

Bu ülkenin siyasal bütünlüğünü olduğu kadar, halkın farklı kesimlerinin hiç olmazsa temsil edildiği meşru bir yönetimi, terör unsurlarını dışlayan bir barışı açıkça savunan ülke Türkiye’dir. Türkiye bu yönde hem Rusya ile hem de İran’la bir ittifak içinde bu siyaseti ısrarla takip etmektedir.

ABD NE İSTER?

“Ülkede bombalar patlatıp katliam yapan ‘Esad’la görüşme’ önerisinin, aslında Türkiye’yi istikrarsızlığa sürüklemeye çalışan El Muhaberat’ın örgütlediği terör eylemlerine kapı aralamaktan başka bir işe yaramayacağı gibi, Türkiye’yi uluslararası düzlemde kendi halkına karşı katliam yapmış bir diktatörle masaya oturmuş duruma düşürüp, Batı sistemi karşısında, zayıf bir konuma sokmak gibi sonuçlarının olacağı da hesaba katılmak durumundadır.” Kısaca böyle bir görüşme, ABD’nin işini kolaylaştıracak bir öneridir.

ABD’nin Suriye siyasetinde bu ülkenin bölünmesinin nihai bir amaç olmadığını, arkasından PKK/PYD yapılanması üzerinden Irak’a uzanıp Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’ni tasfiye ettikten sonra İran ve Türkiye’ye dönük kapsamlı bir stratejiye dayandığını unutmamak gerekir.

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ANKARA GAZETESİ
YAZARLAR
Durak Avcıoğlu
Durak Avcıoğlu
Hrant Dink Cinayeti ve Hukukun Üstünlüğü: Siyasi Manipülasyon ve Toplumsal Bölünme
Erkan Zorlu
Erkan Zorlu
İşsizlik ve Enflasyon Arasında İnce Bir Denge
Dilek YILMAZ
Dilek YILMAZ
Siyasette İddialar ve Siyasi Oyunlar: Gerçekler ve Algılar
Münir SAATCİ
Münir SAATCİ
Milletvekilleri Belediye Başkanlığına Aday Olmamalı
Vedat Bilgin
Vedat Bilgin
Veda zamanı
Ülker Piriyeva
Ülker Piriyeva
Fransa'nın dış politikası tamamen değişmeli
ANKARA
TWITTER'DA ANKARA GAZETESİ
FACEBOOK'TA ANKARA GAZETESİ
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Türkiye'nin aktif dış politikasını nasıl buluyorsunuz?

Doğru Buluyorum
Yanlış Buluyorum
Fikrim Yok

Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
Ana Sayfa Teknoloji Kim Kimdir? Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri