Bugün özel bir gün. Peygamber Efendimiz'in doğum yıldönümü. Mevlid Kandili.
Her Müslüman'ın başının tacı olan, insanlığa huzur ve saadet getirmek için gönderilen o yüce insanı anıyoruz.
Peki, nasıl anmalıyız?
Sadece kandil simidi dağıtarak mı? Yoksa...
* * *
Dün akşam televizyonda bir program seyrettim. Dehşete düştüm.
Ahlaksızlık almış başını gidiyor. Utanma, sıkılma kalmamış.
Rüşvetin adı "komisyon" olmuş.
Aile kavramı unutulmuş.
"Kadın-erkek" yerine başka terimler kullanılıyor artık.
* * *
Soruyorum:
Bu mu Peygamber Efendimiz'in öğretileri?
Bu mu O'nun yolunda yürümek?
* * *
Gelin bugün farklı düşünelim:
- Nasıl daha adil olabiliriz?
- İnsanlığa nasıl katkı sağlayabiliriz?
- Evlatlarımıza hangi değerleri öğretmeliyiz?
Sadece söylemekle olmaz. Önce kendimiz uygulamalıyız.
* * *
Bir dostumla sohbet ediyorduk geçenlerde.
"Erkan Bey," dedi, "biz ne zaman Adam gibi Adam olacağız?"
Cevap veremedim.
* * *
Bugün, Peygamber Efendimiz'in izinden gitmek istiyorsak:
- Dürüst olmalıyız
- Adaletli davranmalıyız
- İnsanlığa hizmet etmeliyiz
Yoksa sadece "Kandil mübarek olsun" demekle olmaz bu iş.
* * *
Son söz:
Peygamber Efendimiz'in öğretilerini sadece sözde değil, özde de yaşamalıyız.
Ancak o zaman gerçek ümmeti oluruz.
Ve ancak o zaman...
Kandilimiz gerçekten mübarek olur.